Şezlonga uzanıp denizi izlemeye başladım.Gördüğüm çırpınmalarla denize doğru koştum.Bu Eylül değilmiydi?!!!
-Barış-
Eylül'e doğru hızla yüzerken bir yandan da gördüğüm kişinin o olmamasını ümit ediyordum.Hızla suyun içine daldım.Çünkü artık su yüzünde değildi.Hızlıca ayağındaki yosunu koparıp,onu kıyıya çıkarmaya çalıştım.Şule ben yüzmeye başladığımda Eylül'ü farketmiş gidip Selim'i uyandırmıştı.Oda şimdi ağlayarak Selim'le birlikte yanımıza geliyordu.Eylül'ün karnına bastırınca su püskürttü.Onu kucağıma alıp hızlı adımlarla revire götürdüm.Serum takıp yarım saate uyanacağını söylediler.Selim,Şule ve ben endişeyle bekler...Bi dakka ben Eylül için endişelenmiş miydim?Yok ya ne endişelenicem,Selim'in arkadaşı ya o yüzden...Hemşire uyandığını söyleyince bizde hemen içeri girdik.Eylül beni görünce Şule'ye"Bunun ne işi var burda"bakışlarını atarken,Şule'de ona"Bilmiyorum"bakışlarını attı.Konuşun siz daha konuşun sanki anlamıyoruz.Ama Eylül böyle çok tatlı görünüyor.Te Allahım ne diyorum ben ya...Nihayet Selim sessizliği bozdu ve"İyi misin?"diyerek Eylül'e sordu ve yatağın ayak ucuna oturdu;
Eylül: İyiyim merak etmeyin...En son bir yosunun beni dibe doğru çektiğini ve birinin bana hızla yüzerek geldiğini gördüm.Sahi beni kim kurtardı?
deyince Selim atılarak
Selim: Doğru ya siz tanışmadınız.Bu kuze...
Eylül: Biz tanıştık Selim,Barış çok teşekkür ederim yani beni kurtardığın için.
Barış: Bir şey değil canım ne demek.
CANIM MI?
-Eylül-
CANIM MI?Ben hala şokun etkisindeyken Şule kıkırdadı ona öldürücü bakışlarımı attım ve konuyu değiştirerek;
Eylül: Ne zaman odama gidebileceğim?
Selim her zamanki gibi atılarak
Selim: Eğer istersen hemen şimdi
Eylül: Hadi o zaman
dedim ve ayaklandım.Ayağa kalkınca başım döndü ve yanımda duran Barış'a tutundum
Barış: İyi misin?
Eylül: Evet iyiyim.
dedim ve Barış'dan destek alarak yürümeye başladım.Yavaş yavaş yürürken;
Barış: Bu böyle olmayacak kaplumbağa.
dedi ve beni kucağına alarak kulübeye getirip yatağıma yatırdı.
-Emre-
Canım oğlum;
Şu ana kadar seni hep sevdim ve olabildiğince iyi yetiştirmeye çalıştım.Fakat bilmeni istediğim birşey var.Aslında yıllar öncesinde sana bunu anlatmak istiyordum.Fakat anlatacak cesareti kendimde bulamıyordum.Oğlum senin bir ikizin var.Ben size hamileyken babanız öldü.Baban öldükten sonra sefalet içinde yaşadık.En azından birinizi yaşatmak için kardeşini zengin bir aileye verdim.Kardeşini onlara verirken adını "Eylül" koyacaklarını öğrendim.Oğlum bu mektubu okuyorsan ben ölmüşüm demektir.Bu mektubu Ekrem'e veriyorum.Ona bunu ben öldüğümde sana vermesini isteyeceğim.Bildiğin gibi Ekrem senin baban değil fakat o seni kendi çocuğu gibi sevdi lütfen ona kızma.Senden tek istediğim kardeşini bulman.
Sevgiler Annen...
Emre'yi nasıl buldunuz yorum atarsanız sevinirim...Cuma akşamı yeni bölüm gelecek kapak tasarımı yaparsanız paylaşabilirim
-Şule için oyuncu önerebilirsiniz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkiz?
Novela JuvenilEylül evlatlık alındığını nereden bilebilirdi?Peki ya aşık olduğu adamın,yıllar sonra bulduğu ikizinin en büyük düşmanı olduğunu... Eylül aşkını mı,yoksa ikizini kendi öz ailesinden son kalan kişiyimi seçecek?