Odama geldiğimde siyah üstünde açık mavi kurdelesi olan bir kutu görmüştüm, heycanlanarak yanına gittim ve üzerinde bir not olduğunu fark ettim. Okuduklarım beni biraz korkuttu çünkü bu tarıçalardan gelen iletinin ta kendisiydi... delirmişcesine yazan notu tekrar ediyordum kendimi o kadar kaptırmıştım ki darenin odayı dolduran kül ve toprak kokusunu almam dakikalarımı aldı. Fakat ben hala o satırları tekrar etmekten kendimi alamıyordun darenin kolumu tutup beni kendine çevirmesi ile sesimi yükselterek o satırları tekrar etmeye başladım.
(hgoi 2 spoi)
'Varis yeniden doğduğunda şeytan emirleri kimden aldığını hatırlayacak'
'Aşktan kaçmak zorundasın , krallığına sahip çıkmalısın'
'Diyar ikiye bölünüyor tarafını seçmek zorundasın'
'gazap çanları ve yaz notaları'
'krallar ve soytarıları'
'Hava,su,toprak,ateş'
'Oyun yeniden kuruluyor ama bu sefer taşları varisler tutuyor.'
"Çözdüm." Gözlerim kararıyor ve sadece darene tutunup beni ayakta tutmasını istiyordum ama ona yeterince yük olmuştum zaten kanatmıştım hemde kanatlarından vaz geçmesini sağlayacak kadar. Tüm bunlar aklıma gelince boğazım düğümlendi ama daren kollarını bana sarınca burnuma gelen toprak kokusu beni sakinleştirdi, yine yapmıştı işte ne kadar dibe batarsak batalım yinede biz uzatılan el bir diğerimize ait oluyordu. Daren endişe dolu gözlerle bana bakmaya devam edince konuşmaya başladım. "Kader değildi..." sona doğru kendi sesimi ben bile duymamıştım."Beni senden ayırmak isteyen kader değildi, tanrıçalar öyle olmasını istedi. "Şşş" daren beni sakinleştirmeye çalışıyordu ancak bu denemenin başarısız olacağını anladıktan sonra tekrar konuşmaya başladı. "Bunun olmasına izin vermeyeceğiz, gel bakalım benim deli kızım götürelim seni burdan." daren beni dikkatlice kucağına aldı ve saçlarımı koklayıp kulağıma "şunu unutma tatlı yıldız ışığım yalnız değilsin." daren bunları söylerken ben çoktan kendi düşüncelerime kapılmıştım.(hgoi 2 sayfa 528) Bunca zaman sadece benim için savaşmış. bunca zaman sadece ben hayatta kalayım diye savaşmış.Bunca zaman en çok fedakarlığı o yapmış. En çok bedeli o ödemiş. En çok o nefret edilmiş. En yalnız kalan o olmuş. En çok da yine gece yarısı lordu karanlığa hapsolmuş.(bu cümleyi ben ekliyorum askimlar) Ben bunları düşünürken daren beni Sinanın elma bahçelerinde bundan yıllar önce hepsi küçük bir çocukken beraber yaptıkları ağaç eve getirmiş kendini de rahat koltukların üzerine atmıştı fakat ben hala ona sarılı bir biçimde üstünde duruyor kokusunu içime çekiyordum ve evet yine ona yük oluyordum. "Nasıl dayandın bunca zaman." dudağının kenarı kıvrıldı. "Kim gökyüzündeki bir yıldıza bakmaktan sıkılır ki?" Sesinde ilham verici bir melodi vardı. "Yüzyıllardır herkes gök yüzünü karış karış tarıyor, orada hayat arıyor, yıldızlara bakıyor ve kimse bunan vazgeçmiyor. Bende vazgeçmedim. Bir gün gökyüzünde ki o yıldızı kollarımın arasına çekeceğim ihtimaline tutundum." daren bunları söylerken bir anda sakinleştiğimi hissettim. Darenin böyle bir sakinleştirici özelliği vardı işte onun yanındayken zamanın nasıl geçtiğini anlamaz gözleriniz ondan başka bir şeyi görmez olurdu. Ben bunları düşünürken gelen uyku bulutuna kucak açtım ve yine yeni yeniden tüm yükü darenin omuzlarına bırakarak uykuya daldım.
.
.
.
ayyy selam aşkilettalarım bu gün sizin için uzuuunnn uzuuuunnn bir aradan sonra ilk defa adam akılla bir bölüm yazdım. Alıntılara bakarken kitaplarımdan eskimiş kitap izleri ve kokusunun oluştu bu da artık hgoi 3ün istek değil ihtiyac olduğunu daha çok atırlattı. öpüyorum hesinizi umarım kopuk bir hikaye olmamıştır ve güzelce kemdi hayal gücümle hikayeyi birleştirebilmişimdir. <3 Darenin novaya hediye edebileceği bir şarkı oldugumu düşünüp koymak istedim, şans eseri bölümün son satırlarını yazarken bana eşlik etmesi sonucu onu da sizlerle paylaşmamak haksızlık olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lordlar ve varisler
Teen FictionSelam bu kitap hakkında hiç hikaye olmadığını gördüm ve dedim ki ben neden yazmayayım sonra biraz hayat sorgulaması yapıp yazmaya karar verdim 🤍🖤