ATTACK ON TİTAN ONE SHOTS (SMUT!)

🐴Jean X Yn X Eren🕊️

(smut)

Yemek masasından üvey abilerinin delici bakışlarından rahatsız olduğun için kalktın. İki katlı sade evinizin merdivenlerinden çıkarken adımların hızlıydı ama bu abinin seni yakalamasına engel olmaya yetmemişti.

"Eğer yemek yemezsen küçük kalmaya devam edersin ama.."

Belinden tutarak seni kendisine bastırmış, sırtın göğsüne değerken kulağına fısıldaması seni huylandırmıştı. "Eren abi!" dişlerini sıkarak tısladın. İkisinin seni sürekli taciz etmesi artık sinirlerini zorluyordu. Büyük avuç içinin kalçanı sıktığını hissettiğinde acı sesini zor tuttun. "Bebeğim bugün giydiğin mini eteğin çok güzeldi. Bu gece de giyer misin? Odana gelmek istiyorum." Eren abinin doğum günü partisi için giydiğin kırmızı çiçekli eteğin o ikisinin beğenisini fazlaca kazanmıştı.

"Eren abi. Saçmalamayı kes. Annem gelecek şimdi, bırak beni." Merdivenden yükselen topuklu sesi Eren'i senden uzaklaştırmıştı. "Ne yapıyorsunuz burada çocuklar?"

"Şarj aletimi kaybettim de, Yn'ninkini ödünç alacaktım." Annen Eren'in yalanına inanarak kendi odasına ilerledi. Sinirli bakışlarını Eren'e yönelttikten sonra kendi odana geçtin ve kapını kilitledin.

İç çamaşırındaki ıslaklığı halletmen gerekiyor...

•°•★•°•

"Anne ben çıkıyorum." Beyaz sporlarını giyerken annenin kahvaltıya katılman için ettiği ısrarları görmezden geldin. Jean abinin masa altından annen ve üvey baban varken bacaklarını okşaması ile savaşmak istemiyordun.

Her yemekte aynı şeyi yapardı. İnce kemikli parmakları uyluğunun içlerinde dolaşırdı ama kolunu cimcikleyerek uyarmak dışında başka bir şey yapamazdın aksi takdirde ailene yakalanman işten bile değil.

Jean seninle yemek boyunca oynadıktan sonra ise Eren seni bir yerlerde kıstırırdı. İkisini de atlatıp odana kaçmak gün geçtikçe zorlaşıyordu çünkü dokunmanın da ötesine geçmek istiyorlardı...

•°•★•°•

"Yn sadece dokunmak istiyorum lütfen." Sabah kaçmak için ne kadar çabalamış olsan  da Jean abin gece fırsatını bulup seni odanda sıkıştırmıştı bile. "Bacaklarını ısırmak istiyorum lütfen." Omuzlarında tutarak onu ittirdin ama iki yanına attığı kollarıyla hâlâ onunla duvar arasındaydın. "Jean abi yakalanacağız çık dışarı."

"Hayır yakalanmayacağız. Annemin ve babamın aklına girdim, şu an romantik bir akşam yemeği yiyorlar. Evde tekiz." İçinden lanet okudun istediklerini alana kadar çabalayacaklarını biliyordun "İkinizde odamdan çıkın." 

"Hayır küçüğüm. Bu gece de parmaklarına gelişini dinlemek istemiyorum." Onlar nasıl biliyor!? Yüzünün büründüğü mahcup olmuş hâle Jean gülmeden edemedi. Bu kadar tahrik olmanın sonunda bazı geceler kendi kendini rahatlatırdın ama ses çıkarmadığından emindin.

"Bebeğim korkmana gerek yok. Abilerin seninle güzelce ilgilenecek."

"Jean abin haklı bebeğim. Sadece kendini bize bırak."

Çekiştirilmenin sonunda bu sefer sırtın Eren'in göğsüne dayalı, bacakların ise Jean'ın beline sarılıydı. Daha fazla karşı gelemeyeceğini anlayınca kendini tamamen onların merhametine bırakmıştın.

"Şimdi dudaklar..." Jean çeneni kavrayarak kendisine çekti. Artık kaçışı yok. Dilinin ağzın içinde gezinmesini hissederken Eren, dirsek hizasındaki uzun kahverengi saçlarını sol omzuna atarak kendisi için güzel bir acı oluşturdu. Buğday tenin iştah açıcı bir şekilde gözünün önünde dururken vakit kaybetmeden dolgun dudaklarını değdirdi. Eren'nin açılan dudaklarının arasından dili omuzun üzerinde gezinirken Jean'ın ağzına bir inilti verdin.