𝐄𝐚𝐜𝐡 𝐓𝐢𝐦𝐞 𝐘𝐨𝐮 𝐅𝐚𝐥𝐥 𝐈̇𝐧 𝐋𝐨𝐯𝐞/𝐃𝐫𝐚𝐜𝐨 𝐌𝐚𝐥𝐟𝐨𝐲

𝟎.𝟒 𝐰𝐡𝐲? 𝐰𝐡𝐲? 𝐰𝐡𝐲?

R: Derslerin nasıl bu kadar kötü anlamıyorum Eftalia, senin istediğin her şeyi yapıyorum karşılığında sadece ders çalışmanı istiyorum!
Eğer bir sonraki geldiğim de profesörlerinden aynı cümleleri duyarsam bütün okul hayatın biter.

Gergince nefes verdim.

R: Duydun mu? Cevap ver bana cevap! Susma!

Yanağımda hissettiğim sızıyla gözlerim dolmuştu.

-"t-tamam."

R: siktir git şimdi evimden!

Cisimlenip Hogwartsa geri dönmüştüm, haftasonu olduğu için gitmiştim, gitmez olaydım.
Yanağım sızlıyordu. Oflayarak odadan çıktım ve koridorda yürümeye başladım. Pencerenin kenarına oturup dışarıyı izlemeye başladım.

Neden başarılı değildim?
Çalışıyordum ama olmuyordu...
Neden babam böyleydi?
Neden annem doğduğum gibi beni bırakıp gitmişti?
Neden? Neden? Neden?

Hızla yerimden kalkıp astronomi kulesine çıkmaya başlamıştım.
Gergince cebimdeki paketi çıkartıp içinden bir dal aldım ve dudaklarımın arasına koydum paketi cebime geri koyarken çakmağı çıkartıp yakmıştım.
Duman akciğerlerime dolarken bir nebze rahatlamış hissediyordum.

Bir, iki, üç, dört, beş, altı... durmadan pakette kalanların hepsini içmiştim ve artık kaç tane içtiğini sayamamıştım.

İstemsizce gözlerim doluyordu.
Ağlamak istiyordum.
Ama ya birisi ağladığımı görürse?

D: sen hep böyle ince giyinirsen işimiz zor.

Hızla gözlerimdeki yaşları sildim.

-"ince giyinmiyorum ben."

Kenara geçip yere oturdum. Yanıma oturmuş yine ceketini omuzlarıma koymuştu.
Gergince hızlı nefesler alıyordum.

D: iyi misin?

-"hıhı."

D: pekala.

-"derslerim de nasıl daha fazla başarılı olabilirim?"

D: başarılısın zaten.

Kafamı yavaşça ona çevirdim.

-"değilim profesör..."

D: daha fazla çalışmalısın o halde ama söylemeliyim ki sen her ne kadar bunu inkar etsen de başarılsın.

-"teşekkürler."

Ceketi omzumdan alıp geri ona uzattım.
Ceketi aldı, ayağa kalktım ve üstümü silkeledim.

D: bir daha bu kadar fazla sigara içme.

-"içmedim ki."

D: çok kötü bir yalancısın.

Tebessüm ettim ve hızla merdivenlerden indim, adımlarımı kütüphaneye çevirdim.
Babam dediğini yapardı ve eğer beni okuldan alırsa iyi şeyler olacağını sanmıyordum.

Kütüphaneye girdiğim de bitki bilim dersi için bir kaç kitap alıp masaya oturdum.
Sonraki işleyeceğimiz konuların notlarını çıkartacaktım.
Yasak saatine az kalmıştı ve benim hızlı olmam lazımdı.

Saat kaç olmuştu bilmiyorum ama kütüphanede kimse kalmamıştı ve ben çok yorulmuştum, kolumu kaldıracak halim yoktu.
Hapşırdım.
Başımı kitaplara yasladım ve gözlerimi kapattım.