ATTACK ON TİTAN ONE SHOTS (SMUT!)

🌊ARMİN ARLET X YN🌊

(smut)

"Hadi," diye mırıldandın, dudaklarını nazikçe onunkilere bastırırken, onun tüm endişelerini ve korkularını umutsuzca boşaltmak ve geriye sadece rahatlık bırakmak isterken.

Öpüşlerin güven vericiydi, nazikdi ama Armin her öpücükte bırakma konusunda gitgide daha isteksiz oluyordu. Alt dudağınızı nazikçe dişlerinin arasına alarak seni şaşırttı, vücududaki ısı doğrudan alt bölgene gidiyordu.

Hiç bu kadar muhtaç olmamıştı; olsa bile, asla sana göstermezdi. Şu anda tam bir karmaşa içinde olduğunun farkına vardığında kalbin sızladı, onu daha iyi hissettirmekten başka bir şey istemiyordun.

Ve öyle de yapacaktın.

Ellerini boynuna dolayana ve vücudunu onunkiyle aynı hizaya getirene kadar, her çatlağı ve çizgiyi hissederek, avuçlarını onun küçük göğsünden yukarı doğru gezdirdin; düzensiz kalp atışlarını neredeyse hissedebiliyordun.

Armin hızla büyüyen ereksiyonuna karşı sürtünerek ağzınızın içine doğru inledin, elleri açgözlülükle kalçalarını sıktı, ikiniz arasında zaten var olmayan mesafeyi azaltmak istiyordu.

Armin'in ıslak dili ağzına dalıp karnının alt kısmındaki müstehcen, sıcak duyguyu uyandırıp kalçandaki sertliğinin fazlasıyla farkına varmanızı sağladığında ağzından kaçan minik inlemeyi kontrol edemedin.

"Yatak," diye mırıldandın onu geriye doğru iterken düzensiz öpücüklerin arasında.

Yol boyunca kıyafetlerini çıkardı ve sen onu yatağa itmeden hemen önce sırtını şilteyle birleşti, keten saçları başının etrafına dağılarak ateşli bir hâl oluşturdu.

Onun üzerine binerken dayanılmaz derecede sevimli, kızaran yüzüne hayran kaldın, giyinik göbeğini ereksiyonuna karşı yavaşça sürttün. Kollarının kalçalarını okşaması, pembe dudaklarının kaçan hıçkırıklarla aralanışı, içindeki düğümü neredeyse kopma noktasına kadar sıkıyordu.

"Meleğim," diye sevgiyle cıvıldadın, avucun yanağını okşarken yayılan ısıyı hissedebiliyordun.

Dudaklarınız bir kez daha derin bir öpücükle birleşti... inlemeler birbirine karıştı... Armin'in elleri poponuzu ve kalçalarınızı okşadı, külotunda biriken sıcak kayganlığı kaldıramayacak hale gelene kadar seni aletine doğru itti...

"Armin!" diye bağırdın, aceleyle Armin'in üstünü ve seninkinin üstünü çıkardın, ardından da sıra sütyenine geldi. Siz bunu yaparken Armin, pantolonunuzun ve kendisininkinin iplerini gevşetmeye özen gösterdi, hemen ardından büyüyen yığına katılan giysi parçalarıyla aranızda engel kalmamış ve güzel bedenin Armin'in üzerinde bekliyordu.

Armin'in aleti o kadar sertti ki muhtaçken onu bu kadar uzun süre beklettiğin için pişman oldun. Daha fazla zaman kaybetmeden sertliğini ellerine alıp girişine konumlandırarak zevkle inlemesine neden oldun. Sen onun boyundan aşağı kayarken Armin'in dili tutulmuştu, seni çok fazla aşağı itmekten kendini alıkoymaya çalışarak kalçalarının hemen üzerinden kavrarken neredeyse arzudan boğuluyordu.

Bedenine tapıyordu. Bedenin tanrının özenle yarattığı bir sanat eseriydi ve bu baş yapıt her gece onu şehvete boğuyordu.

Avuçlarını destek alabilmek için onun kabaran göğsüne yaslarken nefesin kesildi. Armin tatlı bir çocuk gibi görünse de pantalonunun içinde koca bir sik taşıyordu.

Sen onu derinlerine alırken daha doğrusu almaya çalışırken Armin'in başı yastığına düştü, bu his onun için çok fazlaydı; duvarlarının arasında ezilişi, aletinin içinde yanıp kavruluşu ve sürekli daha derine ilerlemesine yardım eden kayganlığın... Alçak sesle mırıldandı, avuçları çıplak kalçalarında aşağı yukarı gezinirken sıcaklığının tadını çıkardı.