6.Bölüm

75 13 2
                                    

İyi okumalar

16/05/2013

Yaklaşık 1.5 ayım kalmıştı. Tuhaf bir şekilde 1 hafta önce işimde gösterdiğim gayretten dolayı Sasuke'nin sekreteri pozisyonuna getirilmiştim. Her ne kadar kabul etmek istemsemde zorla o pozisyona getirmişlerdi. En sonunda pes etmek zorunda kalmıştım. Yavaş yavaş vücudum çöküyordu ve ben bunu gözlerimle görüyordum, aynı şey akıl sağlığım içinde geçerliydi. Yavaş da olsa sonuna yaklaştığını bilmek insanı korkutuyordu elbette. Geçen 2 hafta da Sasuke'yi ikna edememiştim. Karin keçilerden bile daha inatçı olduğumu söylerdi ve bu 2 haftada büyük ihtimalle aşırı dercede sinirini bozmuş olmalıydım. Pes edip nakili kabul eder diye düşünmüştüm ama tamamen yanılmışım. Bu adamda en az benim kadar inatçıydı. 2 haftadaır yaptığım dırdır ve uğraşları bir kere bile umursamamıştı. Yine de gözümün önündeki son umut parçamdan vazgeçmek stemiyordum. Ne olursa olsun devam edicem.

Sasuke gerçekten o zamanlar Naruto'nun yaptığı dırdırları ve uğraşlarını asla umursamamıştı. Hatta onu işten bile kovmayı düşünmüştü ama nedenini anlamadığı bir şekilde gönlü buna izin vermemişti. Sasuke'de de keçi inadı vardı, eğer ki bir şeyi yapmıyacağını söylediyse o şeyi öldürseler gene yapmazdı.

06/06/2013

Artık pes etmiştim. Hissedebiliyordum sonraki ayı göremeyecektim. Sasuke'ye yaptığım sıkıştırmalara devam etmek istesemde artık kendimde o gücü bulamıyordum. Hareket ederken canım çok yanıyordu hatta yazı yazarken bile. Bugün Sasuke'ye ona karşı beslediğim duyguları itiraf etmeye karar vermiştim. Duygularımı hoş karsılamayacağını biliyordum ama yine de söylecektim, Sasuke'yi duygularımdan habersiz bir şekilde bırakıp ölmek istemiyordum. Bugün normale göre daha yoğun geçmişti bu yüzden daha geç çıkmıştık şirketten. Sasuke sanırım terfi alacaktı çünkü şirkette sürekli üst makamlara çağrılıp duruyordu ve önemli işler veriyorlardı ona. Şirketten çıkarken onu arabasına binmeden hemen önce durdurdum.
" Sasuke Bey, sizinle konuşmak istediğim birşey vardı da acaba biraz beni dinler misiniz? "

" Eğer ki nakil hakkında konuşacaksan gidiyorum ben. "

" Hayır, ben başka bir konuda konuşmak istiyorum. "

" Hah. Pekala ne diyeceksen hızlı de, pek vaktim yok. "

" Peki. Şey, Sasuke Bey be-ben sizden ho-hoşla-hoşlanıyorum. Bi-birşey demenize gerek yok, ben sadece duygularımdan haberdar olmanızı istedim. Ben şimdi gidiyorum. "

Çok utanmıştım. Üstüne üstlük kekelemiştim, yerin dibine girmek istiyorum şu an. Sözümü bitirir bitirmez arkamı dönüp yürümeye başlayacaktım ki Sasuke'nin konuşması ile olduğum yerde durdum.

" Sen benden mi hoşlanıyorsun? Sen? Benden mi? Aklın yerinde mi senin? Ne dediğinin farkında mısın şu an? Nasıl senin gibi biri benden hoşlanabilir aklım almıyor. Bana bak sakın ama sakın gözüme gözükme, yarında işe gelmene gerek yok, kovuldun çünkü ve bir daha da asla bana karşı öyle şeyler hissetiğinden bahsetme. Senden gerçekten iğreniyorum şu an. Sen benim annemin ölümüne sebep oldun ve şimdi de karşıma gelmiş benden hoşlandığını mı söylüyorsun? O kadar da yüzsüz ve iğrençsin ki kusmak istiyorum şu anda. "

Sasuke'nin söyledikleri ile dona kalmıştım. Bir insan başka bir insanın kalbini bu kadar rahat bir şekide binbir parçaya bölebilir miydi? Sanırım cevap evet çünkü kalbim onun sözleri tarafından binbir parçaya bölünmüş üstüne ezilip un ufak edilmişti. Kalbimin teklediğini hissetmiştim. Başım dönmeye, midem bulanmaya ve gözüm kararmaya başlamıştı ama ben dışardan hiçbirini yaşamıyormuş gibi gözüktüğümden emindim. Sasuke sözlerini bitirdikten sonra kızgın bir şekilde arabasına binmiş ve çalıştırıp bulunduğum yerden uzaklaşmıştı. Bense Sasuke gittikten sonra da orada dikilmeye devam etmiştim. Yaklaşık yarım saat kadar öyle durduktan sonra iyice kötü hissetmeye başlayınca sarsak adımlarla evime doğru yürümeye başladım, evim şirkete çok uzak değildi. Yarım saatlik bir yürüme mesafesi vardı o kadar. Eve nasıl vardığımı hatırlamıyorum ama evime girip kapıyı kapattığım gibi ağlamaya başladığımı biliyorum. Göz yaşları sel misali gözümden akarken, hıçkırıklar boğazımı yırtıp ağzımdan çıkıyordu. Sadece hıçkırıklar degil çığlıklar da boğazımı yırtıyordu. Bu kadar ağır sözler söyleyip beni bu kadar mahvedeceğini bilseydim asla söylemezdim. Verdiğim karardan çok pişmanım. Ne kadar geçtiğini bilmiyordum ama biraz daha durgunlaşınca kapı eşiğinden kalkıp salona gittim. Göz yaşları hiç duraksamadan akmaya devam ediyordu ve boğazım çığlık ve hıçkırıklardan dolayı ağrıyordu. Su içmek için salondaki masada duran sürahiden bardağa su doldurup elime aldığımda, elimin titrediğini fark ettim ve hemen ardından elimdeki kuvvet bir anda çekilmişti. Bardak elimden kaymış ve yere düşüp kırılmıştı. Hemen ardından da ben yere yığılmıştım. Gözlerim kararıp, zihnim tamamen siyaha bürünmeden hemen önce aklımda hala Sasuke'nin bana söyledikleri dolanıyordu.

Sasuke, Naruto'yu evinde cam kırıklarının arasında baygın bir şekilde bulmadan önce neler yaşadığını asla öğrenememişti, çünkü Naruto asla söylememişti ama şimdi öğrenmiş ve yıkılmıştı. Aslında Sasuke o gün içinde biriktirdiği bütün herşeyi Naruto'ya kusmuştu, eğer onun yerinde bir başkası olsa Sasuke onada aynı şeyleri derdi sadece bu patlama Naruto'ya denk gelmişti. O günün sabahında annesini toprağa vermişti Sasuke.

Naruto'ya bütün bunları söyledikten sonra arabasına binip kuzeni Suigetsu'nun yanına gitmişti. İçini en rahat ona dökebiliyordu, Naruto'nun Karin'i, Sasuke'nin Suigetsu'suydu. Suigetsu'nun yanına gidip ağlamaya başlamıştı. Sakileştiğinde Suigetsu'ya Naruto'nun ona yaptığı itiraftan ve ona söylediklerinden bahsetmişti ve Suigetsu'dann güzelce bir azar yemişti. Suigetsu, Sasuke'yi hemen ağır sözleri yüzünden özür dilemesi için Naruto'nun yanına göndermişti. Saat geç olduğu için evien gitmiştir diye düşünü evine gitmişti Sasuke. Evine vardığında ne kadar zile bassada, kapıyı vursada hatta Naruto'nun telefonunu arasada hiç birine herhamgi bir dönüş olmamıştı. Sasuke'nin içi Naruto'ya bir şey olmuş olma ihtimalinin korkusu ile dolarken ne yapacağını şaşırmıştı. Bi anlık düşünceyle kapıyı kırmaya karar vermişti, kapıya 2-3 kere omuz atınca kapı kırılmıştı. Sasuke eve girdiğinde koridorun ucunda ayakları gözüken Naruto'nun hemen yanına gitmişti ama yerde baygın bir şekilde bulunca onu hemen kucağına alıp hastaneye götürmüştü. Daha sonra ise öğrendiği şeyler onu daha da yıkmıştı.

Altıncı bölümün sonu

Tekrardan nasılsınız okur-chanlar?

Hikâyenin gidişatını beğendiniz mi yoksa biraz fazla mı hızlı gidiyor?

Sonraki bölüm final olacak zaten kısa bir hikâyeydi.

Hayalet okur-chan olmayın lütfen.

Kendinize cici bakın finalde görüşmek üzere.

( 901 kelime)

24 / Twenty-Four ~ SasuNaruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin