1.Bölüm~neden,neden gittin~

382 44 62
                                    

°Hyunjin°

Neden,neden gittin. Neden biraz daha dayanamadın. Göz yaşlarım birer birer akarken elimin tersiyle sildim.

Yanımda duran boş sıraya baktım. O artık yoktu ve ben buna alışmalıydım değil mi?

Hızlıca yerimden kalkıp bizimkilerin yanına gittim. En azından onlar iyi gelebilirlerdi.

"Hyunjin duyduklarım doğru mu?" Dedi Chan hyung

Tek kelime etmeyip kafamı yavaşca salladım. Minho hyung bağırmaya başlamıştı.

"Ulan şerefsiz! Yapma dedim o dayanamaz böyle şeylere dedim! Neden dinlemedin beni aptal!"

Gerçeklik algımı yitirmiştim bunlar kâbus olmalıydı değil mi?

"Tamam minho üzerine gitme o da kötü bırak biraz yalnız kalsın" dedi changbin hyung

Yerimden ağır adımlarla kalkıp okuldan çıktım. Ayaklarım beni bir yere götürüyordu fakat nere bilmiyordum.

Göz yaşlarım durmuyor akmaya devam ediyordu. Kendimi jeongin'in evinin önünde bulmuştum.

Nasıl girecektim buraya ben onun katiliydim nasıl olsa. Kafamdaki düşünceleri bir kenara atıp zile bastım.

Kapıyı açan annesiydi onların yüzüne bakabilecek miydim?

"Hyunjin oğlum hoş geldin geç içeri"

Bilmiyordu o da bilmiyordu çocuğunun katili olduğumu.

Kapıdan içeriye geçip çekingen bakışlarımı mina teyzeye gönderdim.

"Gel oğlum otur şöyle"

Gösterdiği yere oturup mina teyzeye baktım. Burada çok kalmayacaktım sadece jeongin'in kokusunu özlemiştim.

"Mina teyze ben çok kalmayacağım acaba jeongin'in odasına gidebilir miyim?"

"Tabii yavrum gidebilirsin"

Cevabı duyduktan sonra hızlıca yerimden kalkıp odaya girdim. Odanın içine yayılan koku ile gözlerimi kapatıp kokuyu iyice içime çektim.

Göz yaşlarım benden istemsiz akarken ağızımdan ufak bir hıçkırık çıktı. Elimi direkt ağızıma koyarken yatağa doğru ilerledim.

Yatağına yatıp yastığını kokladım. Çok güzel kokuyordu.

Bir şey dikkatimi çekmişti. Masanın üzerinde bir defter vardı. Hızlıca yerimden kalkıp defteri elime aldım.

Sayfaları çevirdiğimde bunun bir günlük olduğunu görmüştüm. Hızlıca günlüğü çantamın içine atarken aşağı indim.

"Ben gideyim mina teyze"

"Kalsaydın biraz daha oğlum"

"Yok mina teyze size rahatsızlık vermiyeyim görüşürüz"

"Yine gel olur mu? Jeongin senden çok bahsederdi"

Mina teyzeye buruk bir gülümseme verip kafamı salladım. Hızlıca kendimi dışarıya attım.

Arabama binip eve doğru sürmeye başladım. Ah güzelim sonumuz böyle olmamalıydı.

Hikâyemiz daha başlamadan bitmemeliydi.

Eve geldiğimde evde kimsenin olmadığını gördüm. Odama çıkıp yatağıma oturdum. Çantamdaki günlüğü çıkardım.

Kırmızı üzerinde beyaz rengine kalp olan peluş bir günlüktü. Kapandığı açtığımda yazan yazıya güldüm.

"Okuma yoksa jeongin bu günlüğü ağızına sokar"

Bir sayfa daha çevirdiğimde ikimizinde isimleri yazmış ve kalp içine almıştı.

Kendi kendime gülerken bir sayfa daha çevirip okumaya başladım.

Daha önceki kitabım bitmeden yeni kitaba geçtim jsjshdjshsjs

Öncelikle bu kitap angst ve kısa bir kitap olacak yani mini fic

Umarım beğenirsinizzzzz bebeklerrrr bay bay

saudade°~hyunin°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin