02

114 13 37
                                    


Taehyun yanımdan ayrıldıktan sonra bir süre bakakaldım ve düşündüm. Niye öyle demişti? Sormak istiyordum ona bunu. Ne demek yakında anlarsın? Bana da mı aynı şekilde davranacaklar demekti bu?

Daha fazla vakit kaybetmeden binanın ön tarafına doğru yuruyup etrafa baktım fakat Taehyun yoktu. Tabii ki olmazdı. Keşke hemen arkasından gidip durdursaydım. Off salak kafam! Niye iki saat öyle dikildiysem?!

Biraz daha etrafa bakındıktan sonra binaya girdim. Çoktan zil çalmıştı ve dersime geç kalıyordum. Hızla bir hizmetliye son sınıfların nerede olduğunu sordum ve aldığım cevapla sınıfıma doğru yürümeye başladım.

Yeni okulumdaki ilk dersim için heyecanlıydım. Gerçi derse geç kalmıştım ve daha birkaç dakika önce kötü bir olay yaşamıştım ama yine de mutlu ve heyecanlıydım.

Sınıfımın önünde bir süre durup nefesimi düzene sokmaya çalıştım, ardından sakince kapıyı tıkladım. Derse yaklaşık on beş dakika geç kalmıştım. İçeriden gel sesini duyunca kapıyı açıp girdim ve biraz ilerimde duran öğretmene eğilerek selam verdim.

Yaklaşık üç saniye ne demem gerektiğini düşündüm. Ve ne diyeceğimi bilemez bir şekilde, aklıma gelen ilk şeyi söyledim. "Merhaba." kadın gülümseyerek samimi bir şekilde karşılık verdi.

"Ben yeni öğrenciyim."

"Ah listede adını fark etmiştim! Hoş geldin sınıfımıza, ben sınıf öğretmeniniz Jeongyeon." ardından elini sırtıma attı ve beni sınıfa döndürdü.

Ben sınıftaki herkesin yüzünde bakışlarımı gezdirirken gözüm tanıdık olan üç yüze takıldı. Taehyun, Yeonjun ve adını bilmediğim uzun boylu çocuk. Yeonjun ve uzun boylu çocuk orta sıranın en arkasında otururken, Taehyun onların önünde tek oturuyordu.

Ben kaderime küfürler yağdırırken sınıf öğretmenimiz konuştu "Bize kendini tanıt."

"Ben Choi Beomgyu." Yarışmamıza cehennemin dibinden katılıyorum, sonuna kadar savaşacak ve şeytan gibi olacağım! Diğer yarışmacı arkadaşlarımıza da başarılar diliyorum, ceheneme kadar yolları var.

Evet şuan bir yarışmadaymışım gibi hissediyordum. Yada boks maçında, ringde! Çünkü sabah yüzünü patlattığım çocuk, benim başka yerlerimi patlatacak gibi bakıyordu. Ve evet, bir yarışma! Hayatım için yarışacaktım!

Kafamda fazla hırs yapmış olacağım ki sanki zargana değil de kaslıymışım gibi göğsümi şişirmiş sinirli ve öldürücü bakışlarımla turabi misali uzun boylu çocuğa bakıyordum.

Ben ne yapıyorum ya!

Şişirdiğim göğüslerimi ve bakışlarımı eski haline getirip, yaptığım bu on saniyelik hatayı düzeltmiş oldum.

"Hoşgeldin sınıfımıza Choi Beomgyu! Boş olan bir yere geç ve dersimize devam edelim." kafamla onaylayıp nereye oturabilirim diye düşündüm.

Üç yer boştu ama ben çok düşünmeden Taehyun'un yanına yani Yeonjun ile uzun boylu çocuğun önüne oturdum.

Hayır amacım belaya kendi ayaklarımla gitmek değildi. Taehyun ile konuşmaktı. Hem çok yalnız duruyordu hemde bu dönemlerde ona destek olan birine ihtiyacı olduğunu düşünüyordum.

Oturup çantamı sıranın yanındaki askıya astıktan sonra Taehyun'a döndüm.

"Selam!" önündeki kitabı ile ilgilenip bana pas vermedi. Şaka gibi!

"Niye yanıma geldin?" kafasını kitaptan kaldırmadan sordu.

"Tek seni tanıyorum, hem arkadaş olabiliriz diye düşündüm. Ayrıca bahçede ne demek istedin onu sormak için" bir süre cevap gelmeyince ona doğru eğildiğimde arkadan bir eli omuzlarımda hissettim.

my family is a porn star | soogyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin