"HARABELER"

30 1 0
                                    

Bu bir ölümmüydü? Hayır değildi. Ben hayatımı bir çok kez sorgulamıştım. Babam beni döverken sorgulamıştım, ihanete uğradığım zaman sorgulamıştım,ağladığım zaman sorgulamıştım. Ben hep sorgulamıştım. Şimdide sorguluyordum. Bana seni koruyacağım diyen adam neredeydi?

"Sen kimsin be" diye tısladım.

"Kumar düşmanın" dedi. Bu ne demek oluyordu? Sesi aynı münasip bir yerlerine kaçmış gibiydi.

"Sesi münasip bir yerlerine kaçan adam anlamıyorum canım anlatırmısın" o an kendime şaşırdım çünkü sürekli Buğra canım derdi.

Sesi gırtlağının en diplerinden konuşan adam sahte bir kahkaha attı.
"Kumar oynamaya hazırmısın?"

"Sesin gelmedi çekmiyor sanırım tekrar söylermisin" dalga geçtiğimde. Adamın sinirlendiğini nefes alışından anlamıştım. Çok geçmeden bir kaç adam gelip beni bir odaya götürmüştü.

Oda sessizdi ve eskiydi,bir televizyon ekranı vardı bir tanede sandalye. Odanın içi ceset gibi kokuyordu,etraf kırık döküktü, duvarda bir tablo asılıydı tablo oldukça eskiydi,tabloda art arda dizilmiş 3 tane poker kağıdı vardı, kartlar simsiyahtı üstünde işte altın rengi desenler vardı.

Böyle hayal edin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Böyle hayal edin

Çok geçmeden odadaki ekran açıldı.

"Kumar Oynamaya hazırmısın?" Arkadaşlarımla arada oynardım ama okadar iyi olduğum söylenemezdi.
"Ben Kumar oynamayı bilmem hayallerin yıkılmış olabilir üzüldüm desem yalan olur şartlar eşit değil maalesef"

"Önünde olan kartlardan bir tanesini seç çıkan sayıyı ekranda Kumar kağıtlarının hangi sırasına geliyorsa dokun,çıkan görevi yap bu görevi yapamam diyorsan" bir kamera görüntüsü açıldı"içlerinden bir tanesi ölür, her yapamadığın görev için birisini feda edersin" dediğinde kalbim hızla atmaya başlamıştı. Eğer reddedersem masum insanlar ölecekti akit kaybetmeden bir kumar kağıdı çektim. Sayısı 7di sonra ekrandan 7numaralı karta dokundum. Kartta yazanları okuyunca şimdiden derim sızlamayan başlamıştı. Nasıl bir kumardı bu? Kartta kızgın demir ile boynumdan yakılacağım yazıyordu. Evet canım acımıştı hemde çok acımıştı.

Odaya adamlar girip beni sandalyeye bağladılar ve demiri ısıtmaya başladılar. Sonrada boynuma batırdılar,canımın yanması ile atabildiğim kadar çığlık atmıştım. Yanık et kokusu midemi bulandırmıştı. Gözlerimden istemsizce yaşlar akıyordu. Sonra beni cözdüler.

"Ayağa kalk ve devam et" devam edebilecek kuvveti kendimde bulmuyordum ama yinede kalkmıştım. Bu seferki çektiğim Kartta su ile boğulma yazıyordu. Bir varil getirdiler be başımı suyun içine soktular. Yaktıkları yer sızlıyordu suyun etkisi ile resmen zonklamaya başladı. Et parçacıklarını suyun içinde görebiliyordum. Nefessiz kalana kadar suda boğulmaya devam ettim. Bir kaç defa daha devam ettiler. Tekrar yapacakları sıra boynumdan gelen et parçacıklarına dayanamayıp kusmaya başladım. Biraz bekledikten sonra devam ettim. Evet canım yanmıştı, boynumun sızısı ve boğulmam. Peki babamın yaptıkları. Ben her zaman işkenceye maruz kalmıştım. Babam beni kusturana kadar böcek bile yedirmişti.

Kumarbazınkızı (DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin