4

135 23 18
                                    

"-en garibiyse ikisinin de kötü karşılamaması, gayet hoş karşıladılar. Ailemin bu kadar anlayışlı olduğunu sanmazdım."dedi Minho, Hyunjin'in peşinden tuvalete girerek.

"Ne güzel işte. Şanslısın, böylesi insanın başına zor gelir."dedi Hyunjin aynanın karşısına geçerken.

"Öyle tabii, ama ne bileyim. Tuhaf hissettim. Sanki bir şeyler yanlışmış gibi. Ne yapıyorsun sen?"

Hyunjin aynadaki yansımasına göz kırpıp öpücük atmayı kesip gözlerini Minho'ya çevirdi. Kaşlarını çatmış dehşet içinde Hyunjin'e bakan çocuk ne yaptığına anlam vermeye çalışıyordu. Tabii, alışkın değil!

"Böyle yakışıklısını her yerde görmüyorum."

Hyunjin'in söylediği şeyle Minho kıkırdamaya başlarken aynaya arkasını döndü ve kalçasının lavaboların mermerine yaslayıp kollarını göğüsünde bağlayarak Hyunjin'i izlemeye başladı. Hyunjin ise hala aynadaki yansımasına yürüyordu.

Tuvaletin kapısının açılması ile Hyunjin kendisiyle sevişmeyi kesip gözlerini içeri girenlere çevirdi. 

Jeongin kahkaha atarak tuvalete girmişti fakat Minho'yu görünce suratını anında bir iğrenti ifadesi ele geçirmişti. Onun suratını görünce Hyunjin oflayıp gözlerini devirerek Minho'ya baktı. Minho dudaklarını birbirine bastırıp mahçup bir şekilde yaslandığı mermerden ayrıldı ve aynaya döndü. Jeongin'in kendisiyle ne alıp veremediği vardı anlamıyordu. Genelde Jisung ile Jeongin'in kendisine yaptıklarını umursamasada bazen kırılıyordu. Aslında iyi dost olabilirlerdi.

Hyunjin arkadaşının üzüldüğünü görünce sinirle tekrardan Jeongin'e çevirdi bakışlarını. Sabrını sınıyordu artık bu çocuk. Jisung'u hep görmeselerde Jeongin ile aynı sınıftalardı. Daha katlanılmazdı yani.

"Ne bakıyorsun aptal gibi? Tuvalette napılması gerektiğini öğretmediler mi sana?"diye tersleyip tekrardan aynaya döndü Hyunjin ve aynadan onunla göz göze geldi. Jeongin Hyunjin'e ters ters baktıktan sonra telefonunu Seungmin'in göğsüne doğru vurdu. Seungmin geriye sendelerken kaşlarını çatarak ona baktı ve telefonu Jeongin'den alıp hırkasının cebine koydu.

"Daha götünü silmeyi bilmiyor bir havalar, bir havalar."diye söyledi Hyunjin kendi kendine gözlerini devirerek ve elini musluğa doğru uzattı. Musluğu açması ile tüm lavabo tezgahının yere çökmesi bir olmuştu.

"Ben bir şey yapmadım yemin ederim!"diye bağırarak geri kaçtı ellerini teslim olur gibi havaya kaldırarak. Aynı zamanda sökülen musluklardan şarıl şarıl sular akmaya başlamıştı.

"Hyunjin!"diye gelen eş zamanlı bağırma sesleriyle gözlerini Seungmin ve Minho'ya çevirdi Hyunjin. İkisi de ıslanmamak için ellerini kendilerine siper ederken kendisi çoktan sırılsıklam olmuştu bile. Gerçi onlarda ıslanmıştı, boşuna saklanmaya çalışıyorlardı.

"Seungmin! Yağmur dansım işe yaradı, okulun içine yağmur yağıyor!"diye bağırarak kabinin kapısını açtı Jeongin. Yukarı çekmediği pantolonu ile.

"Pantolonunu yukarı çek gerizekalı! Öğretmeni çağırmaya gidiyorum!"diye geri bağırdı ona Seungmin ve arkasını dönüp tuvaletin kapısını açtı. Hayır, öğretmeni çağırmazdı. Yine o kel müdürle uğraşamazdı Hyunjin!

"Gitme!"diye bağırıp ona doğru hızlıca gitmeye çalıştı ani bir kararla Hyunjin. Tabii yerler su içinde kaldığı için ayakları kaymıştı ve yere yapıştı. Üstü başı mahvolurken diğer üçlü de dehşet içinde onu izliyorlardı.

"Of Hyunjin iyi misin ya?! Of of  makyajım!"diye söylenirken Minho, Hyunjin yerden kalmaya çalışıp defalarca yere yapışıyordu. Sinirle solurken çamurlanmaya başlayan yerden elleriyle destek alıp dizlerinin üzerine çıktı. Dişlerini sıkıp sinirli bakışlarını akmış olan göz makyajına bakıp surat büzüştüren Minho'ya baktı.

i'm crazierHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin