"Yapma! Lütfen yapma!"
Bağırmak istiyordu, bu işkenceye son vermek istiyordu ama elinden hiçbir şey gelmiyordu. Dayanacak gücü kaldığından da emin değildi. Tutunacak bir şeyler arıyordu kendince ama yolun sonu karanlıktı. Gözyaşları gerçekten göl oluşturmuştu, her an boğulacak gibi hissediyordu. Teninde gezinen elin durmaya niyeti yok gibiydi.
Kendini duvara doğru çekmeye çalıştı. Vücudundaki kesik izleri hareketlerini yavaşlatıyordu. Adamdan pis bir gülüş sesi yükseldi. Gözlerini kapattı. Kendini yine çekmeye çalıştı. Bileğindeki ipler gerildikçe nefesi kesilecek gibi oluyordu.
"Ne yaparsan yap, kaçışın yok."
Bu sözler bıçak gibi saplanmıştı göğsüne. Nefesi daraldı. Ne kadar denerse denesin nefes alamıyordu tam anlamıyla. Pes edecekti. Öyle ya da böyle ölecekti burada. En azından acısı azalsın istiyordu. Çırpınışlarını azalttı. Adam da şaşırmış olmalı ki duraksadı. Sonra kendini tamamen yere bıraktı. Gözlerini kapadı.
O gece bedeni ölmemişti belki ama ruhunu yitirivermişti duvar dibinde. Sessiz çığlıklarını kimse duymamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Çığlıklar [BxB]
FanfictionOnun sessiz çığlıkları olmak isterdim, hiç duyulmamış ama hep kulaklarımda yankılanan. "Çığlık attığında, ama onlar seni sadece fısıldarken duyduğunda, Senin için yüksek sesli olacağım."