Gördüğü şişlikle şaşırmıştı Chan.
- Bu da ne Felix?
Yönelttiği soruyla gözlerimi kapadım.
- Doğal bir şey. Gelmeseydin eğer böyle olmayacaktı! Senin yüzünden!
- Benim yüzümden mi?
- Evet!
- O zaman düzeltmeme izin ver.
- Ne?
- Benim yüzümdense eğer yardımcı olmak istiyorum.
Dudaklarımı dişledim. Belirsiz ve düüşünceli gözlerimi gezdirdim bir süre.Yüzüme yaklaşmasıyla cevap vermedim ya da reddetme gereksinimi duymadım. Buna ihtiyacım vardı!
Büyük bir açlıkla dolgun dudaklarını emerken bulunduğumuz pozisyonu düzeltti Chan. Bir dizini bacaklarımın arasına sokmuş baskı uygularken diğeriyle dengesini koruyordu.
Ağzımın içine dilini yollayıp öpücüğü daha da derinleştirmişti. Kendini geri çekecekken son kez sertçe dilimi emip, sesli bir şekilde rahat bıraktıktan sonra soluklanmıştı.
Felix'in zor durumda olmasından aynı konumda kalıp kıvrandırmak istemedi onu, elleri alt tarafına gidip çıkarırken sertleşmiş penisini kavradı. Yavaşça gelgitleri Felix'in dudaklarından bir inilti çalarken başını koltuğun arka kısmına tamamen dayadı Felix. Gelgitlerini yavaşça hızlandırırken Felix'in kalbi bu ritme uymayıp şimdiden çok hızlı atıyordu. Üzerine eğilen beden ince tenini kavrayıp ıslatırken tekrar bir inilti bırakmıştı odaya. Penisini saran sıcak el onu zevke getirirken delirecekmiş gibi hissediyordu.
- Biraz eğlenmek ister misin Felix?
Öpücüklerine ara vermeyip boynumu ıslatıp rengini koyulaştırırken, yeterince uyarılmış hissediyordum. Sorduğu soru bile beni tahrik ederken her an boşalacakmış gibi hissediyordum. Daha fazlasını ve daha fazlasını istiyordum.
-İstiyorum.
Sesimi ayarlayamamış olmam şuan düşüneceğim son şeydi çünkü arkadaşımın eli göğüs ucuma ilerliyordu. En hassas olduğum yere! Chan'ın parmaklarıyla ezip, oynadığı her saniye iniltiler bırakıyor, sızlanıp duruyordum. Sadece elleriyle bile çıldırtabilen bu adama hayret ediyordum. Gittikçe hızlanan eliyle deliye dönecekmiş gibi oluyordum.
- Beni hissetmeyi istiyor musun?
Alt tarafımda hızlanan elle gözlerim kaydı. Kendimde olduğumu bile sanmıyorum.
-İstiyorum, çok fazla istiyorum.
İnlemelerim yükselip bağırışlara dönüşürken boşalacağımı anlamıştı Chan. Titreyen bacaklarımı sabit tutmaya çalıştım. Tek elini koltuktan çekip boynuma sarmış baş parmağıyla çenemi yukarı itip yer açmıştı kendine bana yaklaşıp öptüğü her an hızlanan kalbini hissedebiliyordum. Sıcak dili tenimde gezinirken değdiği yeri yakıyordu sanki. Tekrar dudaklarıma asıldığında bu sefer gözlerim kapalı değildi, iyiki değildi. Dudaklarımda dudaklarını hissettiğim her an inanmak için doyumsuzca tekrar ve tekrar emiyordum, iradem bedenimden ayrılıyordu gittikçe. Bang Chan aklımı alıyordu. Beni delirtecekti. Sadece dudaklarıyla sınırlı kalmasını istemiyordum dokunduğum yerlerin. Onun her zerresine dokunup, emmek istiyordum. Kolundan çekip koltuğa oturmasını sağladım. Kucağına yerleştiğimde olayı kavrayamayıp mırıldanışının aksine elleri çoktan bacaklarımı okşuyordu.
Yüzümü hızlıca boynuna gömüp normalden daha beyaz olan o tene yeni renkler bırakıyordum ve bu renkler kesinlikle uzun bir süre boynunu süsleyecekti. Eş zamanlı olarak sürtünmeye başladığımda bacaklarımı tutuşu güçlenip biraz daha yukarı çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I WANT
Short StoryBlinmeyen: Parmaklarımı ıslak dar deliğine itip çığlık atmanı sağlıyorum Texting