özel bölüm

5K 421 211
                                    


Tatlı bir ilkbahar sabahı,

Felix eşinin uyanmasına yakın bir vakitte elindeki kahvaltılıkları bahçedeki masaya yerleştirirken ayaklarının altında dolanan küçük yavru köpeğe zarar vermemek için ayrıca bir çaba gösteriyordu. Baharın getirdiği hafif esinti ve açan çiçeklerin etrafa yaydığı koku onu ferahlatırken burnuna dolan bir başka koku ise ona huzur veriyordu.

Duyumsadığı zambak kokusu ile içgüdüsel olarak evin bahçeye açılan kapısına dönerken yeni uyanan eşi eliyle desteklediği karnı ile beraber ona doğru geliyordu.

"Günaydın minik bebeklerim."

Hyunjin gece uyumadan önce bağladığı ,şimdi ise gevşemiş olan, saçlarıyla eşinin ona açtığı kolları arasına girip sevimlice gülümsemişti. Bu gülümsemeyle günü daha da güzelleşen Felix ise eşinin dudaklarına küçük bir buse kondurmuştu.

Hyunjin kamaşan gözleri ile bahçeye bakarken hazır olan kahvaltı sofrasını görmesi ile derince yutkunmuş ve dağınık saçlarını çözüp tekrardan toplayan eşinin kolunu çekiştirmeye başlamıştı.

"Felix, biz çok acıktık."

O an için Felix son üç aydır olduğu gibi yine eşine bakarken derince bir iç çekmişti. Hyunjin; giydiği birkaç beden büyük pijama takımı, kollarından sarkan sarı hırkası ile oldukça tatlı gözüküyordu. Fakat bu tatlılığının başka bir sebebi daha vardı. O da yüzüne hoş bir kızarıklık katan, yanaklarını hafifçe şişiren ve karnını oldukça ortaya çıkaran; ailelerinin ilk üyesi minik yavrularıydı.

"O zaman sizi doyuralım bebeğim, gel hadi."

Felix eşinin elini kendi avucunun içine alırken boştaki eliyle de belini desteklemiş ve adım atmasında yardımcı olmaya başlamıştı. Hyunjin eşinin desteklemesi ile yürümeye başlarken karnını bir an olsun bırakmıyordu. Bebeğinin güvende olduğundan emin olmak için elini hamile olduğunu öğrendiğinden beri orada tutuyordu. Güzel omega bebeğini teninin altında hissetmeyi seviyordu.

Sonunda yaklaştığı masayla karnı guruldayan omega tatlı bir şekilde kıkırdamış ve alfanın oturması için çektiği ve ona özel olarak yaptırdığı minderli sandalyeye oturmuştu.

Eşinin yerleştiğinden emin olan alfa ise önündeki portakal kokulu saçlara küçük bir öpücük kondurup hemen eşinin yanında yerini almıştı.

O sabah da diğer sabahlarda olduğu gibi Hyunjin'in tabağı Felix tarafından ağzına kadar doldurulmuştu. Bahçe tatlı çiftin kahkahaları ile şenlenirken tüm doğa onların varlığıyla sanki tekrardan canlanmıştı.

Güneş daha bir parlak, ağaçlar daha bir yeşil, çiçekler daha bir canlı ve hava daha bir yumuşaktı.

Ve sonra güneş daha da yakıcı olmaya başladığı günlerden bir öğlen vakti,

Hyunjin büyüyen karnını umursamadan yerde otururken Felix'in tüm yalvarmalarına rağmen yerinden asla kalkmıyordu.

"Çoook sıcak Felix yanıyorum, lütfen birazcık oturayım. Lütfen..."

Hyunjin'in bildiği bir şey varsa o da Felix'in ona asla hayır dememeye çalıştığıydı. Bunun üzerine hamileliğin verdiği tatlılıkla daha da reddedilemez olduğunun herkes farkındaydı.

"Aşk kokulumu rahat bırak abi ya sıkma onu."

"Kesinlikle katılıyorum, omegamı sıkma o iki canlı. Tipine bak yerim onu."

Evet, ona kıyamayan kişilerin başında Felix geldiğini herkes bilirdi ama Jeongin ve Jisung bu listeyi yerle bir edecek kapasiteye sahip tek insanlardı.

heartbeat ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin