Eşinden kötü bir şekilde ayrılan ünlü oyuncu Benedict Cumberbatch, yalnızlık ve depresyon çekmektedir. İnternete isimsiz bir şekilde haftanın 4 günü boyunca, bir kaç saatini kendisiyle kitap okuyarak geçirecek birilerini aradığına ve saatlik 10 poun...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
7. biraz yürü, kendine gelirsin
SAAT akşam 5'e kadar her zamanki gibi birlikte kitap okuyup, sohbet ederek vakit geçirmişlerdi. Zaman o kadar çabuk geçip gidiyordu ki, Asiya eline kitabı ne zaman aldığını ve ne zaman beş saatin, beş dakika gibi geçtiğini anlayamıyordu. Başka zaman hiç akmayan zaman buradayken nasıl coşkun akan bir ırmağın suyu gibi geçip gidiyordu. Kitapta okuduğu cümleye karnının ısrarla guruldaması sebebiyle ara verdi ve yanında oturan yakışıklı adama baktı. "Senin de karnın acıktı mı?" Benedict, kızın tatlı güzel yüzüne bakarak kıkırdadı. "Açlıktan ölüyorum!" Asiya isyan edercesine iç geçirdi. "Bir şeyler yiyelim o hâlde!"
Benedict gülümsedi ve oturduğu yerden kalkıp, masanın üzerine bıraktığı telefonuna doğru ilerledi. "Çin mutfağı sever misin? Hemen sipariş edebilirim."
Asiya gülümseyip başıyla onayladı. "Çok severim, lütfen."
"Vejetaryen misin ya da vegan? Yemediğin şeyler var mı?"
"Hayır hayır! Vejetaryen ya da vegan değilim, aklına gelebilecek her şeyi yerim!"
Benedict bir cadde ötedeki, eskiden devamlı gittiği Çin Lokantasının numarasını çevirirken güldü. "Beni korkutuyorsun!" Adam telefonla konuşup sipariş verirken, Asiya masanın üzerindeki sürahiden bardağına su doldurdu ve içti. İkinci bardağını içerken, Benedict telefonunu kapatıp kendisiyle konuşmaya başlamıştı. "Ben vejetaryenim ama senin için acılı ekşili tavuk da söyledim. Eğer tavukların hepsini yemezsen, teker teker burnundan sokarım." Benedict'in söyledikleri yüzünden gülmesini durduramadığı için Asiya'nın içtiği su burnuyla genzi arasında gidip gelmişti. Su içmeye son verip öksürüklerinin arasında boğularak gülmeye başladı.
Asiya öksürüklerinin arasında zorlukla "Ölüyorum." diye mırıldanmıştı. Benedict gülerken kızın yanına oturup hafifçe sırtına vurdu. "Sakince suyunu iç, komik bile değildi!" Asiya öksürüklerinin arasında bardağındaki suyu yudumladı ve boğazının rahatlaması için bir kaç saniye bekledi. Büyük kahverengi gözleri adamın muzipçe gülümseyen yüzünde ve maviyle yeşilin harmanlandığı en güzel tona sahip gözlerinde geziniyordu. "Komik değilse niye gülüyorsun o zaman?"
"Sen gülüyorsun diye." İkisi de bir süre gülmemek için dirensede bir noktada direnmeye son vermişlerdi.
Tuhaf bakışmanın ardından gözlerini ilk kaçıran taraf Asiya oldu. "Şuraları toplayalım, öğrenci evine benziyor." Genç kız oturduğu yerden kalkıp, dağınıklığı temizlemeye başladığında Benedict'de ona yardım etmeye koyulmuştu. Asiya gözüne dağınık görünen her şeyi düzenlemişti. Adam temizlikçi çağırıp her yeri temizlettireceğini söylemese, çoktan derin bir temizlik yapmaya girişirdi bile.
"Birazdan siparişlerimiz gelir." Benedict kızın yanındaki boş yere otururken laf olsun diye söylemişti. Asiya mahcubiyetle yanındaki adama baktı. "Sana zorla yemek söyletmiş oldum, sanırım?"
