TÜNELDEN KAÇIŞ

"BENCİLSİN"

*Karanlıktaysan,
gölgen bile seni yalnız bırakır*
____________________________________

"Evet çocuklar dersimiz bu kadar serbestsiniz."

Öğretmenin söylediği şeyle birlikte herkes hareketlendi. O gecenin üstünden bir hafta geçmişti tabii bir çok şey yaşamıştık, Emirle ise yakınlaştık.

Bugün kafeteryada buluşma kararı almıştık. Ada ve Kerem ile de kardeşten öte çok güzel bir bağ oluşmuştu. Her dakikamızı birbirimize anlatır olduk. Emir'e olan hislerimi de biliyorlardı tabii.

Öğle arası gelmişti ve karnım guruldamaya başlamıştı. Ada bunu duyup Kerem'e söylemiş olacak ki ikiside kahkaha attılar. Kerem benim ve Ada'nın kolundan tutup kantine sürüklemeye başladı Ada keremden kolunu kurtarır kurtarmaz kereme bir tane yapıştırdı.

Cidden çok tatlılardı, Kerem bana sonra Ada'ya baktı. İkimizde kereme tebessüm ettik.Kerem elinde tostlar ile geldi, iştahla tostunu yiyen Kerem'e baktığımda bende iştahlanıyordum.

Bir anda kantine Emir girdi. Bütün kızlar ona bakıyordu. Bu biraz canımı sıkmıştı . Kerem o halimi görünce bir anda fırladı ve Emir'in kolundan tutup bizim masaya getirdi. Emir neye uğradığını şaşırmış bir biçimde bize bakıyordu sessiz biriydi zaten.

Benle konuşmaya başlamıştı ve cidden birbirimize yakınlaşma gerçekleşmişti. Bu durum hoşuma gidiyordu.

(...)

Biraz zaman geçmişti Emir hâlen bizimle oturuyordu ve ders zili çalmıştı
"Hadi kalkalım derse geç kalmayalım azar yemek istemiyorum" diyerek yakındı Ada.

"Hadi sevgili böceğim biz kalkalım bunlar da çift halinde gelsinler"

"Iyyy sevgili böceğim mi o ne lan"

"Ah Emir Vah emir senin sevgilin olmadı nerden bileceksin"

"Olmadığını nerden biliyorsun bok böceği"

"Nee! Nasıl? Sevgilin mi var? Ne zaman yaptın? Benim neden haberim olmadı?"
Art arda sıraladığım bu cümleler Emir'in ve diğerlerinin şaşırmasına neden olmuştu.

"Evet sevgilisi benim değil mi bebeğim"

"Yuh ama Kerem" diyerek şaşırdı Ada.

"Eğer böyle birşey yapacaksam seninle mi yaparım minik bok böceği"

"Aman sen kaybedersin benim sevgilim var zaten"

"Çocuklar romantizminizi bölmek gibi olmasın ama ders başlayacak."

"Hass doğru gidelim ay çöreğim"

Emir ve ben başbaşa kalmıştık birbirimize baktıktan sonra sınıfa yöneldik öğretmen derse başlamıştı, sıkıcı bir biçimde işliyordu. Yavaş yavaş uykunun kollarına kendimi teslim ettim. Aradan biraz zaman geçmişti vücudumda bir sızı ile uyandım.

Ada ve Kerem kahkaha atarken Emir sırıtıyordu. İğne batırmışlardı, sinirle kalktım bir bakış attıktan sonra yanlarından hızlıca geçtim ve tuvalete yöneldim elimi yüzümü yıkayıp geri sınıfa döndüm bu süre içerisinde teneffüs zili çalmıştı. Nefes almak için bahçeye çıktık biraz dolandık. Temiz hava aldıktan sonra sınıfa geri döndük, son dersimizin zili de çalmıştı tabiki.

Yine dersi dinlemeden Emirle buluştuğumda ne yapacağımı düşünmeye başladım. Mutlu ve huzurluydum kendi kendime senaryolar bile yazmıştım.

Zil çaldı Ada'yı beklemeden yurda koşup üstümü giyinmeye başladım; kırmızı bir crop ve siyah dar bir pantolon kapıp giyindim ardından özendiğim saç ve makyajım. Uygun takılarımı da taktıktan sonra peri gibi olmuştum.