Odama biraz geç gitmem ve zor uykuya dalmamla geç kalmıştım. Kendime küfürler ederek hazırlanıyordum. Son olarak cübbemi giyinip saçlarımı acele ile ense topuzu yapıp ayakkabılarımı giyindim. Kitaplarımı alıp acele ile odadan çıkıp koşarak karanlık sanatlara karşı savunma dersini işlediğimiz dersliğe koştum. Koridorda neredeyse kimse yoktu. Dersliğin önüne geldiğim de nefes nefes kalmıştım. Kapıyı tıklattım ve içeriye girdim.
Umbridge çatık kaşlar ile bana bakıyordu.
Okulumuzda iki tane karanlık sanatlara karşı savunma profesörü vardı, hoş Severus Snape olsa hiç kızmayacaktı sanki.U: dersten sonra ofisime bayan Lestrange, şimdi geçin yerinize.
Derin bir nefes aldım ve boş olan bir masaya oturdum. Kitabımı masanın üstüne koymuş hala soluklanıyordum.
Derste sıkılmış sırayı izliyordum.U: sizce bunun cevabı nedir bayan Lestrange?
Soyadımla başımı kaldırdım.
-"ha?"
U: geç kaldığınız gibi bir de dersi dinlemiyorsunuz!
-"özür dilerim profesör dalmışım."
Umbridge göz devirmiş ve derse devam etmişti.
Dersin bitmesi ile kitaplarımı topluyordum, adımlarım Umbridge'in ofiseniydi...Geldiğim de kapıyı tıklattım içeriden sinir bozucu sesiyle 'gir' demişti. İçeriye girip kapıyı kapattım.
U: gel tatlım.
Tatlım?
Eliyle masayı göstermişti, sandalyeye oturup önümdeki tüy kaleme ve parşömene bakmadan edememiştim.U: şimdi... parşömene derslerime geç kalmayacağım ve derslerimi dinleyeceğim yaz.
-"kaç kere yazmamı istersiniz?"
U: öğrenene ve o küçük aklına girene kadar.
Göz devirdim ve yazmaya başladım.
Sol elimin üst kısmında acıması ile gözlerimi o tarafa çevirdim. Parşömene yazdığım bütün yazı elimin üst kısmına kazınmış gibiydi...
Kafamı kaldırdım ve sinirle Umbridge baktım.
Aptal kadın. Cümleyi tamamlamıştım canım fazlasıyla acırken ayağa kalktım.-"izninizle profesör."
U: tabi.
Ofisten çıktım, istemsizce gözlerim dolmuştu. Canım acıyordu.. dolan gözlerimi silmiş yürümeye başlamıştım. Bir pencerenin köşesine oturmuştum.
(Draco'nun oturduğu yer gibi bir yere oturdu.)
İki dersim boştu daha sonrasında öğle yemeği idi.. kitaplarımı kenara koymuştum ve sol elime bakıyordum. Sağ elimin parmaklarımla yarının üstünde gezdiriyordum elimi...
D: Lestrange!
Soyadımın söylenmesi ile kafamı o tarafa çevirdim, Draco geliyordu, refleks olarak sol elimi saklamıştım.
D: derste olman gerekmiyor mu? Neden buradasın?
-"dersim yok şu an. Peki ya siz profesör, siz neden buradasınız?"
Ona karşılık vermemle gülümsemişti.
D: benim de dersim yok.
Karşımdaki çıkıntıya oturmuştu.
D: sol kolunu aç.
-"ha?"
Ne, dominant bir ses ile söylemişti, yutkundum ve sol kolumu açtım, dün kazana yanlışlıkla değmiş ve kolumu yakmıştım.
Cebinden iksir çıkarttı ve tıpasını açıp yanan yere sürmeye başladı, soğuk iksirin tenime temas etmesi ile irkilmiştim. Koluma iksiri yedirdikten sonra elime bakmaya başladı. Kaşlarını çatmış merakla bana bakmıştı.D: nasıl oldu bu?
-"önemli bir şey değil."
D: nasıl olduğunu sordum.
-" profesör Umbridge... cezamı çektim sadece."
D: fiziksel veya psikolojik zarar veren bir ceza vermeye hakkı yok.
-"önemli değil profesör."
İç çekmişti, iksirden elimin üstüne de sürmüş şişenin kapağını tıpa ile kapatmıştı iksiri bana uzattı.
D: etkili bir iksirdir sen de kalsın ve düzenli olarak kullan.
-"teşekkür ederim ama gerek yoktu."
D: gerek vardı.
Gülümsedim.
Konuyu değiştirmek istiyordum ve değiştirecektim.-"bu kadar genç yaşta profesör olmak nasıl bir şey?"
D: aslında güzel, tek kötü yanı benimle yaşıt profesör yok, hepsi çok yaşlı.
Samimi bir şekilde bunu demesi ile küçük bir kahkaha atmıştım benimle birlikte o da gülmüştü.
Sonunda gülmemi durdurduğum zaman konuşmaya başladım.-"özür dilerim ama komik."
D: evet evet öyle. Sen ne olmak istiyorsun bakalım?
-"aslında ben de profesör olmak istiyorum, iksir profesörü ama Hogwarts'ta zor gibi artık."
D: eminim ki sana çok yakışır, hem hogwarts olmazsa başka büyücülük okulu olur, hm?
-"öyle tabi, sen profesör olmaya nasıl karar verdin?"
D: en sevdiğim ve başarılı olduğum ders indirdi seninki gibi bir gün Severus ile konuşurken karar vermiştim.
-"Profesör Snape'i daha öncesinden tanıyor musun?"
Burukça gülümsedi, yanlış bir şey mi demiştim?!
D: kendisi vaftiz babam.
-"aaa, çok güzel.."
D: evet öyle.
-"aslında onu severim ama bazen çok katı birisi ve sert..."
Kıkırdamıştı.
D: bana karşı hiç öyle değil, yani hep iyi tarafını gördüm onun.
-"Emin ol bana kötü tarafını görmek istemezsin."
Kafamı duvara yaslamış ona bakıyordum o ise dediklerime gülüyordu.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐄𝐚𝐜𝐡 𝐓𝐢𝐦𝐞 𝐘𝐨𝐮 𝐅𝐚𝐥𝐥 𝐈̇𝐧 𝐋𝐨𝐯𝐞/𝐃𝐫𝐚𝐜𝐨 𝐌𝐚𝐥𝐟𝐨𝐲
FanfictionBir çıkılmaza girmiştim, ne ona karşı olan duygularımı kabullenebiliyor ne de uzak kalabiliyordum. Her geçen gün uzak durmam gereken kişiye daha da bağlanıyordum. Hayır hayır hayır, son yılımda böyle olmamalıydı. -Draco Malfoy -Argo, cinsellik! ...