6.

2 1 0
                                    

Arda dan

Ezgi ile parkta geziyorduk. Ezgiye bugün evlenme teklifi edecektim ama bunu nasıl yapacağımı aklımda kurmaya çalışıyordum.(hatırlamayanlar için: Arda melisanın abisi, Ezgi ise Serkan'ın ablası)

Arda: Ezgi birşey sorucam.

Ezgi: Sor sevgilim.

Önüne eğilip diz çöktüm ve cebimden yüzük kutusunu çıkardıp kutuyu açtım.

Arda: Çocuklarımın annesi, benim karım olur musun?

Ezgi: EVET! EVET! BİN KERE EVET!!!

Ezgiye sarılıp kucağıma alıp onu döndürdüm. Ezgiyle 5 yıldır sevgliyidik.
Ezgiyi döndürmeyi bıraktım, onun saçlarına dudaklarımı değdirdim. Yüzüğü parmaklarına taktım ve yeniden sarıldık.

Ezgi: Seni çok seviyorum.

Arda: Bende seni.

Ezgi: Aklıma bişey geldi. Akşam aileni bizim eve getir bu mutlu haberi onlara vermek için.

Arda: Saat kaçta

Ezgi: 8 gibi gelin.

Arda: Kardeşin bunu duyunca benden nefret edecek.

İkimizde gülmeye başladık.

Ezgi: Bişey demez -diyemez-.

Arda: Umarım.

Melisa'dan

Serkanın odasına geldik. Serkan kendi masasının sandalyesine oturdu bana ise karşısındaki koltuklara oturmam için işaret etti bende oturdum. Serkan koltuğa yaslandı ve derin bir iç çekti.
   
Serkan: o intikamını hâlâ almak istiyor musun?

Ezgi: Berk bana bunun tehlikeli olacağını söyledi.

Serkan: Aynen öyle. Bu intikam büyük acılara sebep olacak.

Melisa: Bazen acılara doğru yürümeyi öğrenmelisin. Bu sayede daha çok deneyimli olursun.

Serkan: Aynen öyle. Ama ilk önce senden bir psikoloğa gitmeni istiyorum. Bu sayede biraz rahatlarsın ve bu sorunlarla nasıl başa çıkacağını öğrenebilirsin. Etrafındaki insanlara hiçbirşey belli etmiyorsun ama ben senin içinde ne kadar yıkık olduğunu görebiliyorum.

Melisa: Çok doğru görüyorsun. Ama şu an küçük bir çocuk var ve her şeyin acısını o çekiyor. En çok buna üzülüyorum.

Serkan: Onu kendin mi büyüyeceksin?

Melisa: deneyeceğim. Bu benim için annelik deneyimi olacak.

Serkan tam da gözlerimin içine baktı. Bende onun gözlerinin içine baktım.

Serkan: Sen çok güçlü bir kadınsın.

Bu sözün ardından gülümsedim. Sanırım Serkana ısınmaya başlıyordum. Birden aşağı kattan bağırışmalar geldi.

Serkan: Ne oluyor lan?!

Serkan hemen bir çekmeceden silah alıp kemerinin arasına sıkıştırdı ve ceketi ile de üstünü örttü. Serkan bir silah daha aldı ve bana uzattı.

Serkan: Kendini koruman lazım.

Melisa: Ama ben birini öldüremem ki!

Serkan: İlk başta ben de öyle diyordum. Ama sonra yapabiliyorsun.

Odadan çıktık ve hırsız gibi yavaş adımlarla gittik. Önümüzde bizim tanımadığımız bir adam vardı. Tam bize dönecekken Serkan beni bir kapıya sessizce yapıştırdı. Yüzlerimiz çok yakındı. Adam bize doğru ilerliyordu ve Serkan hemen arkamdaki kapıyı açtı ve bir odaya girdik. Serkan ile kapının arkasına saklandık ve adamın İçeri girmesini bekledik. Adam İçeri girince Serkan direk kafasına silahı sıktı. Adam öldü ve hemen odadan çıktık. Ofisin 1. katına geldik ve Serkan sürekli önümüze çıkan düşmanları öldürüyordu. Ben Serkana korkuyla baktım. Serkan da bana baktı.

Serkan: Merak etme biz kötü insanları öldürüyoruz. Biz asla masum birini öldürmeyiz.

Serkanın arkasından tam biri vuracakken hemen Serkan'ın arkasındaki adama sıktım. Artık bende şirkete izinsiz giren kişilere vurmaya başlıyordum. Çünkü onlar bizim Düşmanlarımızdı. Artık gücüm azalmaya başlamışt. Kendimi bir duvara yasladım ve nefes hızlıca alıp vermeye başladım. Bir adam tam bana sıkacakken Serkan beni belimden tutup başka tarafa çekti ve beni vuracak adama vurdu.

Melisa: Beni neden korudun?

Serkan: Çünkü seni korumak zorundayım.

Serkanın başka adamları da geldi ve yanlarında Berk te vardı. Berk beni görünce hemen yanıma geldi. Elimi tuttu ve beni bir yukarı kata bir odaya getirdi.

Berk: Ne işin vardı senin orda?!

Berk saçlarını eliyle geriye attı.

Berk: Ya sana bişey olsaydı ne yapardım ben!

Melisa: Bende savaşmak istiyorum!

Berk: Ya sen vurulursan! Sana bişey olursa ben yaşayamam!

Berk konuşurken çok yüksek sesle konuşuyordu hatta bağırıyordu bana.

Melisa: Neden?!

Berk: Çünkü seni seviyorum! Seni delicesine seviyorum!

Masanın yanındaki bir sandalyeyi devirdi.

Melisa: N-ne...?

Berk: Sen olmadan yaşayamam ben...

Melisa: Ben... şu an... duygularımdan... pek emin değilim...

Berk: Hazır olduğun zaman burda olacağım.

Berk'in yanına gidip ona sarıldım. Berk bana sarılmadan önce tereddüt etti ama sonra bana sıkıca sarıldı.

Melisa: Yarın akşam saat 8 de sana attığım konumdaki restoranda gel sana kararımı açıklayacağım.

Berk başıyla onayladı ve saçlarımı öptü.

Berk: Sen burda bekle ben bu saçmalık bitince sana mesaj atacağım. Ben mesaj atınca gelirsin.

Melisa: Tamam

Berk tam gidecekken onun kolunu tuttum. Berk ne oldu dercesine gözlerime baktı.

Melisa: Kendine dikkat et.

Berk gülümsedi ve odadan çıktı

2 saat sonra

2 saattir hâlâ alt kattan silah sesleri geliyordu. Bende bu sesi bastırmak için telefonumdan yüksek sesle kaçın kurası şarkısını açtım ve bende söylemeye başladım.

Gönül gözüm kapalı,
Bilerek sana yazılıyorum.
A penceresi aralı,
Her yerine bayılıyorum.
Yavrum baban nereli?
Nereden bu kaşın,gözün temeli?
Sana neler demeli?
Ay seni çıtır çıtır yemeli.
Anam,Babam aman kaçın kurası
Bu ne baş belası?
Bu günül kirası
Anam,Babam aman kaçın kurası
Bu ne baş belası?
Bu günül kirası
Oawwww.
Aman,bize nasip olur inşallah.
Boyunada,posunada bin maşallah.
Senden gelecek cefalara, nazlara, sözlere, sazlara eyvallah.
Aman,bize nasip olur inşallah.
Boyunada,posunada bin maşallah.
Senden gelecek cefalara, nazlara, sözlere, sazlara eyvallah.

Tam kapıya döndüğümde onun beni izlediğini gördüm...

Bölüm sonu
Sizce kim?
Serkan mı, Berk mi, yoksa başka birisi mi?
797 kelime

Başa Sar(mafya)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin