3. Bölüm

38 3 2
                                    

Hayal dünyasını anlayamıyordum. Değişik bir bakış açısı vardı. Bana beyaz diyordu. Düşüncelerime girmesine gerçekten çok kolay mı izin vermiştim?

Sadece bana bakmasını istiyordum.

Gözlerim onun söylediği kelimelerle birlikte istemsizce kapandı. Sesi, bedenimdeki bütün her şeyi sonlandırıyordu. Duygularım ona ait gibi hissediyordum. Kendine gri diyordu. Çok karmaşıktı.

Gözlerim hâlâ kapalıyken "Seni çözemiyorum." Dedim.

Hafif bir 'hah.' Kelimesini duydum. Ardından tam boynumda bir nefes.. Dibimdeydi. Damarlarımdaki kan yerinde duramıyordu. Sıcak nefesi vücudumu ele geçirirken. Gözlerim açılmak istemiyordu.

"Ben bile beni çözemedim." Kısa bir nefes alışverişinden sonra tekrar konuştu. "Beyazlığın kanımı yerinde durduramıyor. Beni sana çeken bir şeyler var. Ve bu fazlasıyla iyi."

Karnımda ve kalbimde beklemediğim bir şekilde hızlanma oldu. Gözlerimi açtığımda yoktu. Gitmişti. Vampir olduğunu düşünmeye başlamıştım.

Ya her şey hayal ürünü ise?

Annem ve babam önündeki yaşlı kadını takip ederek odaya girdiler.
Hemşire elindeki dosyaları incelerken annem yanıma yaklaştı ve yaşlı olan gözlerini sildi. Ağlamış mıydı?

"Hastanede kalması gerekiyor."

Anlamayan gözlerle cümlenin sahibi olan doktora baktım. Gözlüklerinin ardındaki sıcaklık içimi rahatlatmıştı ama az önce söylediği söz ondan nefret etmem için gayet açık bir sebepti. "Ben gayet iyiyim. Eve gitmek istiyorum anne.. lütfen." Yalvarır gibi anneme bakıyordum.

Elimi avuçlarının arasına alıp küçük bir buse kondurdu. Hastane de ne olursa olsun kalmak istemiyordum. Korkum vardı. Çok çocukça bulabilirsiniz ama insanın elinde olan bir şey değil ne yazık ki.

"Bu gece kal bari Nira. Yarın sabah erkenden gideriz olur mu? Kırma beni kızım."

Kafamı salladım ardından belimi dikleştirip bakışlarımı annemin ve babamın üzerinde gezdirdim. Babam bir yere odaklanmış bizi dinlemiyor gibiydi. Annemde bakışlarımı durdurduktan sonra boğazımdaki acıyı umursamadan konuştum.

"Tamam ama gerçekten iyiyim anne. Bunu bilmeni istiyorum."

"İnanıyorum kızım. Şimdi biraz dinlen. Bir şey olursa telefon komidinde ararsın."

Onaylamamla odadan çıkmaları bir oldu. Yalnız kalmak istemiyordum ama onların da ilgi göstermesi biraz canımı sıkıyordu. Kafamı yastığa gömmemle boynumda hissettiğim nefes soluğumun kesilmesine neden oldu.

Burdaydı.

Kokusu burnumda iz bırakırken yüzü gözümün önündeydi. Beyaz dişlerini göstermesiyle gözlerimi kapatmaya karar verdim. Yanımdayken korkmuyordum. Varlığı rahatsız etmiyordu ama konuşmaya başlayınca canım yanıyordu.

"Benim olmak için fazla safsın."

Kısa süre önce kapattığım gözlerimi söylediği cümle ile açtım. Bakışlarında sadece şehvet vardı. Canımı yakan bir şehvet.. Bakmak için can attığım gözleri vardı. Bakarken kaybolmak istediğim. Kimdi? Ne yapmaya çalışıyordu bilmiyordum ama.. bana bakması için her şeyden vazgeçebilirdim.

Bakmak ancak bi insana bu kadar yakışabilirdi.

"Neden düşüncelerimin her tarafı senle kaplı."

Boynuma küçük bir buse kondurdu.
"Bana ait olan bir şeyin beni düşünmesi gayet normal."

Saçlarımda hissettiğim eliyle kalbimdeki kıpırdanmayı duyabiliyordum. Bakışlarından sonra sanırım en çok dokunmasını sevmeye başlamıştım.

"Adın ne?"

Ellerini saçlarımdan çekip avuç içlerime yerleştirdi. "Benim bir ismim yok."

Kendine gri dediğini hatırladım. Sormak için tam zamanıydı.
"Ama kendine gri diyorsun. Neden?"

Boynumu bir kez daha öptü ve uzaklaştı. "Gri kadar çaresizim çünkü. Beyaz olmak istiyorum ama düşüncelerim kendini siyaha bulamak istiyor."

Cümleleri herkesi kıskandıracak tondaydı. Öyle garip bir cümlede bu kadar anlamlı şeyler anlatması normal değildi.

"Benim beyazım sensin Nira. Kurtar beni."

Gözlerim yavaşca kapandı. Açmak için çabalarken boğazım yanıyordu. Bir kaç dakika sonra açtığımda ise o yoktu. Gitmişti.

-

Çok güzel bir bölüm oldu benim açımdan.

Hikaye hakında düşünceleriniz?

Gri SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin