Gece saat 02.34
Düşmanım olan Hyunjin depolarım baskın yapmıştı.
Adamlarımın bazıları büyük depoda bazıları ise küçük depodaydı. Ben büyük depoya gitmiştim orada bir sürü mallar vardı. Geldiğimde çatışma başlamıştı yerde cansız bedeni bulunan kendi adamlarım ve Hyunjin piçinin adamları vardı.
Kendisi yoktu tabi onun yerine baş adımı olan Minho vardı.
Malların bazıları zarar görmüştü bunun hesabını verecekti.
Başkorumam Han beni koruyordu elime aldığım silahla bir kaç leş bırakmıştım ortalığa.
Artık her iki tarafta azalmıştı.
Tam elimdeki silahı Minho'ya doğruttuğum anda omzuma yediğim kurşun ile gözlerimi kapatmıştım.
Han deli gibi Minho'nun üstüne kurşunlar saçıyordu. Hızlıca oldukları yerden kaçmayı başarmışlardı.
Adamlarının bazıları etrafa bakarken bazıları benim için araba getiriyordu.
Han başım da durmuş küfürler ediyor aynı yandan yarama bakıyordu.
Adamlarım kollarımdan destek vererek gelen arabaya götürmüşlerdi.
En yakında bulunan hastaneye gitmiştik.Doktorlar müdahale etmişlerdi.
Yaramın içindeki kurşunu almış pansuman yapmışlardı.
Dikişlerin açılmasından korktukları için 2 gün boyunca hastanede kalıp yaramı gözlemleyecektiler.
Odaya aldıklarında yanımda Han vardı. 15yıldır arkadaşımdı kendisi fakat aynı zamanda başkorumamda oydu.
İçeriye gelen doktorun arkasından gelen hemşire ve hemşir vardı."Merhabalar Changbin Bey öncelikle tekrardan geçmiş olsun. Yaranız iyi durumda fakat 2 gün boyunca çok hareket etmemeye çalışın tekrardan geçmiş olsun. Bu arada izniniz olursa stajerimiz de sizin kontrollerimizi yapacak."
"Teşekkürler doktor bey sorun yok yapabilir. "
Arkada duran sarı saçlı çocuk kafasını teşekkür ederim anlamında sallayıp gülümsemişti.
Doktor çıkmıştı fakat hemşire yarama bakarken çocuk ta yanında duruyor not alıyordu.
Yakasında duran stajer kartından adına bakmıştım "Chan"güzel bir ismi vardı.
Hemşire çıktıktan sonra bu çocuk odada kaldı ve kontrol kağıtlarını inceledi."Tekrardan geçmiş olsun efendim teşekkür ederim izin verdiğiniz için."
"Sağol, rica ederim."
Çocuk elindeki evrakları yanımda duran komidinin üstüne koymuş ve çıkmıştı.
Gözlerimi dipteki koltuğa çevirdiğim de Han'ın gözlerinin kapandığını gördüm. Sürekli bu işlerle uğraşıyordu ve yorgundu.
Evrakların yanında duran telefonumu aldım bilinmeye bir numaradan mesaj gelmişti."Bir dahaki sefere ölmen dileğiyle Seo Changbin"
Sadece güldüm. Ölmemi dilemek yerine yapsaydı daha iyi olurdu.
Telefonu yanıma bıraktım. Boğazım fazlasıyla kuruydu Han'dan isteyemezdim çoktan uyumuştu bile yapacak tek çare o çocuğu çağırmaktı.
Yatağına yanında duran hemşire çağırma butonuna basmamla odaya bir hışımla gelen çocuk bir oldu."Merhaba Changbin Bey bir sorun mu var? "
"Sadece su isteyecektim ve Doktor'un yemek yememe izni varmı diye soracaktım. "
"Tabiki şuandan itibaren yiyebilirsiniz hastanemiz yemeğinizi getirecektir ben gene de haber vereyim. "
Elindeki su şişesini uzatmıştı. Ardından ise telefonundan numaralar çeviriyordu.
"Teşekkürler"
Başını eğimiş ve gülümsemişti.
"314 numaralı odanın yemeğini getirir misiniz tekrardan sağolun."
"Hemen geliyor efendim"
"Sağol"
Yemek gelmişti sağ omzum yüzünden yemeği nasıl yiyeceğim diye düşünüyordum. Han uyuyor tek çare sarı saçlı çocuktu normalde bu kadar kibar birisi olmazdım hele ki tanımadığım insanlara karşı.
"Yardım etmemi istermisiniz ? "
"Şey sorun olmazsa olur."
Yatağına ucuna oturmuştu. Sıcak olan çorbayı soğutuyordu. Fazla nazik ve kırılgan birisine benziyordu.
Yemeğimi yedirmişti. Elindeki tepsiyle birlikte odadan çıkmıştı.
Arada sırada gelip beni kontrol edeceğini söylemişti.
___________________________________
Selam dostlarım gün geçmiyor ki benim parmaklarım dursun.
Yeni bir hikaye ile sizlerleyim umarım beğenirsiniz.
Yanlışım olduysa kusuruma bakmayın.
Kendinize iyi bakınn♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ateş ve su
FanfictionMafya olan Changbin'in stajer çocuğa olan bağlılığı... "İhtiyacım var gelebilir miyim? "