AYBARS'IN EVİ, GECE YARISI
Azra sessizce penceresi açık olan yatak odasına giriş yaptı. Açıkçası başta pencerenin açık olması onu şaşırtsada içeriden gelen pis koku pencerenin neden açık olduğu sorusunu yanıtlıyordu. Ebeveyn banyosundan gelen su ve şarkı sesleri Aybars'ın, Dedektif Asena'nın kocası, banyoda olduğunu işaret ediyordu. Bu durum Azra'nın hoşuna gitmemeşti çünkü Aybars'ın uyanık olması demek Azra'nın beklemesi demekti. Eğer Aybars'ı uyurken
yakalaybilseydi onu uykusunda rahatça öldürebilirdi. Aybars uyanıkken onu öldürmeye çalışmak fazla riskliydi. Üstelik içerde uyuyan Mina'yı, Dedektif Asena'nın kızı, göz ardı edemezdi. Bunları düşünürken içerde uyuduğunu, tabii ki bu seste uyuyabilirse ki hiç sanmıyorum, tahmin ettiği kızın odasına doğru ilerledi. En kötü durumda yanında getirdiği uyku iğnelerinden birini Mina'ya batırmak zorunda kalırdı. Aslında Azra'nın Mina'yla bir derdi yoktu o yüzden onu bu durumdan uzakta tutmak istiyordu. Bu düşüncelerin ardında kapının önündeydi içeriden ses gelmiyordu. Yavaşça uyanık olmaması için dua ederken kapıyı açtı. Mina uyuyordu her ne kadar bu seste uyabilmesine şaşırmış olsada bu onun işine geliyordu. Tam o sırada su ve şarkı sesleri kesildi. Azra sesin kesilmesiyle beraber düşüncelerinden sıyrılarak kapının arkasından anahtarı aldı ve kapıyı kitledi. Bunu yapmasının iki nedeni vardı. Birincisi Mina'nın uyanma ihtimaliydi. Eğer uyanırsa ve Azra'yı görürse olacakları tahmin bile etmek istemiyordu. İkincisiyse kızın odasından çıkar çıkmaz babasının ölü bedeniyle karşılaşıp bayılmasını istememesiydi.Azra eğer işler planladığı gibi gitmezse diye kendine ev içinde bir saklanma yeri ayarlamıştı. Ayarladığı o yere hızlıca yerleşti, bu yer yatak odasındaki ışığın vurmadığı gardırobun diğer yanında kalan Azra için olmasa da oldukça sıkışık bir yerdi. Azra bu yere yerleştiği sırada Aybars banyodan çıktı ve telefonunu alarak boy aynasının önüne geçti. Azra uzaktan Aybars'ın ne yaptığını izlerken aklından Aybars'ın ne zaman uyuyacağını kestirmeye çalışıyordu çünkü Azra Aybars'ı zehirleyerek öldürmek istiyordu ve bunun için en uygun zaman uyku zamanıydı. Azra aynı Aybars'ın yaptığı gibi onu zehirlemek istiyordu. Ancak arada bir fark vardı Aybars Azra'yı tatlı sözleriyle zehirleyerek ruhunu öldürmüştü Azra ise şimdi ilaçlar ile onu zehirleyerek Aybars'ın bedenini öldürecekti.
Azra bunları düşünürken Aybars telefonunu eline alarak birini aradı.
-Bebeğim... Benimki bugün evde değil. Arkadaşlarıyla bir iş kutlaması mı varmış neymiş öyle kafa dağıtmaya gitti. Anlayacağın bugün evde değil. Diyorum hazır onlar iş kutlarken bizde başka kutlamalar mı yapsak? Merak etme şehir dışındalar... Hayır Mina uyuyor... Uyanmaaaaz. Asena'nın uyku ilaçlarından birini verdim bayağı etkili bir şey... Sen gelmemek için bahane mi arıyorsun? Hadiii o zaman bir an önce gel. Seni çok özledim. Korumalar? Heee şu Asena'nın bıraktığı korumalar. Onları evden gönderdim. Hatta birini ejderha meyvesi almaya gönderdim hahaha... Yedi gerizekalı. Hadi sen bir an önce gel önümüzde hiçbir engel yok. Seni seviyorum... Görüşürüz bebeğim.Azra bu konuşmalar karşısında donup kalmıştı. Bir baba karısını aldatmak için kızına nasıl uyku ilacı verirdi üstelik yan etkilerini bile tam olarak bilmediği bir ilacı. Bu adam cidden tam bir şeref yoksunuydu. Asena bu adama nasıl bakmış, nasıl aşık olmuş diye düşünürken Azra'nın aklında bir şimşek çaktı. Aybars'ın metresi tam şuanda eve geliyordu. Zaten evin çevresinde hiç koruma olmaması çok garipti. Asena evde olmadığı bir gün Mina da evdeyken koruma bırakmadan çıkmazdı.
Azra'nın çok hızlı olması lazımdı. Aklında basit bir taslak çizdi. Adamı öldürmek için önce bayıltması gerekti. Bunu adamın bilinci yerindeyken yapamazdı. Hemen çantasını yokladı. Bulmuştu aslında bunları Mina uyanırsa diye getirmişti ama bu mümkün değildi o yüzden elindeki iğneyle önce Aybars'ı bayıltacaktı daha sonrasında zehirleyemezdi çünkü eğer kadın geldiğinde Aybars'ı bayık görünce ambulansı arasa ki kesinlikle arıyacak o zaman kanındaki zehiri panzehirle temizleyebilirlerdi. O yüzden mecburen kan dökmesi gerekicekti. Daha fazla kaybedicek zamanı olmayan Azra elindeki iğneyle beraber Aybars'ın sırtından üzerine doğru atladı. Bunu yapar yapmaz iğneyi Aybars'ın boynuna sapladı. Ve tam o sırada Aybars ile göz göze geldi. Oldukça etkili olan ilaç etkisini gösterirken ağzından son sözleri döküldü: As...
Aybars'ın bedeni boylu boyuna yere yığıldı. Hızlıca bıçağı çantasından çıkaran Azra bıçağı saplamadan önce nefretle yerde yatan şereften yoksun adama baktı ve hırsına yenik düşerek elindeki bıçağı Aybars'a defalarca saplayıp çıkartmaya başladı. Bunu yaparken Aybars'a defalarca sövmeyi de ihmal etmedi.
Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Ağlaması her şeyi mahvedebilirdi çünkü tek bir gözyaşının bile delil demek olduğunu Azra çok iyi biliyordu ve en ufak delile bile tahammül edemezdi. Azra bir anda ne yaptığını fark ederek yerden kalktı ve yerde delik deşik uzanan adama baktı. Tam o sırada hafif bir kapı gıcırtısıyla evi yumuşak tonlu bir kadının sesi doldurdu:
-Bebeğimmm... Ben geldimm... Beni karşılamaya gelmiyecek misin?Azra bu sesi duyar duymaz tüm tüyleri diken diken oldu. Kadının bu kadar çabuk geliceğini tahmin etmemişti. Kendini hemen pencerden aşağı sarkıttı. Yanına her şeyini almıştı ve koşuyordu o sırada sokağı bir kadının çığlığı doldurmuştu. Azra hemen önceden belirlediği ara sokağa girdi. Üstünü değiştirdi ve üstündeki kanlardan arındı. Kanlarından arındığına ve kimsenin onu görmediğine emin olduktan sonra dizlerinin bağı çözüldü. Kendini yere atarak dizlerini kendine çekti, kirden rengi beyazdan griye dönmüş duvara yaslandı ve ağlamaya başladı. Ağlıyordu, sadece ağlıyor...
O sırada Azra'nın kulaklarını bir ses doldurdu:
-Efendim, iyi misiniz?taekookcuyumhyrdr *Bana bir hafta önce watpade hikaye yazcan deseler inanmazdım*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ebedi Sorgu
General FictionKocasının katilini arayan bir dedektifle intikamını alan başka bir kadının hikayesi... ... Azra aynı Aybars'ın yaptığı gibi onu zehirlemek istiyordu. Ancak arada bir fark vardı Aybars Azra'yı tatlı sözleriyle zehirleyerek ruhunu öldürmüştü Azra ise...