Rayiha.

15 4 0
                                    

Sevebileceğiniz birine öyle kolayca rastlayamazsınız.

10 mart 2006
00:15

"Merhaba zelzele. Seni uzunca bir süre beklettiğim için kötü hissediyorum."

"Hergün ama hergün bir avuç dolusu hap içmek zorunda olduğumu biliyor musun? Bunu neden yapmak zorunda olduğumu bilmiyorum. Namjoon hyung bunları sağlığım için olduğunu söylüyor ama ben hasta bile değilim? Herhangi bir sorunum yok ve gerçekten iyiyim. Yine de her sabah ve akşam bir avuç dolusu hap içmek bana mantıklı gelmiyor, üstelik tadlarından hoşlanmıyorum. Yüzeyi jel şeklinde olanları yutmak pütürlü olanlara göre daha kolay. Bu bana hap yutmaktan hoşlanmadığını hatırlatıyor zelzele. Sırf üşümeyeyim diye kucağında benimle yalın ayak sigaramı paylaştığın günden sonra hastalanmanı anımsıyorum. Hasta olmayayım diye o balkonda benimle dakikalarca sigara içmiştin hatırlıyor musun? Hâlâ neden içerde değilde dışarda olduğumuzun hesabını soruyorum kendime benim yüzümden oldu. Sabaha karşı ateşlendiğinde yanaklarının allığından tut cayır cayır yanan tenine kadar alnından şakaklarına damla damla akan terlerin gözümün önüne geliyor. O kadar korkmuştum ki apar topar nasıl hastaneye gittiğimizi bile hatırlamıyorum, sanki o anlar hafızamdan kesilmiş ve ben benden beklenmeyecek bir hızda seni hastaneye götürüşümü birbirine bağlanan iki film şeridi var. Yanaklarının allığı beni ilk o zaman korkutmuştu. Seninle beraber korkuyu dahi sevmeyi öğrendim."

"Ah, neyse... biliyor musun? Aslında bu haplara ihtiyacım yok. Bazen onları içmiyorum bile yatağımın ayaklarının altına koyarak eziyorum... umarım bu doktor tarafından öğrenilmez öğrenirse iyi olacağını sanmıyorum. Hm, sanırım sadece yatak odamızdan arka bahçemizde ki salıncağa bakan küçük balkonun demir korkuluklarına yaslanıp karanfilli sigara içmemenin yoksunluğunu yaşıyorum, bir de senin. Aslında buna yoksunluk demek istemiyorum, daha çok atardamarım kesilmişte çok hızlı bir şekilde kan kaybediyorum gibi hissetiriyor. Fotoğrafını öpüyorum, yokluğundan öpüyorum seni. Zelzele, ben neden burdayım, sen benden neden benden uzaktasın? Namjoon hyung her geldiğinde ellerim ve ayaklarımın titrediğinden bahsedip duruyor bana hasta muamelesi yapmasından hoşlanmıyorum, sinirlenmeme sebep oluyor. Sanki boğazımdan vücudumda ki her bir hücreye yayılan bir sinir var ve yüzümde ki hissiz maskeyi çatlatabilecek kadar yoğun. Bu bazen beni korkutuyor. Biliyor musun? Ara sıra fotoğrafından karanfil kokusu alıyorum, fotoğrafın karanfil kokuyor zelzele, sen kokuyorsun. Karanfil kokulu sevgilim."

01 şubat çarşamba
01:01 şakağından öpülmeyi hak edenlerin anısına.
R.

La douleur exquise. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin