Masum değilim artık.

712 22 7
                                    

"Yemeğini ye gab!" dedi uyarı dolu sesiyle. Birden içime gelen cesaretle sandalyemi ittirip koşmaya başladım. Bahçeye çıktıktan sonra ormanlık yola daldım. Adımın seslenilmesiyle bana yaklaştığını anlayıp adımlarımı hızlandırdım. Tam saklanıyım derken belimden tutan ellerle geriye çekildim. Sonrası karanlık...

---------------------
Not: Bölüm +18'dir rahatsız olacaklar lütfen baştan okumasın. İyi okumalar :)

Gözlerimi açtığımda rahat bir yatakta yattığımı farkettim. Son hatırladığım şey birinin ağzıma birşey tutarak beni bayıltmasıydı. Buraya nasıl geldim, kim getirdi, ve en önemlisi o sütü bozuk adrian denen manyaktan kurtulmuşmuydum. Gerçi şimdi annesinede laf etmiş oldum ama. Allah affetsin. Yatakta doğrulup karşımda duran boy aynasından kendime baktım. Makyajım akmamıştı fakat saçlarım berbat durumdaydı. Bağlı olan saçlarımı açıp düzgün ama salaş klasik ev topuzundan yaptım. Ayağa kalkıp banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp yatağı toplamaya başladım. Bu alışkanlık haline gelmişti. Nerde olursa olsun yatağını topla! Bu benim için bi kural gibiydi. Yatak toplama işlemini bitirdiğimde kapıya doğru yöneldim ve kulpu yavaşça çevirdim. Hiç tanımadığım yabancı bir evin ikinci katındaydım. Yavaş ve sessiz adımlarla aşağıya inmeye başladım. Sol tarafta bir kapı vardı. Merdivenlerin sonuna geldiğimde apıdan içeri girecektim ki birine çarpmamla yere yığılmam bir oldu. Kafamı kaldırıp kim olduğuna baktığımda bunun yemek masasındaki adrianın kardeşi olduğunu farkettim.

"Heyy biraz yavaş olsana" dedi kafasını ovuştururken.

"Çok özür dilerim ya görmedim." o ise tebessüm ederek,

"Önemli deil. İyi misin?" Dedi ayağa kalkıp elini bana uzatırken. Uzattığı eli tutup yerden kalktım ve,

"İyiyim teşekkürler. Şey beni buraya ki-"

"Ben getirdim" dedi biri arkamdan. Arkamı dönüp sesin sahibine baktığımda adrian denen manyak olduğunu farkettim.

"Hemen eve götür beni manyak herif"

"İsabel al şunları" dedi elindeki poşetleri kardeşine uzatırken.

"Ve sen küçük hanım, burada benimle kalıcaksın ve ben istemediğim sürece de gitmeyeceksin, ki ben böyle bir şey istemeyeceğim"

"Ama ben istiyorum Hemen Şimdi Beni Evime Götür!" Diye olağan gücümle bağırdım.

"Bana sakın emir verme bücür" dedi kolumu sıkarken.

"Canım yanıyor"

"Umrumda bile değil sakın bana emir verme sakın!" Dedi kolumu bırakıp koltuklara doğru giderken. Tam oturacaktı ki birden duraksadı. Tekrar bana doğru yürümeye başladı ve ben daha nasıl olduğunu bile anlamadan beni omzuna aldı. Daha biraz önce indiğim merdivenlerden tekrar çıkmaya başladı. Sabah kalktığım odanın karşısındaki odanın kapısını boşta olan eliyle açtı. İçeride siyah ve gri tonları hakimdi. Grinin elli tonu gibi aq jshdhd. Neyse. Komik değil. Gülmedim ben. Beni yatağa bıraktıktan sonra gömleğini çıkarıp yere attı. Üstüme üstüme gelmeye başladığında geri geri gitmeye başladım bende. Klişe bi film sahnesinde de olduğu gibi kafam yatak başlığına çarptığında daha fazla geri gidemeyeceğime kanı verip duraksadım.

"Nereye kadar kaçabileceksin bücür?" Sesindeki alayı anlamamak imkansızdı.

"Senden uzak neresi varsa oraya kadar"

"Sana en uzak yer benim aletim şuanda" dedi piç bir sırıtışla. Alet mi? Ha? Omg! Aman tanrım!

"Sapık herif" dememle kahkaha atması bir oldu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 17, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TehlikeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin