Sevgili Minho'm;
Bu sana yazdığım son mektup. Bir daha yazacak kadar gururum kalmadı artık.
Bitmişim ben. Bir yandan da bizi bitirmişim.Ben...Ah
5 senedir doğru düzgün uyuyamıyorum bile. Kimseyle konuşamıyorum.Zar zor yemek yiyebiliyorum.Hiç iyi hissetmiyorum.Sensizlik o kadar zor ki.
Gerçi sen, sensizlik nedir bilir misin ki?Yazsam buraya özlememi anlayabilir misin beni? Hiç kendinden uzak yaşamayı denedin mi? Nasıl anlatacağım bunu ben sana? Sana sensizliği nasıl anlatacağım?Her bir hücrem senin için delirirken seni görememenin vücuduma nasıl ağır bir yük bıraktığını nasıl anlatacağım?
Ağlayamıyorum bile artık.Yüreğim bir derin sessizlikte. Yıllardır bir gram da olsa ritmini değiştirmiyor.Oysa seni gördüğüm her an...Ah her neyse.
Eskiden sana iki mektup yazmıştım.Açıkcası çok zaman geçti üzerinden. Açmadım hala onları.Bu kafa ile hatırlayamıyorum da ne yazdığımı.En sevdiğim Kitaplarımın arasında duruyorlar zaten.Gerçi evlendikten sonra odama hiç girmedin sanırım.Yoksa küçükken oluşturduğumuz saklama alanlarına bakıp bulurdun onları.Minho mektupları görsen direkt ulaşırdın bana.Değil mi?
Bugün yazma nedenimi açıklamayı unutarak konuşmuşum yine.Kusuruma bakma.Sen her an yanıt verecekmişsin gibi hissettiğimden dolayı yazdıkça yazıyorum işte.
Bugün 3 Mayıs 1995.
Kızın oldu.
Minho artık yaşamak bana çok ağır geliyor.
Çok bencilce ama...Senin çocuğunu, yiğenimi gördüğümden beri daha da zor geliyor.Hızlıca ona bakıp gittim hastaneden.Beni görmemen için böyle yapmalıydım.Yıllardır bir kere bile bana ulaşmadın, ulaşmaya çalışmadın.Benimle konuşmak istemediğini iyice anladığım için ben de gözükmedim işte sana.Sen böyle mutlusun sanırım.Bensiz.Neyse.
Ah...Minik bir kız bebeği...
İsmini ne koydunuz acaba? Umarım Yun Hee koymuşsundur.Belki bu şekilde beni tamamen unutmadığını anlarım.Ne diyebilirim ki başka?Beni unutmadığına dair bir şeyi bulmak adına başka neyden medet umabilirim?
Minho, neden hiç ulaşmaya çalışmadın bana?
Ah, konuyu dağıtmamalıyım...Küvezde duran kızın birkaç dakika baktığımda bile fazlasıyls anlayabileceğim kadar güzeldi.Sana benziyor tıpkı. Dudakları, burnu, uzun kirpikleri...
O kadar aynısınız ki bir an bana gösterdiğin eski bebeklik fotoğraflardan çıktığını düşündüm.Artık biliyorum...Kızını kucağına aldığın gibi bu hayatta yaşamak için bir sebebin olacağını biliyorum.
Bebek isteğimi dinlediğin için teşekkür ederim sevgilim. Tek amacım vardı bunu isterken.Yaşaman.Yaşama iki elinle sımsıkı tutunabilmen için yapmalıydım bunu.
Fakat...Üzgünüm Minho.Ben tutunamayacağım bu hayata sanırım.Çok yoruldum.Bir şey yazmayacağım artık ne sana ne kardeşime ne de aileme.Ölene kadar sizlerden haber de almayacağım.İstemiyorum kimseyi.Çünkü sen istemiyorsun beni.Ama yine de senin beni merak edeceğini düşünerek, merak ettiğini istediğim için yazacağım bunu.Bir arkadaş edindim.İsmi Minju. Çok tatlı bir kız. Onunla yaşayacağım artık.Ailem peşimi bıraksın diye kızı sevgilim olarak tanıtacağım ama sen beni bilirsin. Ben senden başkasına yan gözle bakmam.Kalbime başka birisi almak için anılarımızın minik bir kısmını dahi kenara atamam.Tüm kalbim,bedenim sana ait, bu yüzden de sevemem kimseyi senden başka.
Bu sana son mektubum.Mektupları yazmaktan vazgeçmeliyim artık.
Umarım bu mektubu ve diğerlerini bulursun.Bulduğunda neden bana hiç yazmadığını açıklar mısın? Ya da aramadığını? Kırgın değilim.Sadece merak ediyorum.Bir de özledim seni çok.Birazcık bile olsa yaz bana olur mu?Ya da birkaç saniye de olsa telefonumu çaldır.Saniyesinde açacağım.Çiçek sözü.
Bana , beni unutmadığını söylemelisin Minho.Çok ihtiyacım var.
Üzgünüm, Seni seviyorum.Gülüşünü,bakışını,vücudunu,saçlarını,dudağını,burnundaki beni,hareketlerini,.asla unutamadığım kokunu seviyorum.Ah, Delirmek üzereyim.Burnumu boyun girintine sokmadan, seni solumadan geçti beş yılım.
Çok aptalım.O gün elimi tutup seninle gelmeliydim.Ama ben bizi öldürmeyi seçtim.
Özür dilerim Minho.Hayatımın her bir saniyesinde seni uzaktan sevmeye devam edeceğim.Benim için değil kızın için yaşa.
ruh eşin, Jisung.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mektuplar / minsung
Romanceyun hee babası minho'nun kutusunda bulduğu üç mektubu odasına götürdüğünde , mektuptan çıkan ilk aşkım adlı fotoğrafı kendisine çevirdiği gibi karşısına çıkan babası ve dayısının görüntüsü ile donakalmıştı *angst*