𝐄𝐚𝐜𝐡 𝐓𝐢𝐦𝐞 𝐘𝐨𝐮 𝐅𝐚𝐥𝐥 𝐈̇𝐧 𝐋𝐨𝐯𝐞/𝐃𝐫𝐚𝐜𝐨 𝐌𝐚𝐥𝐟𝐨𝐲

𝟎.𝟏 𝐩𝐨𝐭𝐢𝐨𝐧.

İstemsizce gözüm hep o tarafa bakmak istiyordu ama bakmıyordum, bakmayacaktım!
Gerginlikten yemek bile yiyememiştim.
Şu an tek dileğim sigara içtiğimi diğer profesörlere söylememesiydi, söyler miydi?
Söylemezdi ya.
Söyleyecek insan şimdiye kadar söylemişti değil mi?
Öyle öyle söylememiştir Eftalia, rahat ol...
HAYIR RAHAT OLAMIYORUM!
Gergince nefesler verirken daha fazla dayanamamış ayağa kalkmıştım, hızla büyük salondan çıkmıştım.

...

Sabaha kadar odamdan çıkmamıştım, istemsizce korkuyordum ve içimde bir kaçma dürtüsü vardı.
Yataktan kalkıp dolabıma ilerledim, ceketi hala bendeydi. Ah bir de adını öğrenmiştim.
Draco Lucius Malfoy...
İstemsizce gülümsedim ve kıyafetlerimi alıp banyoya ilerledim. Astoria hala uyuyordu.
Gömleğimi ve eteğimi giyinmiş kravatımı bağlamaya çalışıyordum, sonunda olduğunda üstüme cübbemi giyinip saçlarımı taramaya başlamıştım.
Şekillendirici bir kaç krem sürüp dalgalı uzun saçlarıma baktım. Güzel gözüküyorlardı.
Hafif bir makyaj yaptıktan sonra banyodan çıkmıştım, çoraplarımı ve ayakkabılarımı giyindikten sonra Astoria'nın da hazır olduğunu görmüştüm. Dersim olduğu kitapları almış Astoria ile odadan çıkmıştık.

-"ilk ders ne?"

A: hala ezberleyemedin mi programı?

-"yok ezberleyemedim..."

Yalandan suratımı asmıştım. Astoria bu halime gülmüştü.

A: ilk ders iksir, hatırlıyorsan Slughorn bazen blok ders yapardı ama yeni profesörümüz yapar mı bilemem.

-"tamamdır teşekkürler, aç değilim ben direkt dersliğe geçiyorum."

A: tamamdır, sınıfta görüşürüz.

-"görüşürüz."

Dersliğe doğru ilerliyordum. Büyük bir ihtimalle o kahvaltı yapıyordur. En azından daha az görmüş olurdum. Dersliğe girmiş etrafta göz gezdirirken onu görmem bir olmuştu.
HARİKA!
Kitap okuyordu ve başını kaldırıp bakmamıştı. O yüzden yavaşça ilerledim ve bir kaç kitabımı kenara koydum.

D: günaydın...

Kafamı kaldırıp Draco'ya baktım. Bana mı demişti?

-"oh şey günaydın profesör."

Kitabını kapatıp masaya koydu. Fazlasıyla gergindim ve umarım bunu belli etmiyorumdur.
Konuya girmek istemiyordum ama illa bir gün konuşacaktık değil mi?

-"dün sizi baya bi aradım ama hiç bir yerde bulamadım Profesör."

D: sorun değil, verirsin bi ara.

-"uhm şey bir de.."

D: sigara konusu mu?

Başımı olumlu anlamda salladım.

D: söylemem kimseye, o gün ne sen benim öğrencimdin ne de ben resmî olarak bir Profesördüm.

Gülümsedim..
TANRIM BÖYLE DÜŞÜNMESİ NE DE HOŞTU.

Yavaş yavaş öğrencilerin gelmesi ile ben de iksir kitabımı açmıştım, uzun zamandır ders işlemiyorduk ama kitaptaki bir çok iksire hakimdim ve yapmaya çalışmıştım.

Bütün öğrenciler tam vaktinde gelmişti. Draco ise kitabını yeniden bırakmış ve ayağa kalkmıştı.

D: günaydın gençler...

Sınıftan mırıldanmalar geliyordu.

D: dün akşam bir çoğunun beni tanıdığını düşünüyorum ama yeniden anlatayım, Draco Lucius Malfoy. Bu yıl birlikte iksir dersleri işleyeceğiz.

Olivia elini kaldırmıştı.

D: evet?

Olivia ayağa kalkmıştı.

O: Olivia Brown profesör, eğer özel değilse nasıl bu kadar genç yaşta profesör oldunuz ve yaşınızı sorabilir miyim?

Sorduğu soru ile göz devirmiştim.
SANA NE ADAM KAÇ YAŞINDAYSA KAÇ YAŞINDA!

D: özel değil anlatırım tabi ki. Öncelikle 22 yaşındayım ve Ilvermorny'den mezun oldum. Hogwarts'tan gelen teklifi de kabul ettim.

22 yaşında hiç göstermiyordu ve onu öğrenci sanmam çok normaldi...

D: eveet başka bir sorunuz yoksa derse başlayabiliriz. Felix Felicis iksiri daha önce duyan var mı?

Elimi kaldırdım benimle beraber Hermione Granger'de elini kaldırmıştı.
Gözleri ikimiz arasında gidip gelirken Hermione'ye bakmaya başlamıştı.
Hermione ayağa kalktı.

H: Hermione Granger Profesör. Felix Felicis aynı zamanda şans iksiri olarakta bilinir. İçen kişiye olmadığı kadar şanslar sunar bu süre ise kişinin ne kadar içtiğine bağlıdır.

D: evet çok doğru, teşekkürler Granger oturtabilirsin.

Hermione oturmuştu.

D: Felix Felicis veya şans iksiri, içen kimseye sıra dışı bir şans sunar ve bu şansın süresi ne kadar içildiğine göre değişir. Felix Felicis'in kullanımı tüm spor müsabakalarında yasaklanmıştır ve çok miktarda içilmesi zararlıdır ve şöyle ki aşırı kendine güvene bağlı etkilerin yanı sıra baş dönmesi ve aşırı isteklilik gibi yan etkiler de görülebilir.

Çoğu kişi pür dikkat onu dinlerken bazıları da gelen rahatlık ile dersle ilgilenmiyorlardı.

D: bugün Felix Felicis'i deneyelim mi?

A: ilk günden iksir mi yapacağız profesör?

Adrian'a çevirdim kafamı, cidden mi??!

D: dersimiz iksir ve iksir yapmaktan başka ne yapabiliriz?

Adrian göz devirmişti.

D: hadi bakalım kazanların başına.

Herkes kazanların başına geçmişken ben de geçmiştim. Önümdeki malzemelere bakıyordum.
Yapılışını bir kaç kez okumuştum ama daha önce hiç yapmamıştım.

-

İksir bittiğin de iç çektim. Kazandakini iksir şişesine koyuyordum, sanırım olmuştu.
Profesör zorlananlara yardım ediyordu.

-"Profesör, bitirdim."

Tamam bütün sınıfın bana bakmasını beklememiştim.
Draco bana bakmış ve gülümsemişti, yanıma gelmişti ve iksire bakmaya başlamıştı biraz incelemişti.

D: işte bir arkadaşınız bitirdi çocuklar, afferin.

İstemsizce gülümsedim. O da gülümsemiş ve yanımdan ayrılmıştı.
Ders bitimine son beş dakika kalmıştı.
Bir çok kişi iksiri tam yapamamış ya da patlatmıştı, sınıfta ufak bir göz gezdirdim.
Hermione saçları iyice kabarmıştı bir kaç kişinin yüzünde siyahlıklar vardı.
Draco elinde bir iksirle yanımıza gelmişti.

D: evet ilk dersimizdi ve söylemek isterim ki bir çoğunuz iyi iş çıkarttınız ve başta size söylememiştim aranızdan birisini ödüllendireceğimi, iksiri ilk yaptığı için Felix Felicis'i o haketti.

Yanıma gelip uzatmıştı.

-"o değil profesör, Eftalia, Eftalia Lestrange."

Gülümsedi.

D: umarım bu iksiri ihtiyacın olduğu zaman kullanırsın Eftalia Lestrange...

-"emin olabilirsiniz profesör."

Gülümsedim ve iksiri elinden almıştım, ellerimiz birbirine değdiği anda o da gülümsemişti.

D: ders bitmiştir çocuklar çıkabilirsiniz.

...