Güzel bir yaz günüydü.İşden yeni çıkmış arabamla eve doğru ilerliyordum.Telefonumun sesiyle oraya doğru döndüm.Arayan en yakın kız arkadaşım Duruydu.
"Efendim Duru'cum"
"Naber knk napıyon? İşten çıktınmı?"
"İyim canım sen nasılsın? Evet şimdi çıktım eve doğru gidiyorum.Bir şey mi oldu?"
"Ya bu gün boşum akşam bir şeyler yapalımmı? diyecektim"
Bu gün bir işim yoktu.Daha yeni bir davayı çözmüş eve gidiyordum.Ama çok yorgundum.6 saatlik işin ardından dinlensem iyi olurdu. Ama arkadaşımıda kırmak istemiyordum doğrusu.
"Ya Durucum seni kırmak istemem ama bu gün iş baya yorucuydu.Ve doğrusu dışarı çıkacak halim yok."
"Aga bee"
Aklıma bir fikir geldi ve yüzüme bir gülümseme yerleşti. Hemen konuşmaya başladım yeniden.
"Aklıma şahane fikir geldi. Bize gelsene sen. Film falan izleriz. Hem ben eve gidiyorum sen gelene kadar hazırlık yaparım"
Sevinçden öyle bir çığlık atdı ki, kulağlığı uzak tutdum. Çünkü kulağım delinecekti sanki.
"Ollleayyy beeeeeeee kadınnsınnnn."
"Tamam tamam sus ayol kulağım delinecek."
*
Eve vardım ve içeri girer girmez kendimi salonda ki koca koltuğa atı verdim. Baya yorulmuşdum. Kalkdım odama gitdim duş aldım. Yüzüme bakım yaptım. Her gün sürdüğüm(krem/vitaminler/güneş kremi vs ) kullandım. Saçımı havludan açıb kurutdum. Saçımı dağınık bir topuz yaptım. Yemek yapacağım için rahat bir şey giymeye karar verdim. Kısa siyah şort ve askılı beyaz crop giyindim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mutfağa gitdim. Makarna ve soslu et yaptım. Yanında güzel bir salata. Duruyu arayıp gelirken içicek bir şeyler almasını rica etmişdim. Birde çekirdek film izlerken çitleriz diye.
Duru geldi ve yemek yedik. Masayı temizledik. Bulaşıkları benim yıkamam gerekirken Durunun ısrarıyla o yıkadı. Bende bize 2 kahve yaptım. Yanında bisküvi ve dün yaptığım keki koydum. Güzel bir film açıp izlemek istedik ama karar veremiyorduk.
"Bence korku filmi izleyelim "
"Ya başlama gene uyuyamıyorum sonra biliyorsun." Dudağını büküp kollarını bir birine geçirdi.
"Tamam tamam. Sen seç o zaman kankacım."
Duru bir süre internetde araştırma yaptı. Ve birden heh dedi. Aradığını bulmuş gibi yüzüme bakıp güldü. Bu gülümsemeyi tanıyodum ben.
"Sakın aşk konulu deme bana." romantik filmler bana hep saçma gelirdi biliyodu. Ve illede izletiyodu zorla.
"Ya bu öyle değil bak burdakı kızda senin gibi inanmıyo ama sonra aşık oluyo nefret etdiği adama."
"O ne be.!? Nefret edipte nasıl seviyoki? Aşırı saçma delircem."
Tam kalkıcakken beni tutup koltuğa itdi. Ellerini iki tarafına koyup küçük çocuk gibi emr etmeye başladı.
"Bana bak avukat hanım! Ya bu filmi izlersin, yada keçer giderim ha evime!"
"Ay höst bağırma salak. Sesini duymak zorundamıyım gerçekten yaa!"
Birden kapı çaldı. Kapıya baktım ve kaşlarım çatıldı. Duru 'birimi gelicekti' dercesine baktı. Başımı 'hayır' anlamında salladım. Kapıya gitdim ve baktım. Bu Emirdi. Diğer en yakın arkadaşım. Hemen açtım kapıyı. Çökmüş haldeydi. Sanki fena hırpalanmıştı. Üstü başı tozlu, yüzü gözü kandı. Kapıdan adım atar gibi üstüme yığıldı. Üstüme düşen bedenle yere yığılmadan bende tutundum.
"EMİR! Nolmuş ona bu ne hal!? Duru heycanla bağırdı."
Emir ve Duru liseden arkadaşımdı. Uzun süren ve güzel bir arkadaşlığımız vardı. Kardeş gibi büyüdük. Her zaman bir birimizin yanında olduk. Duru ve ben aynı yaştaydık. Emir bizden 1 yaş küçüktü.
Başımı kaldırıp Durunun telaşlı suratına baktım. Bilmiyorum yığılı verdi üstüme. Yardım etde içeri götürelim.
Başını sallayıp yardım etdi. Baya ağırdı. Ama bir şekilde soka bilmişdik içeri. Ayakkabılarını çıkardım. Gömleğinin önünü açtım. Şok olduk çizikti her yeri. Gömleğini çıkartdım. Bunu ona kim yapmışdı acaba. Hemen ilaç kutusunu getirdim. Ona pansuman yaptım. Canının acıdığı yüzünnen belliydi
