Bunlar Linda yı sakinleştirmeye çalıştılar. Linda bu zaman içinde okula gitmedi. İzin alındı. Linda 1 hafta hastanede yattı. Sonra evine gitti. Ordada yattı. Okula gitme zamanı gelmişti. İzin süresi geçmişti gitmesi gerekiyordu. Zar zor kalktı hiç enerjisi yoktu. Telefonunu tamamen kapatmıştı. Açtığında Rose den birsürü arama ve mesaj vardı ama o açmadı. Okula gitmek için hazırlandı. Linda ya göre hayat gerçektende boştu artık. O evde yaşamaktan nefret ediyordu. Kısa sürede burdan taşınmak istiyordu. Linda bahçede ilerlerken arkasından bir el dokunmuştu. Arkasına döndü ve Rose yi gördü. Rose ona kocaman sarıldı.
Rose:kızım sen nerelerdesin?
Linda hiçbirşey demeden yoluna devam etti. Rose Linda nın kolunu tuttu.
Rose :Hey hadi nerelerdeydin, kaç kez aradım mesaj attım bakmadın?
Linda kolunu sert bir şekilde çekip sert bir cevap verdi.
Linda (bağırarak) :Bu seni hiçmi hiç ilgilendirmez ve bana soru sormayı kes!
Rose gerçektende çok şaşırmıştı. Ona ne yaptığını bilmiyordu. Rose nin canı sıkılmıştı. Linda hızlı adımlarla sınıfa girdi.
Herkes:Oo Linda nerelerdesin gelmişsin
Linda sadece onlara baktı ve yerine geçti. Öğretmenler zili çalmıştı. Rose tam içeri girecekken Drake Rose nin yanına gitti.
Drake :Naber Rose, kötü gibisin
Rose :Sana birşey söylemeliyim Drake gel
Rose Drake yi arka bahçeye çıkardı
Rose :Bak Drake Linda geldi sınıfta
Drake (mutlu bir şekilde bağırarak) :Gerçektenmi hemen gidelim
Drake tam gidecekken Rose onu tuttu.
Rose :Hayır! Gitme
Drake :Neden
Rose :Linda çok tuhaf ona sarıldım nerdedin dedim ama bağırmak dışında birşey yapmadı.
Linda tek başına oturuyordu. Canı sıkkındı ama tek başına oturmaktan memnundu. Drake ona söylediği sözler yüzünden kırıldığını düşündü. Drake dediklerini ağzından çıkmıştı. İsteyerek dememişti. Biraz yorgundu. Kafasını sıraya koyup gözlerini kapattı. Sonra geri açtı. Hala babasının sertçe içeriye girişini unutamadı. Ne yapacağını bilmiyordu. Bu olayı unutamazdı ama acısını dindirmek istiyordu. Herşey ona artık saçma ve boş geliyordu. Tek başınaydı sanki bu dünyada yüz ifadesi bile değişmişti. Artık çok mutsuz bir Linda vardı. Gözyaşları bir türlü dinmiyordu. Mutsuz ve umutsuzdu....
***********
Aradan tam 4 ay geçti. Linda yine aynı Linda ydı. Unutamadığı birsürü şey. Rose çok az konuşuyordu. Rose ninde canı sıkılmıştı.
Rose:Tamam Linda neden böylesin diye birdaha sormıcam çünkü tam 100 kez demişimdir ve tabikide sende yine cevap olmuyor.
Linda dayanamamıştı. 4 ay sessiz bir hayat geçirdi. Sessiz ve berbat dayanamadı ve
Linda :Rose benimle dışarı gel
Rose :Ne! Gerçektenmi!!!
Linda :Evet
Ve Linda Rose nin kolundan tutup bahçeye çıktılar. Linda artık bu olayın içinde kalmasına dayanamıyordu. Rose ye söylemeye karar vermişti. Linda söze girdi.
Linda :Rose... Artık sana söylemem gerek. Babam... Annemi öldürdü. Sonrada kendini vurdu.
Rose şok olmuştu. Ne diyeceğini bilmiyordu.
Rose:Nee! Gerçektenmi? Kızım niye söylemiyorsun? 4 aydır bu olayı yaşadın ve bana söylemedin. Hani biz en iyi arkadaşlardık. Sana yardım etmeme neden izin vermedin Linda?
Linda :Rose, ben hiç iyi değildim. Halada iyi değilim ama artık hayata başlamalıyım. Bunu kimseye söyleme lütfen.
Rose Linda ya sarılıp teselli etti. Linda ağlamasını tutamadı, Rose de onunla ağladı. Sınıfa girdiler. Linda ve Rose sakinmiş gibi görünmeye çalıştı. Rose Linda ya sınıfın kapısının önünde
Rose :Belli etme. Edersen anlaşılır.
Linda sadece başını salladı. Sınıfa girdiler. Drake Linda ya baktı. Linda ona bakıp sonrada yere baktı. Linda çok zor zamanlar geçiriyordu. Yerine geçti yani Drake nin yanına
Drake :Sana o dediklerimi ciddiye alma
Linda hiçbirşey demedi umrunda bile değildi. Aşka falan inanmıyordu. Özelliklede Drake ye çünkü Drake ona zalimce davranıyordu. Zaten ciddiye almamasınıda söylemişti.
Alvin:Bu sınıf çok sessiz ya... Canım sıkıldı
Kelvin:Evet ya canım sıkıldı
Alvin:Hey Drake sesin çıkmıyor
Drake bir yere odaklanmıştı.
Alvin(bağararak) :Hey Drake
Sınıftakiler bir an Alvin nin bağarmasından korkmuşlardı.
Tatum :Ya bağarma Alvin!
Alvin:Tamam ya...
Kelvin:Eskiden çok güzeldi en azından bir ses vardı
Linda dayanamayıp ayağa kalkıp bağırarak
Linda :Gerçektende eskiden güzelmiydi! İnsanlara zalimce davranmak güzelmi
Drake ayağa kalkıp bağararak
Drake :O o anlamda demedi, işte senin sorununda bu insanları hep yanlış anlıyorsun
Linda (bağararak) :Doğru anlayınca ne oluyoki!
Drake (bağararak) :Seninle uğraşılmaz
Diyip oturdu. Linda da oturdu.
Tatum:İstediğinizi aldınızmı! Ne güzel sesi çıkmıyordu, çıkardınız yine sesini!
Sonra sınıfa hoca girdi.
Hoca:Sesiniz koridora kadar geliyor
Alvin:Özür dileriz hocam
Sınıfta sessizlik oldu.
Hoca(sinirli bir şekilde) :Ne oluyor problem nedir?
Tatum :Birşey yok hocam
Hoca:Birşey yoksa niye bağırıyorsunuz
Alvin:Hocam önemli birşey yok sadece bağardılar
Hoca:Bağarmayın birdaha
Alvin:Tamam hocam
Tatum Alvin e yaklaşıp fısıldayarak
Tatum :Sakın birdaha olmasın tamammı
Alvin:Tamam, abartmayın
Tatum :Abartmassak sen böyle davranmaya devam ediceksin
Alvin sadece somurttu.
Hoca:Tamam neyse konuyu kapatın. Çoçuklar size bir ödev veriyorum.
Alvin:Verin hocam
Hoca:Ama ben ödevi açıklıcam, içinizden bir kişi yapıcak?
Alvin:Tamam hocam
Sonra Tatum a fısıldayarak
Alvin:Oh be sadece bir kişiye en azından
Hoca:Bide farklı bir sınıftan bir kişiyi seçicem. Ödev felsefeyle ilgili
Drake :Hocam diğer sınıftaki buraya gelip dersmi işlicekler
Hoca :Hayır, bu seçilen 2 kişi toplantı salonunda bu konuyu felsefeyi anlatıcak
Alvin:Hocam herkesin önündemi
Hoca:Evet!
Drake :Hocam konu ne olucak?
Hoca:Evren, din, diğer dünya varmı falan bunlar
Drake :Nasıl seçilecek?
Hoca:Oyla seçilicek
Drake :Nasıl yani?