...
-Aradan Altı Yıl Sonra-
"Basamaklara dikkat Visenya! Ah, Jace kız kardeşini tut lütfen!"
Jace, annesinin ikazıyla gülerek önlerindeki koştur koştur merdivenleri çıkmaya çalışan altı yaşındaki kardeşini kucağına aldı.
"Visenya! Gerçekten çok yaramaz bir veletsin sen!"
Visenya dil çıkararak, abisinin onu bırakması için tepinmeye başladı.
"Ya bıyak beni bıyaak! Ben büyükbabama gideceğim!"
Hala daha düzgün konuşamıyordu ve bu onu daha da şirin gösteriyordu.
Gerçi Visenya o kadar da hanım hanımcık şirin bir kız değildi görünüşünün aksine orası ayrı.
Joffrey ve Luke gülerek ikiliyi seyrediyordu. Arada bir tezahürat bile yapıyorlardı minik kız kardeşlerine.
"Sen yaparsın Visenya!"
"Hadi Visenya, hakla şu Jace salağını!"
Rhaenyra, çocuklarına gözlerini devirerek tezahürat yapan ikilinin kulaklarını çekti.
"Susun da taht odasına yürüyün sizi küçük yaramazlar! Acelemiz var acelemiz!"
Böylelikle önde Rhaenyra, Joffrey ve Luke; arkada Jace ve omuzlarındaki tepinen Visenya taht odasına doğru yürümeye koyuldular.
Kapıya geldiklerinde muhafız onları takdim etti."Prenses Rhaenyra Targaryen ve çocukları Prens Jacaerys Velaryon, Prens Lucerys Velaryon, Prens Joffrey Velaryon ve Prenses Visenya Targaryen."
Viserys, tahtında oturuyordu. Hemen aşağıda Kraliçe, prensler, Otto ve prenses Helaena vardı.
Kral büyük bir tebessümle karşıladı torunları ve kızını. Visenya içeri girer girmez ağabeyi Jace'in omzunda iyice tepinmeye başlamıştı. Jace, onu tutamayarak yere indirdi.
Visenya yere inmenin verdiği gurur ve heyecanla dikleşti tepinen o değilmiş gibi mavi elbisesini düzeltti, büyükbabasına baktı.
Biranda Rhaenyra'nın uyarılarını dikkate almadan ona, tahta doğru koşmaya başladı.
"Büyükbaba!!"
"Visenya!!"
Adam kıza doğru kollarını açmıştı. Küçük kız bir bir merdivenleri minik bedeniyle çıkmaya çalışıyordu, azimle, kılıçların keskin taraflarından neredeyse hiç kaçınmayarak. Bu yaptığı her seferinde annesinin önünü koparıyordu.
Bir yerleri kesilecek diye korkuyordu, ama tuhaftır ki demir taht asla Visenya'yı kesmemişti.Nefes nefese kalmıştı ama başarmıştı en sonunda.
Onu bekleyen Büyükbabasının kucağına koştu. Birbirlerine sıkıca sarıldılar. Rhaenyra, bu duruma tebessüm ederken Otto ve Alicent surat asıyorlardı. Artık alışmışlardı bu duruma gerçi.
Her ne kadar ilk başta dumura uğrasalarda. Evet, hala daha şaşırıyorlardı ilk başta, 3 yıldır prensesin burada olmasına ve aynı şeylerin sürekli yaşanmasına rağmen.
Viserys minik torununu öpücükler boğduktan sonra kucağına aldı. Ve onunla oturmaya başladı tahtta, her zaman yaptığı gibi.
"Rhaenyra, güzel kızım. Nasılsın bugün, istirahatın yerinde mi?"
Kadın gülümsedi babasına ve kızına bakarken.
"İyiyim Majesteleri merak etmeyin. Ayrıca özür dilerim, minik Visenya hala daha selam vermeyi öğrenemedi. Kraliçeye ve size."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fate | House Of The Dragon
FanfictionVisenya... İsmini Fatih Aegon'un ilk karısından alan Visenya Targaryen. Azmini,hırsını ve daha bir çok şeyini de ondan almıştı. Babasının biriciğiydi, annesinin prensesiydi. Çevresinde ki herkes onu çok severdi. Çok gülerdi,kahkahalar atardı korkusu...