Uzun bir süre bekledikten sonra odaya 3 sağlık çalışanı ve müdür(Mr. P) girdi. Sağlık çalışanları Byron'u kaldırıp sedyeye koydular ve sınıftan çıktılar. Müdür ise oldukça sinirli şekilde bana baktı. Onun bu haline pek rastlamazdım. Elini öğretmen masasına vurup bağırdı,
EDGAR VE COLETTE HEMEN ODAMA GELİYORSUNUZ!
Sıraların arasından sıyrılıp doğruca müdür odasına yöneldim. İçerisi her zamanki gibi karanlıktı. Sandalyeye oturduğum an arkamdan bir ses duydum,
Sana oturabilirsin demedim serseri
Bana böyle hitap edilmesinden nefret ediyorum. Ama karşımdaki müdür olunca elimden bir şey gelmiyor. Ayağa kalktım ve ellerimi cebime koydum.
E=Evet neden çağırdınız?
M=Sebebini gayet iyi biliyorsunuz.
C=Ama müdür bey gerçekten açıklayabilirim. O sigaraları o koymuşt-
M=KESİN SESİNİZİ. Şimdi beni iyi dinleyin. Colette,senin çalışma cezan gece 10'a uzadı. Edgar,sen 10'a kadar çalışma cezasındasın ve dönem sonuna kadar nöbetçi sen olacaksın. Dr. Poco olmasa yüzü tamamen eriyecekti. Birde yardımcısı Pam'in emeği büyük. Herneyse, Byron'un yüzündeki izler geçmeyeceği için estetik parasını ailen ödeyecek. Sen de kendine çekidüzen ver. Birdaha böyle bir olay yaşanacak olursa okuldan uzaklaştırma alacaksın. Dua et Byron şikayetçi değildi.
E=Herneyse. Cezam neyse çekerim. Şimdi sınıfımıza gidebilir miyiz?
M=Gidin.
Colette ile gece 10'a kadar kalmak benim işime gelir. En hızlı zamanda benim olmalı. Ama nöbetçi olmak biraz zor olacak. Okulun nüfusu 70 olmasına rağmen içerisi fazla büyük. Düşünmeyi şimdilik bırakıp sınıfa girdim. Colette de arkamdan geldi. Yerime oturup okulun bitmesini bekledim.
Uzun süre sonra
Okuldaki herkes okulu terk etti. Sessizlik hoşuma gitmişti ama tek başına ders çalışan Colette'in sessizliği değil.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çok güzel görünüyor. O orda ders çalışırken ben de telefondan oyun oynuyordum. Saat 6 olmuştu ve ben hiç adım atamadım. Telefonu kapatıp cebime koydum. Yavaşca Colette'in yanına oturdum ve onu fark edebileceği şekilde izlemeye başladım. Her yeri tamamen kusursuz... Bana baktı ve gülümseyerek,
Ne oldu Edgar?
dedi.
E= Çok güzelsin
C=Anlamadım?
E=Çok güzelsin diyorum.
C=Teşekkürler. Ne demem gerek bilmiyorum. Ben derse devam edeyim.
Ayağa kalktım. Biraz ilerleyip duvara yaslandım. Hızlıca atkımla belinden tutup kendime çektim. Nefesim kesilmişti. Yüzümdeki kızarıklık 2 kilometre öteden bile belli olmalıydı. Colette şaşkın bir ifade ile bana baktı.
Colette'in ağzından
Edgar beni belimden tutup kendine çekti. O anın refleksi ile iki elimi göğsüne koydum. Yüzü kızarmıştı. Atkısı ile belimi iyice kavradı. Hareket etmek istesem de artık edemezdim. İstemsizce dudaklarına baktım. Nedense kendimi çok rahat hissediyordum. Bu serserinin dibinde kendimi rahat hissediyorum. Gözlerine baktığımda onun da benim dudaklarıma baktığını fark ettim. Konuşacak gibi oldu. Sonra bir şey demedi.
C=Ne diyecektin?
E=Seni seviyorum Colette. Seni çok seviyorum. Sana uzun süredir aşığım ve artık bunu içimde yaşamak istemiyorum.
C=Bak Edgar, duygularını anlıyorum ama-
Atkısını iyice sıkıp bir nefes mesafesi kadar yakınına çekti.
E=Benim ol.
Oldukça etkilenmiştim. Bu serseri tavrı her ne kadar baş belası olsa da gerçekten beni etkilemeye başlamıştı. Yaklaşıp ellerimi boynuna doladım
C=İzin ver senin olayım.
E=İşte duymak istediğim şey.
O da atkıyı serbest bırakıp bana sarıldı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Edgar'ın ağzından
Kokusu çok güzel. Ciğerlerim sevdiğim kızın kokusuyla doluyor. Kalbim hızla atmaya başladı. Geri çekilip yüzüne baktım. Göz bebekleri büyümüş ve kalbinin atışı hızlanmış şekilde bana bakıyordu. Çenesinden tuttum ve yaklaştım. Sıcak nefesi sanki "beni öp" der gibiydi. Biraz daha yaklaştım ve dudaklarını kendi dudaklarıma bastırdım. Ellerini saçımda gezdirmeye başladı. Arada bir çekilip ufak nefesler alıyordu. Sonra tekrar dudağıma yaklaşıp öpmeye devam ediyordu. Dakikalarca öpüşmenin sonunda sürenin kısıtlı olduğu aklıma geldi. Saat 10 da gitmemiz gerekiyordu ve her an kontrole öğretmen gelebilirdi. Daha fazla dayamadım ve belinden tutup masanın üstüne oturttum. Şaşırmış bir ifadeyle baktı.
Burada mı yapacağız?
Nefesim kesik kesik çıkıyordu. Tamamen gözüm dönmüştü. Sevdiğim kız ile ilişki yaşamak.. Gerçek olması çok şaşırtıcıydı. Sessizce kulağına fısıldadım,
Evet Colette,burada yapacağız.
Gülümsedi ve üstümü çıkarmama yardım etti. Ben de onun kıyafetlerini çıkarmaya çalışıyordum. Ellerim heyecandan o kadar titriyordu ki işim çok zorlandı. Sonunda çıkardım ve ellerini teninde gezdirmeye başladım. Kelimenin tam anlamıyla yumuşacıktı. Her halini çok seviyorum ama bu halini görünce tekrardan aşık oldum. Masaya yatırdım ve tek kolumla masadan destek alarak üstüne çıktım. Göğsü vücuduma değince tamamen tetiklendim. Eğildim ve dudağına bir öpücük kondurdum.
E=Hazır mısın güzelim;)
C=Hızlı olsak iyi olsan iyi edersin serseri.
Kıkırdamaya başladı. O kadar sevimli ki artık kendimi tutamayacağım.
