5

179 31 22
                                    

W

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

W


Çok kötü bir şey oluyor.

Düşünme yetimi kaybetmiş gibiyim.

Çok kötü.

Her şey alabildiğince berbatlaşıyor.

Jeongin.

Sakinleşti zannettiğim bir anda yüzüne doğru hamle yapıyorum ve gözlerinin kapalı olduklarını görüyorum. Yine de korkuya kapılmamın sebebi vücudunun tamamen kontrolsüz bir hâlde olduğunu anlamamla başlıyor.

İsmini seslenmek istiyorum ama uzun süredir birbirine kenetli dudaklarımı açacak güç bulamıyorum. Sesimi bile bulamıyorum. Kırmızı oğlanın ismini bile telaffuz edemiyorum.

Kollarımda üzüntüden bayılan bir insan var. Bunun bilinci sakin olmamı engelliyor. Minki ellerimdeyken bile daha sakindim. Kendime danışmaya çalışıyorum. Ne yapacağım diye sorup duruyorum. Cevap veren yok. Kafamın içi uğultu dolu sadece.

Uğultuyu kesen bir ses dolduruyor etrafı. Çok aşinayım bu sese. Son iki saattir Jeongin'in hıçkırıklarından başka duyduğum tek ses bu.

Telefon.

Hyunjin hyung.

Telefona uzanmaya çalışırken Jeongin'in resmen ölü gibi elimin altında savrulması hiç iyi olmuyor. Aklım başımda davranmak için çok uğraşıyorum.

İyi mi kötü mü bilmiyorum. Ama muhtemelen kırmızı oğlanın özür dileyip durduğu hyungunun 'Hyunjin hyung' olduğunu biliyorum. Anlayabiliyorum.

Jeongin'e çok üzülüyorum. Ne yapacağını bilen birisinin kollarında bayılsaydı daha az hasar alabileceğine inanıyorum. Onu kucaklayıp aşağı katlardan birine indirebilecek biri olsaydı şimdiye sakinleştirici vücudunda kol geziyor olurdu.

Peki ben ne yapıyorum?

Telefonu açıyorum.

'Hyunjin hyung' yazısını gördükçe daha çok hıçkıran, telefonu tiksinircesine fırlatan Jeongin'in aksine aramayı cevaplıyorum.

Bu doğru bir karar mı, hatalı bir karar mı; işte bunu yaklaşan olaylar silsilesi gösterecek bana ve ucu dokunan herkese.

"Jeongin, Jeongin!"

İnanılmaz telaşlı bir ses.

"Innıe, bebeğim. Açtın..."

Derin bir nefes alıyor. Geri verdiğini duymuyorum. Sık nefeslerinin rahatlamasına izin vermeden tekrar konuşuyor.

"Açtın sonunda. Jeongin, konuş hadi. Ne oluyor? Daha fazla sakin kalamayabilirim. Hadi bebeğim. Anlat."

Kafamı gökyüzüne kaldırıyorum. Jeongin'i hissediyorum ama eğer görmezsem belki durumu açıklayabilirim Hyunjin hyunga.

sıfırdan geriye say, taegyu.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin