Bölüm 21 - Dağılmak

698 35 98
                                    

"Heh, amcolu? Rahatsın de'mi la?"

"İyiyim amcolu, eyvallah." diye başını salladı Veysel. Ramazan da onun yanına oturup kapısını kapatırken, arabanın dışındaki Cemile gergin bir nefes verdi.

"Taner, Ramazan, bana bakın; kocama bir daha bir şey olursa sizi alır tee Gönül Dağı'na kadar kovalarım ona göre." dedi sert bir sesle.

"Yok yok yenge biz aldık dersimizi." dedi Ramazan hemen. Sürücü koltuğundaki Taner de başını salladı.

"Aklın kalmasın yenge, Veysel bize emanet."

Cemile belli belirsiz başını salladı. Gönül isterdi ki Veysel Kenan'la gitseydi, kendi de yanlarında olsaydı; ama bugün niyeyse amcaoğulları götürüyordu Veysel'i fizik tedaviye. Henüz kocasına sebebini sormaya fırsat bulamamıştı. Akşam konuşmayı düşünerek kollarını göğsünde kavuşturdu.

"Hadi, bir an önce gidin gelin. Akşama görüşürüz Veysel'im." diye ekledi, sesi yumuşarken. Veysel ufak, yorgun bir tebessümle başını salladı.

"Görüşürüz Cemile'm."

Taner arabayı çalıştırıp kesik bir korna sesi eşliğinde gaza bastı. Araba sokakta ilerleyip bir süre sonra gözden kaybolurken, Cemile iç geçirerek baktı arkalarından. Veysel'den kısa süreliğine de olsa ayrılmak huzursuz hissettiriyordu onu. Sanki yalnız bırakıyormuş gibi...

Bir süre öylece durduktan sonra dalgınlığından sıyrılarak arkasına döndü ve açık bahçe kapısından içeri girdi. Ancak merdivenlerin başındaki kişiyi gördüğünde duraksadı.

"Kenan abi?"

Cemile'yi gördüğünde yutkundu Kenan. Yüzündeki ifade üzerine Cemile'nin kaşları çatıldı.

"Abi n'oldu? İyi misin sen?"

Kenan birkaç saniye sustu, ne diyeceğini bilemedi. Etrafına göz gezdirip kimse var mı diye kontrol ettikten sonra önüne döndü.

"Cemile..." Sesi hafif pürüzlü çıktığında, boğazını temizledi. "Biraz konuşabilir miyiz?"

"Tabii." diye hızla başını salladı Cemile. Kenan yavaşça bahçedeki sedire ilerledi, Cemile de peşinden yürüdü; bir yandan da ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Karşılıklı oturdular. Kenan dirsekleri dizlerine dayalı, ellerini birleştirmiş, oldukça huzursuz görünüyordu. 

Cemile'nin içine birdenbire bir korku düşüverdi. Sanki karşısında, onlara Veysel'in sakat kaldığını söylemek üzere olan Kenan var gibiydi.

"Abi n'oluyor?" diye sordu endişeyle. "Bak... Bak yoksa Veysel'le mi ilgili? Ha? Kötü bir şey mi dedi doktor?"

"Yok." diye hızla başını iki yana salladı Kenan. "Onunla alakası yok abicim. Şimdilik tedavisi stabil ilerliyor, korkma."

Cemile rahat bir nefes verse de Kenan'ın rahat olmakla uzaktan yakından alakası yoktu. Merakına yenik düşerek sordu genç kadın: "E sen niye böylesin o zaman abi? Hiç iyi görünmüyon."

Kenan dudaklarını birbirine bastırdı, sanki söylemek istediği çok şey vardı da hangisiyle başlayacağını bilemiyordu. En sonunda, stresle dizini titreterek derin bir nefes verdi.

"Cemile, ben..." Bir an duraksadı. "Veysel son günlerde hiç benden bahsetti mi sana?"

Cemile'nin kaşları çatıldı. "Yok abi, niye bahsetsin ki? Bir şey mi oldu aranızda?"

"Olmadı..." diye mırıldandı Kenan. "Olmadı. Sorun da bu zaten."

"Nasıl yani?" diyen Cemile'nin iyice kaşları çatılmıştı. Kenan başını kaldırıp derin bir nefes aldı, bakışlarını karşısındaki kadından inatla kaçırıyordu.

One Shots • VeyKen (Gönül Dağı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin