Yerdeki cesede yakınlaştığım an fark ettim ki bu Crow'du. Şu an bu cesede bakarak vakit kaybedemezdim. Bir an önce Colette'i bulup buralardan kurtulmalıydım. Biraz ilerledikten sonra çalının içinde birini fark ettim. Yaklaştığım an darbe ile yere çakıldım. Ardından Colette'in çığlığı duyuldu;
ROSA O BENİM SEVGİLİM!
Ardından Rosa alay eder bir ses ile konuştu;
Bu serseri senin sevgilin miydi? Hah.. kusura bakma :)
Ne kadar sinirlensem de Colette'i bulduğum için mutluydum. Koşup ona sarıldım. Saatlerce ondan ayrı kalmak bile bana çok kötü hissettirmişti. O kadar sinirli ve bir o kadar mutluydum ki nefes nefese kalmıştım. Bir an önce onu alıp buradan gitmeliydim. Onu kucağıma aldım ve Rosa'ya gerekli teşekkürleri edip yola koyuldum. Yol boyunca kokusunu içime çekerek huzura kavuştum.
Colette'in ağzından
Edgar o kadar kuvvetliydi ki upuzun yolu kucağında ben varken rahat şekilde bitirdi. Sonunda evime gelmiştik. Beni koltuğa yatırdı. Bileğimin burkulduğunu daha bilmiyordu. En azından ben öyle zannediyormuşum. Birden konuşmaya başladı;
Bileğin için bir şeyler yapmamız lazım. Öylece duramazsın.
Nasıl fark ettiğini bilmiyordum ancak şu an buna kafa yoramazdım. Elinde bir sargı bezi ve vazelin ile geldi.
Vazelini sürüp cildini yumuşatalım sonra sararız. Ayrıca morluğa da iyi geliyor.
dedi tebessüm ederek. Ben de onaylayıp ayak bileğimi açtım. Nazikçe vazelini uyguladı ve sargı bezi ile sardı. Artık daha iyi hissediyordum. Vazelinli parmaklarına bakarak konuştu;
Bunların boşa gitmesini istemiyorum. Aslında vazelini getirme amacım başkaydı. Biraz hasret gidermek ve yorgunluğumuzu atmak istiyorum.
Bu çocuğun bana karşı ve s*xe karşı düşkünlüğü beni bitiriyordu. Ancak o kadar kendinden emindi ki istemsizce bacaklarımı araladım. Yavaşça altımdakilerden kurtuldu ve parmaklarını vücudumda gezdirmeye başladı. Nazikçe okşuyor, bir yandan da masaj yapıyordu. O kadar iyi hissettiriyordu ki tamamen mayıştım. Tam yüzüne odaklandım ki içimde bir şey hissettim. Vazelinli parmaklarını içime sokmuştu. 2 tanesini birden soktuğu için istemsizce inlemiştim. Gir çık yaparak beni zevke getirmeye başladı. O kadar ihtiyacım vardi ki vücudum artık sabredemiyordu. Benim sabırsızlığımı fark edecek ki parmaklarını daha derine sokmaya başladı. Bir yandan sokarken bir yandan içimde hareket ettiriyordu. Huylanmama rağmen devam etmesini istiyordum. Aniden üstümdekini yukarı kaldırdı ve göğsümü emmeye başladı. Zevkten delirmek üzereydim. Parmak darbeleri daha da hızlı ve sert olmaya başladı. Ardından 3. parmağını da içime daldırdı. Gözlerimden bir damla yaş aktı ve istemsizce yalvarmaya başladım;
Lütfen Edgar, s*kini içimde istiyorum. Saatlerce içimde olmanı istiyorum. Lütfen gir artık içime. Parmakların beni tatmin etse bile daha da tatmin olmak istiyorum. Seni içimde istiyorum. S*kin saatlerce beni parçalasın istiyorum. Lütfen, gir artık içime.
Gözlerim dolmuştu. Edgar bundan daha da zevk almaya başladı.
Edgar'ın ağzından
Demek s*kimi içinde istiyorsun Colette, dedim sırıtarak. O zaman biraz daha yalvarmaya ne dersin? Dilim ile klitorisini yalamaya başladım. Bir yandan yalarken bir yandan parmaklarımı içine daldırıyordum. Artık odada sadece Colette'in yalvarmaları, inlemeleri yankılanıyordu. DEMEK SİKİMİ İSTİYORSUN HA?! diye bağırarak kalçasını tokatlamaya başladım. Colette;
Mmhh evet.. istiyorum, lütfen
diye inlemeye başladı. Ardından belinden tutup yüz üstü yatırdım. Kalçasını yüz hizama gelecek şekilde ayarladım. S*kimi çıkartıp sürtünmeye başladım.
Bunu mu istiyorsun Colette? Bunun karşılığında ne vereceksin bana?
dedim çapkınca. Colette;
Evet Edgar. Gir artık içi-
birden sözünü keserek kökledim. Sonunda istediği şeyi ona veriyordum. Kalçasından tutarak ileri geri hareket ettirmeye başladım. O inledikçe ben daha çok zevke gelip kalçasını tokatlamaya başladım. Elimin izi çıkmıştı. Tekrar içinden çıkıp sırt üstü yatırdım. Bacaklarını omzuma atıp s*kimi tekrar içine daldırdım. Aniden girdiğim için çok şaşırmıştı. Bu surat ifadesi o kadar yakışıyordu ki onu saatlerce s*kebilirdim. Zevk aldıkça daralan a**mcığı s*kimi içine çekiyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir müddet sonra...
Colette'in ağzından
İşimiz bittikten sonra sonunda dinlenebilmiştik. Tam uyuklamaya başladığım an cam kırılma sesi ile irkildim. Kafama gelen sopa darbesi ile yere yığıldım.
Devam edecek...
Yazarın ağzından
Bugün yorgunum o yüzden 600 kelimede bırakacağım. Kendinize çok iyi bakın, yeni bölüm için beklemede kalın!!! :)
