00

136 14 14
                                    

"Ebeveynlerinin yolundan gitmezsin umarım Beomgyu!"

"Annene numaramı vermeyi unutma"

"Beomgyu hiç paylaşımcı değil. Geçen hafta istemiştim vermemişti. Kendine saklamayı seviyor sanırım."

"Annesinde numaran olmasa bile, parayı çıkar kokusunu alır gelir o."

"Babasını da bana ayarlarız o zaman."

"Hayır hayır, üçlü olacak! Ben ve Bay Choi, Beomgyu'nun annesini becericez"

"Hey Beomgyu! Kaç yıldır hiç göremiyoruz onları. Aynı videoları izlemekten ezberledim artık. Söyle yeni şeyler çekip atsınlar."

Sinirimi kontrol etmeye çalışarak çantama son kitabı koyup fermuarını çektim ve son kez sınıfımda göz gezdirdim.

Hiç öğrenmemelerini yeğlerdim. Bir senem bu sınıfta geçmişti ve son yılımdı. Son sınıfın ilk haftasındaydık ve alışmışım hepsine, sevmiştim ve yakınlaşmıştım. İyi sanıyordum hepsini ama ailemi öğrendiklerinde gerçek yüzlerini görmüştüm.

Çantamı tek koluma taktım ve kapıya doğru ilerledim.

"Annenin orospu olduğunu öğrendiğimizden beri yüzümüze bakmıyorsun bu mu senin dostluk anlayışın? Yakın arkadaştık hani? Anneni ayarlasana kankana, kankinde nasiplensin, dimi kanki?" Ağzını yaya yaya konuşan Woojin'e kaşlarımı kaldırarak döndüm.

Sabrımın son damlalarıydı." Kaşınma, Woojin" ağzını yayarak gülmeye devam etti ve öğretmen masasına yaslanarak kollarını birbirine bağladı.

"Çok kaşınıyorum Gyu, rica etsem annen beni kaşıyabilir mi?" yine gevşek gevşek konuşup gülmesiyle gözüme perde indi.

Çantamı çıkarıp Woojin'nin kafasına doğru fırlattım ve hemen ardından üstüne doğru ilerleyip yakasına yapıştım ve onu öğretmen masasına yatırdım.

"Birdaha annem ve babam hakkında ağzını açarsan, ağzını yorgan iğnesi ile dikerim. Sonrada annenin amını dikerim orospu çocuğu." ve yakasını sıkıca tutup masaya ittirdim. Kafasının masaya çarpmasıyla acıyla inlemesi bir oldu. Umarım kafası kırılmıştır.

Yere düşen çantamı alıp sınıftan çıktım. Koridorda yürürken, merdivenlerden inerken ve bahçede yürürken fısıldaşmalar asla durmadı. Öğretmenler bile benim hakkımda daha doğrusu ailem hakkında konuşuyorlardı.

'Öyle ebeveynlere başka kimse sahip değildir umarım'
'Öyle insanlar çocuk yapmamalı baksana, çocuk rezil'
'Ben olsam çocuğumun yüzüne bakamazdım ama yüzsüz gibi okula, toplantıya gelmiş.'
Gibi birsürü şey, ama alışmıştım artık. İlkokuldan beri aynı şeyleri duyuyordum.

Okuldan çıkıp taksiye bindim ve evi tarif ettim.

Ailem bir zamanlar ciddi anlamda popülerdi. Ve bubun da sebep olduğu şeyler; böyle filmlerle hiç alakası bile olmayanların ailemi bile tanımasıydı.

İlkokulda veliler çocuklarını benden uzak tutarlardı böylece hiç arkadaşım olmamıştı, öğretmenler bana hep ucubeymişim gibi bakar diğerlerinden ayırırdı, derslerde asla söz alamazdım. Tabii ilkokul hayatımın böyle olması benim içime kapanık olmamın sebeplerinden biri.

Ortaokulda annem ile babamı okula asla yaklaştırmadım ki kim olduğumu bilmesinler diye, öyle de oldu. Kimse anlamadı.

Ama lise tamamen bir sorundu. Maalesef ki lisede herkes uyanıktı, malum, lisedekiler biraz azgın ve araştırmacı olur. Hergün porno izliyorlardı ve ailemde bu alemin en tanınanı oldukları için birazcık araştırmayla herşey karşılarında. Ve buda benim okul hayatımda tam 5 kez okul değiştirmeme yol açtı. İlkokulda bir kez değiştirmiştim, orada bana zarar veren bir şey yoktu. Ama lisede her türlü zorbalık vardı. Alay ediyorlardı ve ailem hakkında ağıza alınmayacak sözler söylüyorlardı. Bide ilk senelerimde fiziksel zorbalıkda vardı.

Evet lisenin 3. nakilini de olacaktım. Taksi evimin önünde durunca parasını verip indim. Bahçe kapısından girip yürümeye başladım. Bir haftadır nakil olmaya çalışıyordum ama kabul etmemişlerdi.

Kapının önünde durup zile bastım ve açılmasınk bekledim. Morelim çok bozuktu, sınav yılımda uğraştığım şeye bak.

Kapı annem tarafından neşeyle açıldı.
"Hoşgeldin canım oğlum!" sallamadan içeri girdim ve merdivenleri hızlı hızlı çıkıp kendimi odama attım. Çantamı kapı kenarına fırlattım, kendimi de yatağa.

Bir süre tavanla bakıştım. Hayat ne kadar zordu, hem okul, hem aile, bide sınavlar, anlayamadığım insanlarda vardı tabii. İnsanların ailelerini seçemiyor oluşu daha da zor bir sorundu. Ailem benim zayıf noktamdı, utanç duyduğum tek şeydi. Bu yüzden her seferinde değiştirdim okulumu. Zorbalıkları geçtim, arkadaşlarımın yüzlerine bakamadığın için.

Şakaklarımda hissettiğim tanıdık ıslaklıkla ağladığımı fark ettim ve daha da sinirlendim, sinirlendikçe ağladım, ağladıkça sinirlendim. Bu döngünün biteceğini sanmıyorum.

Yatakta doğrulup oturur pozisyona geldim ve tam takılmamış olan lacivert kravatımı hırsla çekerek çıkardım. Hıçkırarak ağlıyordum ve kendimi durduramıyordum, artık bıkmıştım. Öyle şiddetli ağlıyordum ki içeri giren annemi bile fark etmemişim.

"Oğlum?" birden sessizleşip kafamı kaldırdım. Saçları yapay sarı, gözleri gözlerim gibiydi, burnum da aynıydı. Çatık kaşları, dolu gözleri ile bana bakan güzel kadına cevap verdim.

"Efendim Anne?" ellerini saçlarımda hissettiğimde gözlerimi yumdum ve sıcaklığını hissettim. Yanıma oturdu ve ıslak yanaklarıma bir buse kondurdu, hiç çekmesin istedim dudaklarını yanağımdan. Ama dudaklarını çekti ve aynı olan gözlerimiz birbirine deydi, ardından eliyle göz yaşlarımı sildi ve tekrar elini saçlarıma geçirdi.

"Özür dilerim canım." artık yanakları benim gibi yaşlı olan kadını hep yaptığım gibi inceledim. Ardından kollarımı ona sardım.

"Özür dileme." saçlarımı okşamaya devam etti, bende ona sarılmaya.

Bazen onlara yani aileme çok sinirli oluyordum, 'niye böyle filmler çektiler', 'niye bu kadar kişi onları izliyor' , 'niye hiç utanıp sıkılmadılar'...

Evet erotik filmler yapıp porno çekmeleri bana göre iğrençti ama onlar bu filmleriyle mutlulardı. Yine de onlara kızgındım. Ama daha çok etrafımdakilere kızgındım. İzlerken sorun yok ama bunları çeken benim ailemse hemen yargılıyorlardı.

Burnumu çekip kafamı kaldırdım ve konuyu değiştirmek adına annemin gözlerine bakıp konuştum. "Ee okul işi halloldu mu?"

"Ah doğru" dedi ve o da burnunu çekip odadan çıktı, yaklaşık bir dakika sonra elinde kıyafetlerle geldi. "Kutlarım yeni okulunun kıyafetleri."

Hafif sırıtarak elime aldım ve diğer formalardan daha kaliteli gözüken bu formaya baktım. Beyaz gömlek, kırmızı kravat, lacivert pantolon ve lacivert ceket. Üstlerinde okulun arması da vardı bide.

"Bak daha fazla nakil yapamıyoruz. Hem bu koleje bir yıllık ödedik. Eğer yine öyle bir olay olursa bana haber ver."

"Öyle daha kötü oluyor anne, en iyisi sizin hiç karışmamanız." Kafasını salladı.

"Öyle olsun bakalım." ardından anlıma bir öpücük bıraktı ve kapıya gidip kapı kolunu tuttu "Pazartesi başlıyorsun biliyorsun. Yarın bi yemeğe çıkalım mı?"

Ayağı kalktım ve gömleğimin düğmelerini açarken usulca başımı salladım. "Olur, iyi geceler."

Yanağındaki o tatlı çukuru belli olacak şekilde gülümsedi "İyi geceler canım oğlum"

my family is a porn star | soogyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin