-BUĞLEM-
Sabah canım (!) ikizimin beni hayvanca dürtmesi ile uyandım.
-"Ne var Yaman! Bir pazar sabahı da rahat bırak! "
-"İyi be ne halin varsa gör. Saat 12 'de beni uyandır diyen sendin. " dedi ve gitti. Tam gene yatacakken saatin 12 olduğunu hatırladım ve yataktan fırladım. Banyodaki rutin işlerimi halledip duş aldım . Üzerimi giyindim. Aşağıya indiğimde kapı çaldı. Açtığımda postacı zarf getirmişti. Zarfı aldım ve salona geçtim. Tam zarfı açacaktım ki
-"Buğlem ben acıktım. " diyen Yaman'ın sesiyle zarfı sehpaya koyup mutfağa gittim. Eee ikizim Amerika'dan dün gece döndü özlemiştir benim yemeklerimi ...
Bu arada ben size kendimi tanıtayım.
"Ben Buğlem Özalp . 18 yaşındayım. Ailemi trafik kazasında kaybettim. O Kazadan sadece ben ve Yaman kurtulabildik. Bize amcam bakıyordu. Birkaç ay önce amcam ölünce kendi ayaklarımızın üstünde durmaya çalışıyoruz. Ne kadar kavga etsekte Yaman benim herşeyim. Tek farklı noktamız Yaman aşka inanır bense aşka inanmam."
...Yaman yemeğini yedikten sonra sofrayı topladım. Sonra salondaki koltuğuma yayıldım. Aklıma zarf geldi. Zarfı alıp açtım.
"Sayın Buğlem Özalp ve Yaman Özalp okulumuzda yapılmış olan bursluluk sınavını kazanmış bulunmaktasınız. Yarın sabah saat 08:00 da okulda olmanız rica olunur.
Not: Karanlık bir ormanda hapsolsaydınız yanınıza alacağınız eşyalarınızı ve giysilerinizi bir bavula koyunuz. Okulumuz doğal bir ortam olduğu için bunlar bir tür ikinci sınav gibidir.
Sevgilerle Doğa Lisesi"
Hemen Yaman'ın odasına gidip mektubu ona verdim ve ben kendi kamp eşyalarım ile giysilerimi büyük bir kamp çantasına koydum. Ardından biricik arkadaşım Mira' yı aradım.
-"Alo"
-"Efendim Buğlem"
-"Kızım biz Yaman ile Doğa Lisesi'ni kazandık. "
-"Ne! Ben ve abimde orayı kazandık"
-"Senin abin Amerika'da değil mi"
-"Dün gece geldi"
-"Tamam kuzum o zaman biz sabah sizi arabayla alırız"
-"Tamam"
Konuşmamız bitince hemen kendimi yatağa attım. Umarım yarın YENI OKULUMUN ILK GÜNÜ GÜZEL GEÇER