Bölüm 3

33.5K 186 34
                                    

Çağan kendini kullan at bıçağından farksız görmüyordu. Ayaz ne yapıyordu öyle. Daha dün gece kendi dudaklarında hissettiği şeyi başka bir kızın dudaklarında görüyordu.

Ayaz sen tam bir pi*sin diye düşündü içinden. Ama haklıydı madem bir kıza ilgi duyuyordu Çağan'ının duygularından istediği neydi ?

Çağan elinde tuttuğu lanet olası Fizik kitabını sıkarak yüzük parmağını acıttı. Acı hissi yaşamıyordu artık tüm acıları dakikalar önce yaşamıştı zaten.

Arkasını dönerek okuldan uzaklaşmaya başladı. Zaten birçok dersten devamsızlığı vardı eğer bugün derslere girmezse muhtemelen bir sene kayıp olacaktı. Peki umurunda mı?

Bir şeyler yapmalıydı. Tamam Çağan bir erkek ama onun suçu değildi Ayaz'a aşık olmak...

Zaten okulda dağ başında bir yerde, herhangi bir uçuruma gidip atlasa kim üzülürdü. Üzülecek bile kimsesi yoktu. Ne sınıf arkadaşları hatırlar nede Ayaz.

Lanet olası fizik kitabını yanında ki kayalığa fırlatıp çığlık atmak istese de utanmıştı. Yoldan geçenler vardı.

Öfkeli bakışlar ve hızlı adımlarla kayalıklı yolda ilerlemeye başladı. Bir süre sonra bir kavşakta kimsenin olmadığını fark edince yolun sağında ki uçuruma doğru yanaştı. Ölüm bir çare miydi ? Yoksa bir yok oluş mu ? Yada yeni bir başlangıç mı ?

Ölüm yeni bir hayattı aslında yaptıklarına karşı yüzleşeceği o yerdi. Verilen sorulara yanıtsız kalacağını biliyordu ama başta Ayaz da olmak üzere artık yaşanmıyordu bu dünya...

Aslında ölüm çare değildi. Çağan için ölüm daha çok acıydı. Bu acıyı çekmeye kimse razı olamazdı. Peki Ayaz'ın gözlerinin acısı geçer miydi?

Toprağa ince bir tekme attığında uçurumda uçuşan toz parçalarını gözüne girdi. Şimdi tam zamanı diye düşünüyordu görmüyordu gözleri kapanmıştı hemen atlamalıydı. Acısını dindirip diğer acılara yönelmesi gerekiyordu.

-          ''Denendi maalesef çözüm değil.''

Buda kim diye düşündü Çağan sesi tanımıyordu. Ayaz mı gelmişti gözlerini ovarak açmaya çalıştı. Arkasından gelen sese doğru baktı. Yeşil keten pantolon ve mavi gömlek oldukça şık görünen biriydi ama kimdi bu Çağan daha önce tanımadığına yemin edebilirdi.

-          ''Kusura bakma ama tanıyamadım seni.''

-          ''Sorun değil tanışıp tanışmamamız önemli değil. O yapmak istediğin hata her ne olursa olsun değmeyecek bir hata.''

-          ''Nerden bilebilirsin ki?''

-          ''Bende denemiştim bir seferinde.''

-          ''Peki sonuç?''

-          ''Karşında durduğuma göre sonuç belli.''

-          ''Beni rahat bırakmanı istesem gider misin?''

-          ''Çok üzgünüm maalesef gidemem.''

-          ''Peki ya sebep?''

-          ''Bir sebebe ihtiyacım yok, Ben Barış.''

-          ''Memnun oldum Barış ama bence gitsen iyi olur.''

Çağan davetsiz misafirle bir süre sohbet ettikten sonra artık başından savması gerektiğini düşündü. Yapması gerekeni yapma vakti gelmişti.

-          ''Barış artık gitmelisin yoksa güzel şeylere şahit olmayacaksın.''

Çağan Barış'ı aldırmadan uçuruma daha fazla yaklaşarak gözlerini kapattı. Ölmeden önce ki son kokuyu içine çekti. Gideceği yerde ki acıyı düşünmek istemiyordu. Ancak yapmalıydı. Bir adım daha...

-          ''Eşcinsel olduğunu biliyorum Çağan.''

Ne ? Nasıl ? Neden ? Kim ?

Nasıl bilebilirdi ki...

Gizli Pasif (Cinsellik İçerir +18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin