2.BÖLÜM

17 3 2
                                    

Okula giderken kutuyu düşünmeye başladım kim yollamış olabilirdiki bir düşmanımız da yoktu abime söylesemiydim acaba ama ne olduğunu ben de bilmiyorum ki ne diyecektim 'Abi biri dün gece kapımıza kutu bıraktı içinde de iki çocuğun fotoğrafı vardı ' mı diyecem yok söyleyemem o çocuklar kim peki.
Sınıfa vardığımda dörtlünün bir şeyler konuştuğunu gördüm yerime geçtiğimde hâlâ konuşuyorlardı Mert "Kim yolladı ki bu kutuyu" dedi onlarada mı geldi söylesemiydim ama daha öz abime söyleyemezken iki gün önce tanıdığım insanlara mı diyecektim ama onlarada bir kutu gelmiş belki onlar biliyordur.
"Aslı bir şey sorucam kime kutu geldi" arkadan Pars atladı "Napıcan kime geldiğini"
Mert te "Eylül bir şey mi oldu"dedi "Evet bir şey oldu dün biri kapıma bir kutu bıraktı içinde de iki çocuğun fotoğrafı vardı" Aslı ve Mert şaşırdı Kaan "Aynı kutu hepimize geldi,fotoğraf yanında mı" ne onlarada mı gelmiş peki "Hayır evde kutuda bıraktım" dedim Pars "Peki o zaman çıkışta size gidelim müsaitsiniz dimi annen baban rahatsız olmaz" olmayan insanlar nası rahatsız olacaklar ki "Eylül yanlış bir şey mi dedim "
"Hayır"dedim gerçeği neden anlatıyım daha onlara güvenmiyorum.
~~~
Zilin çalmasıyla aşağı indim kapıyı açıp onlara içeri girin dedim solona oturduk Kaan,Mert,Aslı ve ben ikili koltuklara Pars ta tekli koltuğa oturdu
"Eylül kutu nerede" dedi Kaan üst kata çıkıp yatağımın altındaki kutuyu alıp aşağı indim kutudan fotoğrafı çıkartıp ortada olan sehpanın üzerine koydum.
"Aynı fotoğraf hepimizde çıktı ama neden sende de var Eylül sen gerçekten kimsin" bu nasıl bir soru ya sen kimsin ne demek ben mi yolladım kafaya bak
"Kaan bu kafadan ben de istiyorum"
Hepsi şaşırmış şekilde bana baktı
"Bakın benim hakkımda ne düşünüyorsunuz bilmiyorum" derin bir nefes alıp devam ettim "Peki şöyle anlatıyım ben yetimhanede büyüdüm abim ile beni yetimhane kapısına bırakıp gitmişler abim 18 yaşına girdikten sonra benide yanina aldı sonra buraya taşındık bakın bu durumu abime söyleyelim o yardım eder." "Nasıl yardım edicek" dedi Pars "Abim avukat bir şekil de yardım eder"
"Haklı olabilirsin ama ne olduğunu bizde bilmiyoruz nasıl yardım edicek" dedi Mert " Bilmiyorum " dedim.
~~~
Bize geldiklerinin üstünden 2 gün geçti kimse bu konuyu konuşmadı hazırlanıp aşağı indim bugün haftasonuydu mutfağa gittim kahvaltı hazırdı şaşırdım kim hazırlamıştı ki kapının açıldığını duydum abim geldi zannettim ilk başta ama abim akşam gelmemişti bana da sabah gelmicem davam var demişti o olamazdi korktum elime bir bıçak alıp kapıya doğru ilerledim kapı açıldığında Aslı yı görmemle beraber bıçağı arkama sakladım
"Ne var arkanda" dedi arkama sakladığım bıçağı çıkarttım çığlık attı salak bu kız ya ne var bunda abartılacak
"Aslı nold- demeden Mertte çığlık attı ardından Kaan ve Pars ta geldi elimdeki bıçağı görünce birbirlerine baktılar
"Kızım piskopat mısın sen elideki ne"
"Bıçak" dedim "Hadi canım bilmiyorduk" dedi Kaan " Ya nebileyim abimde yok evde korktum hem siz de evin anahtarının ne işi var" dedim abim mi verdi acaba "Abinden aldık" dedi Mert hadi canım abim öyle kolay kolay kinseye vermez "Nasıl olduda verdi size" sonra devam etti "Dedik biz Eylül'ün yeni arkadaşlarıyız öyle deyinci şaşırdı tabi Eylül'ün arkadaşlarımı var dedi sonra kahvaltıya gelebilirmiyiz dedik oda olur dedi ben evde olmıyacam Eylül'üde merak etmem dedi bize evin yedek anahtarlarını verdi bize uyuduğunu söyledi o gitmeden önce hazırlamış kahvaltıyı bizde sıcak simit ve ekmek alalımda gelelim dedik ne bilelim senin bizi böyle karşılayacağı-
" Mert nefes al" dedim
"Harbi oğlum çok konuştun" dedi Pars ta
"Iyi gelin o zaman kapıda kalmayın" dedim
"Allah razı olsun" dedi Kaan mutfağa geçtik hep bilirlikte kahvaltı ediyorduk tam ekmek alıcakken Pars la ellerimiz çarpıştı hemen elimi geri çektim başını önüne eğdi çok tatlıydı ne diyorum ben hayır Eylül derslerin ve şu şaçma sapan fotoğraf konusu daha önemli "Eylül sen ne diyorsun"
"Hı" noldu ki "Daldın mı sen" sen dedi Kaan "Yok ne alaka bir şey düşünüyordum" dedim
"Ya da birini"dedi Mert "ya ne alaka şimdi "
diye sitem ettim haklıyım ama " Bir şeyler yapalım mı canım çok sıkıldı" dedi Aslı napabilirdik benimde aklıma bir şey gelmiyordu "Sinemaya gidelim" dedi Pars "Yeni bir film gelmiş romantik komedi ona gidelim" dedi Aslı iyy romantik komedi mi nefret ederim " Korku filmine gidelim" dedi Pars ve Kaan onaylasada Mert ve Aslı onaylamadı sonunda istemeye istemeye romantik komedi filmine gittik
2 saat sonra
"Çocuklar bir dakika kusucam" dedikten sonra hepimiz güldük "Ya Eylül zaten bütün film boyunca homurdandın" "Kızın üstüne gitme Aslı haklı iğrençti" dedi Pars bak şimdi gözüme girdi "Ee şimdi ne yapıcaz"dedi Kaan
"Lunapark a gidelim" dedi Mert "Hayır filme katlandım ama lunapark olmaz " "Neden" dedi Aslı gelde anlat şimdi "Öyle bir nedeni yok" "Tabi tabi canım öyledir kesin" dedi Kaan "Eylül anlatsana nedenini" "Ya arkadaşım bir nedeni yok diyorum anlaman gıttmı senin" mal bu çocuk ya
"Arkadaş deme lazım olur" dedi Mert bu neydi şimdi aman kaldın "Olmaz olmaz merak etme ben eve gidiyorum ne haliniz varsa görün" diyip ordan uzaklaştım evin önüne geldim , kapıyı açtıktan sonra içeri girip kapıyı da kitledim odama çıktım pijamalarımı giyip yatağa uzandım yorganıda kafama kadar çektim bir süre sonra kapı alacaklı gibi çalmaya başladı yine aşağı inip mutfaktan bir bıçak aldım bu bıçak sevgim hiç bitmiyecek kapı deliğinden baktım önce Pars gelmiştim şaşırdım niye geldiki bu şimdi "Ne istiyorsun Pars" dedim "Konuşmak" dedi "Ben de istemiyorum" diyip odama çıktım bıçak hala elimdeydi odamın kapısında kilitleyip yatağa geri yattım birden pencere açıldı hemen ayağa fırladım "Pars" manyak bu çocuk vallahi manyak "Sem kapıyı açmayınca bende pencereden gireyim dedim fena mı ettim" "Evet fena ettin" sonra gözü elimdeki bıçağa takıldı hemen arkama sakladım "Kızım senin bu bıçak sevgin ne neden sürekli birilerini bıçakla karşılıyorsun sen manyak mısın" "Bana diyene bak asıl sen manyaksın" bıçağı ona doğru doğrulttum ve devam ettim " Şimdi Pars efendi niye geldiğini anlatmak ister misin yoksa o dilini kesip akşam yemeğimi yapayım" güzel tehditti bir anda elimdeki bıçağı alıp koluyla boynumu sardı ve kendine çekti "Bana bak Eylül Arslan beni tehdit etme buraya senden özür dilemek için geldim yanlışlıkla pot kırdım galiba moralin bozuk gidince merak ettim geldim beni pişman etme şimdi aşağı inicez güzelce konuşucaz anlaştık mı" aman sinirli hödük evet anlamında kafamı salladım beni serbest bıraktı aşağı indik birir fincan kahve yaptım bize ,ikili koltuğa oturduk
"Noldu sana neden nefret ediyorsun luna parklardan filmler " dedi ne diyecektim bence gerçeği anlatayım o kadar peşimden koştu endişelenmiş benim için yazık "Filmleri severim ama polisiye ve korku seviyorum lunaparka gelince biliyorsun benim abimden başka kimsem yok biz yetimhane kalırken abim ile kaçıp lunaparka giderdik kaçtığımızı anladıkları için kapıda sopa ile beklerdiler" gözlerimin dolduğunu hissettim hayır ağlamak istemiyordum birden bana sarıldı bende ona sarıldım o kadar iyi geldiki ardından göz yaşlarım birer birer firar etti, birden kapı açıldı Pars'tan ayrıldım hemen ,abim gelmişti bizi görmüştü ama bir şey demedi ardından "Pars akşam yemeğine kalır mısın" abi napıyorsun sen ya "Aileme haber vereyim" dedi ardından bana dönüp gülümsedi.
~~~
Akşam yemeğinden sonra çay yapmıştı abim solanda oturuyorduk "Pars'tı dimi" diye sordu abim Pars "Evet" dedi "Okuldan mı arkadaştınız" "Evet abicim evet bildiğin şeyleri niye soruyorsun" diye söylendim abime bi anda gözlerim karardı.

Selamm nasılsınız :)♡

SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin