"Gidiyor musun?" Niki oğlanı başıyla onayladı ve ayakkabılarını iyice temizledi. "Paramı çekip iş bakacağım. Kurtuluyorsun benden!" Jungwon sırıttı. "Evet!" Niki kapıyı çekip gittiğinde taş mermere oturdu, ağladı biraz. Gözyaşları durduğunda anladı, o Niki'yi hala seviyordu. Ama Niki vazgeçmişti sanki ha? Toprak vazgeçmişti artık havadan, yağmurdan. Pes etmişti. Kurumaya yüz tutmuştu.
Hava fazla soğuk değildi ancak Niki ceketini giymişti, hasta olmak istemiyordu. Jungwon yoktu artık ama hala seviyordu onu. Geri dönmezdi ama bırakmazdı da.
Para çekmek için bir Atm buldu ve hızla oraya adımladı.
"Nishimura Riki!" Duyulan sesin ardından bir silah patlaması, bir kan kokusu, bir yara. İnsanlar koşarak kaçtılar, bazıları videoya aldı, bazıları polisi aradı, bazıları ambulansı.
Ama kimse ölmekte olan çocuğu düşündüğü için yapmamıştı bunu, hepsi kendini düşünüyordu. Bencillerdi, hem de fazlasıyla.
Niki düştü, ağzındaki kan tadı kendini belli etmek istercesine midesinde de yankılanıyordu. Sesler gitti, görüntü buğulandı. Geriye bir katil, bir ölü, bir aşık kalmıştı.
8 yıl 17 gün sonra (2018 23 Kasım Cuma)
"Üzgünüm. En büyük bencilliği yapıp, en büyük bencilliğe maruz kaldığın için. Seni seviyorum ve hep seveceğim. Düğünüme gelemiyorsun diye evlenmeyeceğim de, Hikari arkadaşım olarak kalacak söz veriyorum. Baban da yok artık. Gel de İtalya'ya gidelim. Bir daha vişne suyu da içmeyeceğim söz veriyorum. Sen yeter ki uyan. Özür dilerim sevgilim, çok çok özür dilerim. Aptallık ettim lütfen affet beni. Lütfen Niki lütfen."
Hikari oğlanı mezarın başından kaldırdı. "Onu gömmeleri gerekiyor artık Jungwon, kalk hadi." Kızın huzur verici sesi bile rahatlatmıyordu Jungwon'u.
Kalktı, ruhu neredeydi ya? Ruhunu da Niki ile toprağa gömdü, Niki yoksa o da olmayacaktı.
"O gitti mi yani?" Hikari oğlana sarıldı. "Gitmedi, gitmedi. O hep bizimle kalacak." Beyaz güller Niki'nin oldu, bencillik ve kalp kırıkları ise Jungwon'un.
Şüphesiz bu kitabın ana karakteri, ölümdü.
Bitti. Bitti. Niki'nin ömrü, Jungwon'un kalbi, kitap ve huzurum bitti.
Kitabın sonunu uzun zamandır aklımda planlıyordum aslında, son kısım hakkında bazı şüphelerim vardı. Vişne suyu ile ilgili bir şey yapacaktım ama vazgeçtim, böyle daha iyi sanki?
Onlar mutsuz sona ulaştı ama, siz mutlulukla kalmaya çalışın olur mu? Hayat kısa, üzgün olmak için gerçekten çok kısa.
Yalnız değilsiniz, ben varım, ben varım, ben varım, ben olacağım, ben olacağım, ben olacağım. Ölmezsem.
Taslakta bir Wonki kitabım daha var, elime geçen ilk fırsatta atacağım <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
No Time To Die
FanfictionSen birini öldürdün, ben senin öldürdüğün kişiyle birlikte öldüm. -Wonki-