Tehlikeli

Aman tanrım çok güzel!

'İyi geceler adrian'

'İyi geceler ufaklık'

***************

Adrian'dan,

Sabah perdeden giren lanet olası ışıkla uyanmak zorunda kaldım. Ama yanımdaki güzelliği görünce iyikide uyanmışım dedim. Çünkü daha önce onu hiç bu kadar yakından incelememiştim. Sütlü kahveye kaçan saçları ve deniz mavisini andıran gözleri vardı. Uyurken gözlerini göremiyorum bunun farkındayım. Ama bir gündür onunla aynı odadayım.
Belki bu anı bir daha yaşayamam diye onun yanına usulca uzandım ve onu izlemeye devam ettim. Sanki onu izlediğimi anlamışçasına gözlerini araladı ve "sen beni izliyordun? " dedi

Bunu bilmesini istemiyordum.

"Ne alakası var canım"

"Evet beni izliyordun" dedi yatakta doğrulurken.

Sonunda pes ederek " evet izliyordu. Oldumu ? Hadi üstünü giy kahvaltıya gitmemiz gerek."

"Seninle hiç bir yere gelmiyorum. Ben eve gidicem." dedi ve tam ayağa kalkıcakken onu kolundan yakaladım. Ve,

"Bu konuyu konuştuğumuzu düşünüyordum. Demekki hala bi noktada anlaşamadık. Bak kızım sabrımı zorlamadan giy üstünü yoksa ben giydirmesini bilirim" dedim. Sinirlenmiştim. Boynumdaki bir kasın seğirmesi bunun bi göstergesiydi. O da bu halimden korkmuş olacakki sandalyenin üstünde duran kıyafetlerini aldı ve banyoya girdi. Bende o arada siyah bir pantolon ve siyah basic bir tişört alıp üstüme geçirdim. Dışarı çıkıp onu beklemeye başladım. Tanrım. Onu aklımdan çıkaramıyordum. İlk defa bi kızdan bu kadar çok etkilenmiştim. Ne diyolardı. AŞK. Ben sanırım aşık olmuştum. Ama bunu ona belli etmemeliydim. Aklıma gelen birşeyle bu düşünceleri kafamdan silip attım. Gab'i (gabriellanın kısaltılmışı.) bizim eve götürecektim. Ailemle tanıştıracaktım. Sonuçta karım olucak. Dedim kendi kendime sırıtarak. Telefonumu çıkarıp isabel' bulup araya bastım. İsabel benim küçük kız kardeşim. 14 yaşında. Ve benden çok korktuğu kesin evde sözünü ikiletmediği bi tek ben varım. Ama böyle olması da hoşuma gitmiyor değil. Telefonu 8. Çalışta nihayet açabilmişti.

"Alo?"

"İsabel annemlere söyle kahvaltıya misafir getireceğim. Güzel bir sofra hazırlasınlar."

"Gene mi kız?" dedi. Burdan yüzünü buruşturduğunu hissedebiliyordum.

"Bu seni ilgilendirmez. Ben ne diyorsam onu yap. Gelince görüşürüz."

"Tamam" dedi ve oflayarak telefonu kapattı.

Bu arada Gab nerede kaldı. Odaya girip banyonun kapısını çaldım. İçerden kurutma makinesinin sesi geliyordu. Ondan habersiz kapıyı açtım. Aman tanrım çok güzel! Beni görünce bir çığlık attığı kesin çünkü ben bile kulaklarımı tıkamak zorunda kaldım. Çıplaktı. İç çamaşırı bile yoktu üzerinde. Böyle saçmı kurutulur? Götün donar yavrum. Üzerini kapatmaya çalıştığını görünce büyük bir kahkaha attım. O ise "çık şurdan" diye bağırdı. Böyle çok seksi göründüğünü ona söylesem mi acaba? Kapıyı kapatıp yatağa oturdum. Aklıma o sahne gelince sırıttım. Vücudu çok güzeldi. İşte benim kızım! Bir kaç dakika sonra kapı açıldı ve içeriden mini etekli bir Gab çıktı. Böyle dışarı çıkabileceğini mi sanıyor bu?

"Seni asla böyle dışarı çıkarmam?"

"Nedenmiş o"

"O etek ne ?"

"Seni ilgilendirmez."

"Evet ilgilendirir" dedim yataktan kalkıp ona yürürken. Ona iyice yaklaşmıştım. O ise anlamsızca suratıma bakıyordu. Dudaklarımızın arasında santimler vardı. İyice yaklaştım ve-

Geç olduysa kusura bakmayın artık hergün dershanem var ondandır. Umarım beğenirsiniz. Yorum yapıp hikaye hakkında fikirlerinizi anlatırsanız sevinirim. Şimdiden yorum yapanlara teşekkürler :*