Selam dostlarım. Öncelikle ülkemizde yaşanan deprem için gerçekten çok üzgünüm. Deprem bölgesine yakın değildim, ve orada tanıdığım da yoktu ama ne olursa olsun, bu hepimizi etkiledi. Umarım hepiniz iyisinizdir ve umarım bu korkunç günleri çabucak atlatırız. Ülkemize geçmiş olsun ve baş sağlığı diliyorum. Biraz olsun kendimin ve sizin kafa dağıtması için bölüm atmanın iyi olacağını düşündüm. İyi gelirse ne mutlu :) Biraz süper kadın Deya'ya gülelim!
Cidden süper kadın Deya tasarladım bu arada. Bir gün üşenmezsem çizgi romanını yapacağım. Neyse, iyi okumalar!
Deya kafayı üşütmüş durumdaydı. Her ne kadar Bella aptallık etse de Deya Bella'yı bff olarak sevdiğini fark etmişti ve sıkıntılı hamileliğinde ona yardım etmekle meşguldü.
18 yaşında hamile olan arkadaşına.
"Deyacım bu kadar uğraşmak zorunda değilsin." dedi Bella ona. Deya ise,
"Üzgünüm, maalesef bff'inim :/" diye yanıt verdi.
"Ahahaha özür dilerim iğrenç bir bff'im."
Bella en azından ne kadar boktan bir arkadaş olduğunun farkındaydı.
Fakat bebek de Bella da yaşayacak mı belli değildi. Rosalie Carlisle'ı bir köşede sıkıştırmış, "Bebeği nasıl kurtarıcaz Carlisle?" diye soruyordu.
"Sen de anca bebeği düşün! Bella açlıktan ölecek!" diye cırladı Deya. Rosalie Deya'dan bile fenaydı!
"Bilmiyorum.." dedi Carlisle sıkıntı içerisinde. Deya'nın aklıma ise pırıl pırıl bir fikir geldi.
"Bu bebek yarı vampir, kan istiyor olmalı."
Rosalie ve Carlisle bir ağızdan "SEN DAHİSİN!!!" diye haykırdılar. Carlisle hemen kan bankasından Deya'nın düğünde yerlere döktüğünden kalan kanlardan alıp Bella'ya verdi. Bella lıkır lıkır kan içmeye başladı!
Deya şimdi anlamıştı neden Bella'ya ormanda avlanan Edward'ı göstermesinin etkisinin çok uzun sürmediğini.
Sonra Jacob Bella'yı ziyarete geldi. Jacob'ın Bella yüzünden başına gelmeyen kalmamıştı. Kurt adam sürüsü Bella'nın doğuracağı yarı insan yarı vampir bebeğin korumakla yükümlü oldukları Forks halkı için tehlikeli olabileceğini düşünüyordu. Bu yüzden Bella'yı öldürmek istiyorlardı galiba...ehe. hatırlamadığım yerleri çaktırmayın.
Neyse işte Jake de sürüsünden ayrılmıştı bu yüzden. Leah ve Seth de ona katılmıştı ve onlar ayrı bir sürü haline gelmişlerdi. Artık bu üçü bir beyin hücresi paylaşıyordu yani.
Deya Jacob'ı Bella'nın yanına getirdi ve onları baş başa bıraktı. Yaşadığı travmalar, maruz kaldığı bu saçma sapan hikaye onu olgunlaştırmıştı, kıskanamıyordu bile. Dışarıda diğer kurt adamların gelmesi ihtimaline karşı nöbet tutan kurt formundaki Leah ve Seth'in yanına oturdu.
Derken Edward'ın sesi duyuldu.
"BELLA DOĞURUYOR! DEYA KIZ GİT BURADAN İNSANSIN SEN BELLA'YI VAMPİR YAPCAZ ŞİMDİ!"
Deya "Haydaa.." diye mırıldandı. Onu uzaklaştırmakla yükümlü olan Seth'in sırtına atladı. Seth ile mi çıksaydı ya?
"Göle gidelim Seth!" diye seslendi. Göle vardıklarında moli balığı tutmaya başladı. Kendini berbat hissetmişti, yine moli balıklarını katlediyordu ama... Yapacak bir şey yoktu. Bella'nın vampir olması planı için geri dönülemez noktaydı. Edward ile Bella'yı boşatsa ne olurdu ki, Bella hala vampirse? Ya dayanamayıp Deya'nın en başından beri mutluluğu için uğraştığı babası Charlie'yi YESEYDİ?
Babasını yiyen ilk karakter olmazdı. Söylemeyeyim şimdi spoiler yersiniz.
O sırada Renesmee doğdu. Bella ölecek sanan Edward kızda ısırılmadık yer bırakmadı. Bella ise ölecek gibi değildi. Dönüşüm geçirmeye başlamıştı.
Bütün bunlar olurken Rosalie sonunda bebeğe kavuşmuştu tabi. O sırada arkadan Jacob odaya girdi ve Jacob... Jacob...
Bebeğe... Renesmee'ye mühürlendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
deya'nın maceraları | deya in twilight | TAMAMLANDI!!!!
Fanfictiondeya alacakaranlık kitaplarını okuyup hiç beğenmediğinde bella ve edward'ı ayırmaya karar vermişti. ve bunun için ilk olarak bella'nın bff'i olmalıydı... deya hikayelere girip orada bir karakter oluyor. inanılmaz maceralar yaşıyor. kendisi bir gün t...
