Juvia kendisine gelen karanlık büyüye bakakalmıştı... Mirajane gözyaşları içinde elini öne uzatmıştı, Juvia hareket edemiyordu sadece bakıyordu... Juvia'nin gözleri parladı " Gray-sama... Bir daha görüşemeyeceğiz...Ama ben... ben..." Juvia bunları düşünürken yağmur yağmaya başladı ve bağırarak :
- JUVIA GRAY-SAMA'YI GÖRMEK ISTIYOR!!!
Kollarını iki yana açmıştı vücudundan sular çıkmaya başladı ve kendilerine gelen kara büyüyü yitmeye başladı, Juvia Gray-sama diyerek bağırıyordu, Mira, Zena'nin boğazından tuttu.. Kara büyü yokolmuştu, Juvia nefes nefese yere düşmüştü ve ağlıyordu. Mira korkunç bir şekilde Zena'nin çığlık atma çabalarına bakıyordu. Zena, Mirajane'e tekme savurdu, Mira diğer eliyle Zena'nın bacağından tuttu ve sıkarak kırdı, Zena öyle bir bağırdı ki bütün orman onun sesiyle inledi. Mirajane, Zena'nin boğazını bıraktı ve Zena yere çakıldı.. Mira kırmızı ayın önünde sallanan pelerini ve beyaz saçlarıyla yerde kıvranan Zena'ya acınacak bir haldesin bakışı atıyordu, Mirajane sağ elini havaya kaldırdı ve elinde boşluk büyüsü oluşturdu, topladığı büyü gücü miktarı fazlaydı, eğer bunla Zena'ya fırlatsa muhakkak Juvialar zarar görürdü ama Mirajane şuan bunu düşünecek bilinçte değildi... Mira bir ses duydu ve elindeki büyü öylece kalmıştı, Zena'nin gözlerinden yaşlar akıyordu.
???: Nee-chan...
Mira kendisine seslenenin canından çok sevdiği kardeşi Lisanna olduğunu biliyordu.
Lisanna :
-Bunu yapma Nee-chan...Kor-kutucu...
Mira duraksadı, Lisanna'nın dediğine karşı çıkamazdı ve elindeki büyü kayboldu.... Mira yere indi ve Zena'nın üzerine çıktı, yumruğunu kaldırdı ve yere vurdu. Yer çatladı ve toprak havaya karıştı...Mirajane, Zena'ya bağırdı:
-AMACINIZ NE !
Zena acıdan birşey düşünemiyordu gerçi... Korku dolu gözlerle üzerinde duran Mirajane'e baktı. Mirajane sinirlenmişti, Zena'nın saçını tuttu ve kaldırdı. Mirajane :
-ARKADAŞLARIM NERDE!!!
Zena elleriyle, Mirajane'den kurtulmaya çalışıyordu. Demek ki gerçek şeytan gücü böyle birşeydi... Zena kısık sesle:
-Bırak... bırak beni... Lütfen..
Birden, Zena'nın etrafını siyah bir duman aldı ve kayboldu. Mirajane ne olduğunu anlamamıştı ama kesin bunu Zeref yapmıştı. Mirajane, Juvia'nin yanına gitti ve diz çöktü.-----------------
Zeref, Zena'ya bakıyordu, gözleri kıpkırmızı olmuştu. Ama onu şuan öldürmezdi. Zena'da Natsu kadar önemliydi.
Zena yerde acı içinde kivraniyordu. Çünkü Mirajane onun bacağını kırmıştı. Zeref elini, Zena'ya uzattı ve yaralarını onarmaya başladı. Zena rahatlamış halde :
-Teşekkür ederim...
Zeref başını sol tarafa çevirerek düşünmeye başladı... Zena fazla merak ettiği için sessizliği bozarak:
-Ne planlıyorsun?
Zeref gülerek Zena'ya baktı ve onun saçından tutup kendine doğru çekti... Zena yokoldu...
Zeref ayağa kalktı ve :
-Gerçek yardımcım uykundan uyan..
Zena'nın gücü tazelenmişti işte şuan sınırlayıcaları kalkmıştı... Şuan kimse onu yenemezdi...
Zeref "az kaldı... çok az.."------------------
Juvia, Levy'nin elinden tutmuş gözlerini açmasını bekliyordu. Mirajane ağır hasar almış Gajeel'in yaralarını sıkıca sarmış ve onu sıcak tutmak için nehrin ordaki mağaraya taşımışlardı. Şimdilik en güvenli yer mağaraydı. Kimse bulamazdı, zaten Zeref ve Zena burda kimsenin olmadığını biliyordu. Juvia, Gajeel'in yanına gitti ve üstündeki paltosunu onun üzerine koydu, kötü bir rüya görüyor olabilirdi çünkü Gajeel'in yüzü acı çekiyor gibiydi. Juvia dayanamadı ve Gajeel'i uyandırdı. Gajeel öksürdü, heryeri ağrıdığı için kalkamadı zaten fazla kan kaybetmişti, bazı yerleri delikli ama Mirajane o kısımları tedaviyle iyileştiriyordu.. Juvia, Gajeel'in elini tuttu:
-Iyi misin...Juvia hep burda Gajeel... Lütfen iyileş...
Juvia'nin gözlerinden yaşlar akmış ve Gajeel'in eline düşmüştü. Gajeel homurtulu bir ses ile:
-Kıçımızı kurtardınız...Bücür, Bücür nerde.!!
Juvia yerde yatan Levy'i eliyle gösterdi. Levy sıkıca Liliy'e sarılmış uyuyordu. Liliy ağır hasar almış olmasına rağmen kendini toparlıyordu. Sanırım 1 hafta burda saklanmaları lazımdı ve o sırada Guruldama sesi....
Juvia kızarmış halde ellerini eteğinin üzerine koymuştu. Mirajane güldü ve ayağa kalkıp:
-Sanırım yemek vakti..
Göz kırptı ve üstünü mayolu haline getirdi, nehire daldı, balık olması gerekiyordu değil mi? Mirajane balıkları yakaladiktan sonra mağaraya gitti ve ateşte onları pişirmeye başladı. Herkes balıkları iştahla yiyordu. Levy uyanmaya başladı, ve kolunu yere bastırarak:
-Ben...bana .. ne oldu? Gajeel!!!!!!
Gajeel yattığı yerden, Levy'e o meşhur gülümsemesini yaptı. Levy'nin gözleri dolmuştu ve Gajeel'in yanına giderek ona sıkıca sarıldı. Levy, Mirajane ve Juvia'ya baktı :
-Teşekkürler...Kurtarmişsiniz Gajeel'i...
Gözyaşlarını gizlemeye çalıştı ama olmuyordu devam etti :
-Biz..herkes ile birlikte gidiyorduk ama kaybolduk, bundan öncesini biliyorsunuz zaten...Sonra o kadın, bize saldırdı.... (damla damla göz yaşı) Ben güçsüz olmasaydim suan Gajeel bu kadar yara almazdı... Özür dilerim...çok özür dilerim...
Mirajane sıkıca Levy'e sarıldı ve başına hafifçe vurdu:
-Ama şimdi ikinizde...Hayır... beşimizde iyiyiz...
Juvia:
-Evet!!! Siz iyileşir iyileşmez, herkesi bulacağız!!!!
Levy gülmüştü. Sohbete daldılar ve baya bir konuştuktan sonra uyuya kaldılar...-----------
Lucy:
-Bekle beni! Korkuyorum Natsu!!!Natsu sinirli bir halde ilerlerken:
-Bu... burasının kokusu çok tanıdık... Çabuk ol.Lucy, nefes nefese kalmış bir halde Natsu'nun peşinden koşarken çığlık atmaya başladı ve sesi kesildi.
Natsu arkasını döndü ve elini zifiri karanlığa uzatarak bağırdı:
-LLLLUUUCCCEEE!!!!!....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fairy Tail: Ölüm Zamanı
FanfictionFairy Tail herzaman ki gibi o gün çok enerjikti, bütün lonca sıradan bir gün geçirmişti.Ta ki.... -------- Mirajane nefes nefese uyanana kadar....