Zaman kime iyi gelirdi biliyorum ama bu hikayede zamanın beni rüzgarla savaşan bir papatyaya çevirdiği kesindi. Hayallerim de bir uçurtma ipine takıldı ve bir daha asla ulaşamadım. Ne gençliğimin baharını yaşadım ne de çocuk oldum. Bana dost olan ve asla gitmeyen sadece gözyaşlarımdı. Şimdi size bu cehenneme nasıl girdiğimi başından anlatıyorum. Adım Fatma, genelde yaşadığım köyde gelincik diye bilinirdim. Ben de severdim lakabımı ama o güne kadar... Her şey 12 yaşımdan sonra başladı...
(12. Yaş) 1.Bölüm
Yaşadığım köyde sıklıkla elektrik giderdi yine o günlerden bir gündeydim, zifiri karanlık odayı hapsederken yüzüme yansıyan sobada ki kıvılcımla güzeller güzeli annemi dinliyordum. Annem kendi hikayesini anlatırken, ateşin kızılı annemin yüzündeki üzüntüyü saklayamıyordu. Küçücük yaşta annemin akıl almaz acısını ve çektiklerini görmek bana dehşet acı verirdi. Annem anlattığı hikayesin de "genç kız oldun" diyerek evlendirdiler diyordu. Bu sözü beni çok etkilemişti ve ben asla regl olduğumu kimseye diyemedim korktum. Annem daha fazla anlatamadı ve gülerek başka konuya geçti. Acaba aklından ne geçiyordu o an anlayamadım ama ileriki zamanda çok iyi anlamıştım. Sobada ki ateş, annemin anlattıkça acıyan kalbi gibi harlandıkça harlandı ve babamın heybetli girişi ile o da sönmeye başladı. Yine köydeki arkadaşları ile içmiş ayakta duramıyordu. O Karanlıkta korkudan mıdır bilmiyorum ama sinirli yüz hatlarını görebiliyordum. Annem hızla ayağa kalktı tabi ben de kalktım. O gece hayatımın kabusuydu... Babam yerine geçip, gözlerini sadece anneme dikti. "Kahve yap bana" babamın sesi dışarıda ki fırtınayı da bastırdı fakat annemin ince sesi duyulmayacak kadar minik ve titriyordu. "Kahve kalmadı evde bugün araba gelmedi ki" annemin sesinden Sonra bir tiz ses geldi arkasından. Annem eliyle beni arkaya itmesi, babamın annemin saçlarını parmaklarına dolaması. Her şey bir anda olmuştu, babamın nasıl kalktığını ne zaman vs. Vs. Hiçbir şeyi o an kestiremedim. "Sen bana cevap mı verdin" sorusuna annem kurban gitmişti. Babam kesinlikle sorgulanmak istemezdi bana hep saçma gelirdi. Babam bir şey istediği zaman "yok" yerine gerekirse kapı kapı gezip yine de yapmamızı isterdi. Annem evde babamdan dayak yerken, altıma kaçırarak komşumuzun evine koşmaya başladım. Gözlerimden akan yaşı kollarımla silip kapıya hızla vurdum. Açılmadıkça daha hızlı vurdum. Kapı sonunda açıldı da ne ben kahveyi isteyebildim ne de götürebildim. Çünkü evden gelen ses kesildi sadece ufak bir patlamayla her şey sustu ve bitti. Oysa anneme en çok kırmızı yakıştırırdım ama kan kırmızısı değildi. Bir kahveye önce annem sonra ben kurban edildim. Belki ben kırmıza boyanmadım ama keşke o an bende kırmızılara boyansaydım. Babam, anneme en çok yakışan renkleri yakışmayan şekilde vermişti.
YOU ARE READING
Gelincik (FATMA)
Fiction généraleDerler ki 'bir kapı kapanır diğer tüm kapılar açılır.' bu kelimeye inanmak Fatma için imkansızdı çünkü o doğduğu an her kapı suratına kapanırken hayatın acı yönleri de tokat gibi yüzüne çarpıyordu. Peki 12 yaşında tüm dünyası başına yıkılan küçü...