Bölüm 11 - Bana Bir Masal Anlat Baba

753 28 94
                                    

Okuyucu İsteği: Veysel'in grip olmasını ve Kenan'ın bir yandan kardeşiyle uğraşıp bir yandan da ilaç içmeye ikna etmesini falan okumak isterdim.
.

.

.

.

.

Gelen uyarı sesiyle Veysel kolunun altındaki ateş ölçeri çıkarıp halsizce Cemile'ye uzattı. Cemile gözlerini kısarak okudu küçük ekranda yazan sayıyı.

"Anoo! E 39'u geçmiş ya bu!"

Onun telaş içinde kurduğu cümle Veysel'e gram etki etmedi. Salonun sedirinde yatan adam, güçsüz kolunu indirip örtünün altına geri sokarken keyifsizce mırıldandı:

"İyiyim ben Cemile'm ya, Allah aşkına... Biraz uyurum, terlerim düşer işte."

"Hee, sabah kaç saat uyudun, daha da arttı ateşin." dedi Cemile ters ters. Veysel'in başucuna oturup elini alnına koyarken ters ifadesi yerini endişeye bırakmıştı. "Valla yanıyon Veysel'im, çok fena kapmışın şifayı."

"Hepsi o -öhö!- Ramazan denen bıyıklı herif yüzünden." Kuru boğazına bir nefeslik rahat vermek için duraksadıktan sonra devam etti: "Ben dedim bu soğukta 66'yı dışarı çıkarmayalım diye... Dinlemedi ki. Neymiş, onca ay sonra paslanmış mı ona bakacakmış. Biz ne diye -öhö- başında beklediysek..."

Lafının sonunda birkaç kez daha öksürdü ve gözlerini kapattı. Midesindeki bulantı, baş ağrısı ve kemiklerini saran sızlama ona hiç yardımcı olmuyordu.

"O Ramazan'ı bir yakalarsam doğduğuna pişman edecem zaten. Hasta etti benim cankuşumu ya!" diye söylendi Cemile tizleşen sesiyle.

Veysel halsizce güldü ve elini tutan Cemile'nin elini sıktı.

"Tamam gülüm, o kadar telaş yapma sen de. Altı üstü grip -öhö-, geçer gider yarına."

Cemile bundan o kadar emin değil gibiydi. Veysel'in terli yüz hatlarına bakarken tereddütle konuştu:

"Ya Veysel'im, şey diyecem... Sağlık ocağına mı gitsek? Kenan abi ilaç neyin yazar belki."

Veysel'in az önce yorgunluktan kapanmış olan gözleri fal taşı gibi açılıverdi.

"Ne- ne sağlık ocağı ya?" Panik dolu mavi gözlerini Cemile'den kaçıran adam telaşla devam etti: "Ne gerek var abime? İyiyim ben!"

Yerinde doğrulmaya çalıştığında, Cemile hızla onu yastığına itti ve kızgınca konuştu: "Hop hop, nereye! Demedim mi ben sana kalkmayacan diye?"

Veysel yerine yattı, ama korkusu hala geçmemişti.

"Cemile, yok abim falan. Sakın bak." dedi uyarırcasına.

Cemile gülüşünü engellemek için dudaklarını ısırmak zorunda kaldı.

"Noldu Veysel'im, niye panikledin o kadar? Ne olur Kenan abim seni görse yani?"

"Ya kardeşin hasta olunca doktor abisine gittiği nerede görülmüş ya?" diye söylendi Veysel. "Hem bilmiyon mu sen abimi? Her fırsatta laf sokar kesin, sen hasta oldun da bana mı kaldın diye. Doktor adam, bilgisiyle de ezer beni şimdi. Zaten yorgunum, bir de onun o gıcık sırıtmasını çekemem. Sakın!"

Cemile'nin gülmemek için fazlasıyla çaba sarf etmesi gerekti, ama en sonunda derin bir nefes alarak kendini toparladı.

"Gitmiyon yani sağlık ocağına?" dedi emin olmak ister gibi.

"Gitmiyom." dedi Veysel üstüne basa basa. "Saçımdan sürüklesen yine gitmem."

"Eh, peki." Cemile sakince ayağa kalktı. "Sen yat uyu o zaman Veysel'im, ben de bir Yağmur'a bakayım. Uyanmıştır belki."

One Shots • VeyKen (Gönül Dağı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin