vicdanlar kör, duygular hiç

40 10 15
                                    

6 eylül 2019.
nil firuze akyay.

Gözünüzü kapattığınızı sanabilirsiniz; belki de gözünüz diye kapattığınız o şey aslında vicdanınızdır. Körelir duygularınız zamanla, tıpkı vicdanınız gibi. Bundan ne rahatsızlık duyar insanlar, ne de utanç. Çünkü onlar böyle olmayı çoktan kabullenmişlerdir. Kendileri için yaşar, kendileri için ölürler. Başkaları için yaşayanlar en sonunda ölmeye mahkumdur.

Ölmeye mahkum olduğumu 4 yaşımda annem bana keşke seni doğurmasaydım diye bağırırken farketmiştim.

Kendim için yaşamama izin vermeyeceğini o an farketmiştim, onlar için yaşarken öleceğimi ise çok geç.

Küçük bir çocuk gibi gözlerimi kapatıp bu dünyadan soyutlanmak istiyordum. Ama küçük bir çocuk değilsin, diye hatırlattım kendime. Sil şu gözyaşlarını, kanayan yaralarını sarman lazım artık. Kanlar kurumaya başlamadan önce.

Düştüğüm yerden kalkarken karşımdaki aynadaki aslımdan kendimle göz göze geldiğimde kendimi tanıyamadım. Bu ben olamazdım ama bendim işte. Kendinize bile yabancı geldiğiniz o an, asıl yabancı sizi bu hale getiren değil midir?

Birkaç mesaj sesi duydum, belki de kulağımın yanılsamasıydı. Gözyaşlarımı sildim. Dizimdeki yaraları yarabandıyla kapattım, tekrar tekrar kanayacaklardı ama olsun, çabaladığımı bilmek iyi hissettiriyordu. Asıl yarabandıyla bile kapatamadığım yaralarım vardı. Yüreğinizdeki yaraları bir çift yarabandıyla bile kapatamazdınız.

Yüreğin yara bandı sevgiydi.
Ailemin bile bana hor gördüğü sevgi.

Yüzümde bir gülümseme ışıldadı. Gülümsemelerin sahte gelmeye başlayınca aslında hiçbir zaman gerçek olmadığını farkedeceksin. Nefesini kesecekler, göğüs kafesini sana dar edecekler ama öldürmeyecekler de yaşatarak en büyük eziyeti yaşatacaklar.

Yerde ekranı kırılmış öylece duran telefonu elime alırken göğüs kafesimin altındaki morluk sızlıyordu. Derin derin nefesler almaya çalışırken kırık ekran bir anda yanıp sönmeye başladı.

deha
onun ellerini kırmamam için bir sebep söyle.

nil
neyden bahsediyorsun?

deha
baban nil, baban.
amına koyacağım o herifin.
beklesin o.

nil
nereden öğrendin?
zaten ağlamak için sebep ararken bu sebebi verme bana.

deha
yanına geleceğim.

nil
hayır, gelmeyeceksin.

Endişeyle buruşan yüzümdeki yaralar sızlarken banyonun kapısına şiddetle vurulma sesi beni öyle bir irkiltti ki elimdeki telefon tekrar yeri boyladı. "Çık şu tuvaletten! Geberteceğim seni!"

"Gebertmeyeceğini ikimizde biliyoruz, baba!" Bağırırken boğazım acıyordu, çığlıklarım artık boğazımı deliyor gibiydi. Atamadığım çığlıklarım. "Ben hapishaneye girmene bile değmem, böyle demiştin. Hatırlamıyor musun?"

Bir anda yumrukları kesildi ve bir gülme sesi duydum. "Haklısın, gebermeyi bile hak etmiyorsun sen." Sonra gitti.

Zaten ne zaman hayatımda kalmıştı ki?

fikrimin ince gülüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin