Bay Kim'in 10 dakika gönderdiği mesaj hala ekranda açık dururken paniklemeden edemiyordum. Dediğine göre sanırım cidden gelicekti.
Bugün tekrar gitmeyi gerçekten istemiştim, fakat 2 hafta önce olanlar aklımda şekillenmeye başlamıştı. Hiç bir şekilde kendimi haklı bulmuyordum tabi ki, işte bazı şeyler insanı zorluyordu.
Hiç sevdiğiniz insanın 1 yıl içerisindeki tek özel gününüzde gözlerinizin önünde ölmüş müydü? Garip geliyodu. Üstünden belli bir zaman dahi geçse kabulenemedim, kabullenememde. Yazdığı not, gitmeden son kez o notta söylediği güzel sözler. Nasıl unutabilirim ki? O beni bu denli güzel severken mümkün değil.Peki ya anılar? O gittikten sonra anıların ne önemi var değil mi?
İnsanoğlu bu şekildedir işte. Herkes bir gün ölücek düşüncesiyle ne kadar mutlu yaşar. En sevdiği kişinin ölüm günü geldiğinde ise "Zaten ölücekti" der ve kestirip atar. Onlar sevmeyi, sevilmeyi bilemezler. Onlar için sadece ölümlü dünyadır bu dünya, gerisi pek umurlarında değildir.
Dünya'ya bir kez gelir insan. Yaşadığı yaşam süresi boyunca birilerinden hoşlanır, birilerini sever, birilerine aşıkolur. Bu öyle değildir işte. Hoşlantı;
Birden fazla kişiye sunabileceğin bir şeydir.
Sevgi;
2 veya 3 kişiye açabileceği bir duygudur.
Aşk ise;
Sadece 1 kişiye özeldir. Ben bu duyguyu ilk defa onda hissetmiştim. Aşkı, şefkati, sevinci, kişiliği, kendisi her şeyiyle mükkemmel birisiydi. Tarif edilemezdi o. Onun için diyebileceğim tek şey bu.•••
Düşüncelerimden kurtulabilmemi sağlayan şey evde yankılanan zilin sesiydi. Ne kadar onun gelmesini istemesemde düşüncelerim içerisinden çıkabilmemi sağladığı için mutluydum.
Uzandığım koltuktan kalkarak kapıya yöneldim. Kapının önüne vardığımda Bay Kim'in olduğundan emin olabilmek için küçük delikli kısımdan baktım. (neyse onun ismi siz anladınız) O günkü görüşmedeki gibi giyinmişti yine. Maske, şapka, gözlük. Bu adam ne için böyle giyimi yordu ki? Bazen mafya olduğunu düşünmeden edemiyorum tabii.
Daha fazla bekletmek isterdim ama mecbur olarak kapıyı açtım.
"Bay Kim? "
"Jeon? "
"Geldiniz."
"Senin aksine sözlerini tutan birisiyim Jeon."
"Sözlerimi tutarım Bay Kim. Beni tanımıyorsunuz. "
'Seni senden iyi tanıyorum. " dediği ile kafamı yukarı kaldırıp ona bakmam bir oldu. Sorgular bakışlarla ona bakıp cevap almaya çalışırken bunun açıklamasını yapmak istemezcesine "Oturma odası ne tarafta? " diye yönelttiği soru bir oldu. Onu daha fazla sıkıştırmadan elimle işaret ettim.
Oturma odasına geldiğimizde bir ıslık çaldı "Evin de baya güzelmiş. Artık seanslarımızı burada yapacağız. " dedi. Bana sormadan kesinlediği cümle ile ona bakarak çok gecikmeden cevap verdim "Buna siz mi karar veriyorsunuz Bay Kim?" dediğim anda tehditkar bakışlar ile yaklaşmaya başladı. O yaklaştıkça refleks olarak geriye adımlıyordum. En sonunda gidicek yerim kalmadığında sırtım duvarla buluştu. Sırtımın duvarla buluşması ile birlikte Bay Kim bana iyice yaklaştı. Artık nefeslerini hissedebiliyordum. Dudağında alaycı bir gülümseme ile, dudaklarını kulağıma yaklaştırarak konuşmaya başladı "Jeon... Sana bazen kim olduğumu çok söylemek istiyorum. " ne? Bay Kim tanıdığım birisi mi? " Uslu durursan kısa bi sürede bunu öğrenebilirsin. Sana zarar gelmesini istemiyorum. Lütfen ne dersem yap. "
Sana zarar gelmesini istemiyorum.
Sana zarar gelmesini istemiyorum.
Sana zarar gelmesini istemiyorum.Yanıyordum.
Bay Kim'i hızla ittim ve lavaboya koştum.
Bu işe hiç başlamamalıydım.
///
AHBEJEONGGUK
Güzel oldu ha i liked
500 kelimeye geldi cussss üllüg ne yaparsin seeennn
Bu arada txtnin yeni şarkısı 💗💗💗💗
Bu arada jyp her ay şarkı çıkarıyo lan ÇOK SAÇMAAA
oppam yapma böyle😡
Neyse bebiklerrr oy vermeyi ve yorum atmeyi unutmayın sizi seviremmm ve okuyanlara cok tesekkur ederimmm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Need You/ Taegguk
FanficJeongguk'un doğum gününde trafik kazası geçirip ölen Taehyung veya öldüğü sanılan Taehyung, Jeongguk'a zor dönemler geçirtir. Jeongguk psikolojik tedaviye başlar. Doktor'u ise Kim Taehyungdur.