2.Bölüm-Kamp

1.2K 33 4
                                    

Multimedia'da Eylül
Okulumuz Bodrum'a yaz kampı düzenliyordu.Bizde Selim ve Şule ile gitmeye kara verdik.Biraz kafa dinlemeye ihtiyacımız vardı.Uykumu alamadığım için daha sabahın erken saatlerini olduğunu düşündüğümden kim olduğuna bakmadan telefonu sinirle açtım:

-Ne var?

-Eylül sakin ol

Arayan Selim'di

-Beni sabah sabah aramanı neye borçlusun?

-Hani biz kampa gidecektik ya...

-Eee?

-Servis 12:00'da kalkacak ve yarım saatimiz var nerdesin kızım sen?

-Tamam kapat kapat geliyorum.

Telefonu hızlıca yüzüne kapadım.Hemen bir duş alıp,üzerime kot bir şort ve salaş bir T-shirt geçirdim.Saçımı da salaş bir şekilde ördüm.Dünden hazırladığım valizimi kapıp,arabaya yöneldim.Şoförümüz Salim amca bana kapıyı açıp kendi de arabaya bindiğinde:

-Nereye gidiyoruz Eylül Hanım?

-Salim Amca 1-Bana Hanım deme 2-Okula gidiyoruz acil

-Peki Eylül

Evimizde çalışanların bana 'Hanım'demelerinden nefret ediyorum.Kaç kere onlarla bu konuyu konuşsam da bu huylarından vazgeçmiyorlar.Sanırım annemden çekiniyorlar.Araba durduğunda okula geldiğimizi anladım.Hızlıca arabadan inip Selim ve Şule'nin yanına doğru yürüdüm.Selim benim koruyucu abim gibi bir şeydi.Küçükken parkta Şule'yle kumdan kale yaparken birkaç çocuk gelip bize musallat olmuştu.Selim gelip bizi korumuştu.O günden sonra kardeş gibi yaşamaya başladık.Annem ve babamın işlerinden dolayı gösteremedileri ilgiyi ben onlarda bulmuştum.Böyle düşünürken yanlarına vardım.Kısa bir sarılmadan sonra servisin en arkasına geçip üçümüz rahatça oturduk.

Selim: Size bir şey söylemem gerekiyor.Kuzenim Barış'da bu sene bizim okula başlayacak ve okuldakilere alışmak için o da kampa geliyor.

Eylül :Eee sen o zaman bizi unutursun...

Deyip dudağımı büzüştürdüm.

Selim: Belki...Yani olabilir.

Deyince omzuna bir tane yumruk geçirdim.

Şule: Tamam sakin olun...Selim sen söyle bakiim çocuk yakışıklı mı?

Selim telefonu açıp resmi gösterince,Şule'yle ben ağzımız açık resme baktık.

Şule: Senin kuzenin Barış bu Barış mı?

Selim: Evet sen tanıyor musun?

Şule: Annelerimiz çocukluk arkadaşı olduğundan bir kaç defa aymı ortamda bulunmuşluğumuz var.

Eylül: E yani desenize ben yanınızda sap gibi kalcam.

Şule: Yok kanki ya!Barış cana yakın bir çocuktur.

deyince Selim içtiği suyu püskürtüp gülmeye hatta kahkahalar atmaya başladı.

Selim: Şule iyi misin sen başına bir şey düşmedi değil mi?

derken Şule'nin başına bakıyordu.Şule Selim'in ellerini kafasından çekerken ben;

Eylül: Noldu ki?

Selim bana dönerek;

Selim: Barış'a canayakın dedi inanabiliyor musun?

deyip tekrar kahkaha atmaya başladı.

Eylül: Neyse size doyum olmaz ben biraz kestiriyim.Beni rahatsız etmeyin.

***

Uyandığımda Selim ve Şule uyuyordu.İkiside kulaklıklarını takmış müzik dinliyorlardı.Onlara şaka yapmak amacıyla telefonlarından son ses rock müzik açtım ikisi birden korkarak uyanıp ne olduğunu anlamaya çalışıp bana baktılar.

Duyduğum iğrenç ve yüksek sesli bir müzikle uyandım.Sanırım benim canım arkadaşlarım zihin okuyorlar ve kendi rüyamı bana karşı kullanıyorlar yada baa böyle bir işkence yaptıklarından dolayı ben böyle bir rüya görüyorum.

Eylül: Ne var lan!Ne var!

deyip Selim'i gıdıklamaya başladım.Ya da gıdıklamaya çalıştım desem daha doğru olur.Sonra Şule'de bana yardım edince Selim'i alt ettik.O da pes edip Cebindeki beyaz kağıt mendili çıkarıp bize doğru sallamaya başladı.

Selim: Ahaha T-tamam peeess!Beyaz bayrak

Eylül: Tamam Şule bırakalım şunu...Hem siz beni neden uyandırdınız?

Şule: 4 saattir uyuyorsun.Kamp yerine geldik.

Selim: Hadi kuzenim bekliyor acele et.

Şule: O neden bizle gelmedi?

Selim: O,iki gün önce geldi kafa dinlemek istiyormuş beyefendi.

Yavaş yavaş otobüsten inmeye başladık.Zaten,en sona biz kalmıştık.Kendi grubumuza doğru ilerlerken etrafı incelemeye başladım.Her yerde küçük bungalow evleri vardı.Bize söylediklerine göre evler iki kişilikti.Ben Şule'yle Selim'de Barış'la kalacaktı.Klübelerimiz yanyanaydı.Görevli herkesi klübeye doğru götürdü.Ben hemen yatağıma kuruldum.Şule de başıma dikildi:

Şule: Otobüste uyuduğun yetmedi mi?Hadi kalk,üstünü doğru dügün giy Selim'i de alıp plaja inelim.

Eylül: Ne giyecegim ben ya deyince sinirle bana bakıp valizimi karıştırmaya başladı.

İkiz?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin