5.Bölüm

167 18 8
                                    

Bütün olan biten herşeyi tek tek anlatmıştı arkadaşına o anları hatırlamak bile onu mahvetmişti

Suna : Tuna bunu nasıl yapar hala inanamıyorum

Neşe : O bana değil duyduklarına inandı

Suna : Peki şimdi ne yapacaksın

Neşe : Kızımdan daha fazla ayrı kalamam artık Suna tek bildiğim bu. Bide

Suna : Bide ne

Neşe : Oğluma ne olduğunu öğrenmem gerek

Bunu yıllarca denemişti ama bir türlü geçerli bir sonuç bulamamıştı

- Ekim ve Kanat -

Beraber yürüyerek gezmeye devam ediyorlardı ikiside çok yorulmuştu ama farkında bile değillerdi hala

Kanat : Teşekkür ederim bu güzel gün için

Ekim : Memnun edebildiysem ne mutlu

Kanat : Sen daha önce neredeydin ya

Ekim : Orada burada neden

Kanat : İyiki geldin

Ekim: Bir yere gitmeye niyetim yok 

Deyip parmak ucuna yükselip sıkıca sarılmıştı Kanat ise elleri bir iki saniye havada kalsada oda sarılıp fark ettirmedem saçlarını koklamıştı 

Kanat : Yarın beraber gidelim mi okula 

Ekim : Olur 

Kanat : Tamam yarın görüşürüz 

Ekim : İyi geceler 

Deyip içeri gittiğinde Kanat yüzünde ki gülümsemeye bir türlü engel olamıyor ve kalbi deli gibi atıyordu. Ya bozulursa diye de acayip korkarken eve gittiğinde babasını görür odasına çıkıcağı sırada 

Rıza : Ekim demek ha. Güzel kızmış 

Kanat : Onun adını bir daha ağzına alma 

Rıza : Oda seni gerçekten sevmiycek merak etme 

Kanat : Seninle konuşmak istemiyorum 

Rıza : Yazık bilmiyor mu senin deli olduğunu. Bu arada karakalemi güzel çizmisin 

Kanat : BIRAK ONU 

Deyip boğazına yapışmıştı babasının sesleri duyan Aziz ve Suna hemen aşağı inip onları zar zor ayırmışlardı. Rıza oğlunun o haliyle o kadar eğlenmişti ki 

Rıza : O kızda senin ne mal olduğunu gördüğünde gidicek duydun mu senden korkucak seni sevmiycek oda 

Kanat : Kapa Çeneni artık 

Aziz : Tamam bırak dinleme onu gel 

Kendini Aziz'den kurtarıp yerdeki resmi alıp odasına çıkıp kapısını kilitlemiş uzun uzun o resme bakmıştı. ''Nolur sev beni'' diye yalvarmıştı sabaha kadar resmen 

- Ertesi Sabah - 

Ekim sabah erkenden kalkıp hazırlanırken odasına çat kapı giren Canan'a öfke ile bakıyordu. Ama Canan gayet rahattı 

Ekim : Ne istiyorsun 

Canan : Hoş çocuk 

Ekim : Ne saçmalıyorsun sen yine 

Canan : Dün seni eve bırakan çocuğu diyorum çok hoş muş hoşlanıyorda galiba senden. Gerçi daha dün bir bu gün iki ama 

Ekim : Bana bak doğru konuş 

Canan : NE var canım kötü bir şey mi söyledim. Ben sonuçta senin annen sayılırım 

Ekim : Ne annesi be 

Canan : E sonuçta babanın karısıyım ben dimi 

Ekim : Bababmın karısısın ama benim hiçbir şeyim değilsin. Haddini bir daha sakın aşma yoksa seni pişman ederim 

Deyip omuz atıp çıktığında Canan öfkeyle ayaklarını yere  vurmuştu 

Canan : Oğlundan kurtuldum tam kızından da kurtulucakken yine geri geldi Allahın cezası 

Efe kapının arkasından annesine bakıyordu o sırada ablası ona herşeyi öğretmişti dudak okumayı ve harkleri biliyordu daha çok küçük olmasına rağmen. Ekim ise sinirle evden çıktıktan sonra Kanat'ın arabasını görünce gülümsemişti 

Kanat : İyimisin 

Ekim : İyiyim ya evde biraz gerildim o kadar hadi gidelim 

Beraber okula geldiklerinde Ekim kafasına yediği sert toptan dolayı acı içinde inlerken Kanat'ta ona yardım etmeye çalışıyordu. Bir tane çocukta mahçup bir şekilde yanlarına gelir onların sınıfındaki Kerem'di 

Kerem : Ekim çok özür dilerim ya

Ekim : Öenmli değil 

Kerem : Buz felan getirmemi istermisin 

Ekim : Gerek yok ben hallederim 

Kerem : Ama- 

Kanat : Ben hallederim dedi ya 

Gözlerinden resmen ateş çıkıyordu Kerem bunu fark ettiği için daha fazla üstelemeden oradan uzaklaşınca Kanat Ekim'i kantine götürür orada hemen bir buz bulup yanına dönmüştü 

Kanat: İyisin dimi 

Ekim : İyiyim Kanat merak etme. Alt tarafı bir top 

Kanat : O top ne kadar sert fark etmedin her halde 

Ekim : Fark ettim ufak bir sarsıldım zaten de 

Kanat : Ne oldu 

Ekim : Sen iyimisin çok gergin gibisin 

Kanat : Yooo iyim ya bir şey yok 

Ekim : Neyse zilde çaldı ben sınıfa gidiyim sonra görüşürüz

Ekim derse gittikten sonra Kanat öfkeyle Kerem'i aramış bulduktan sonra da onu resmen soyunma odasına fırlatmıştı onu 

Kerem : Noluyor ya

Kanat : Sen ona nasıl zarar verirsin 

Kerem : Kanat bi-bilerek olmadı 

Kanat : Bilerek yada bilmeyerek sen ona zarar verdin 

Kerem : Kanat- 

Lafını tamamlayamadan yedeği sert darbe acı içinde bağırmış Kanat ise resmen kontrolden çıkmıştı. O sırada her yerde Kanat'ı arayan Aziz sesleri duyunca hemen içeri dalmış abisini zar zor çekmişti Kerem'in üstünden 

Aziz : Dur artık Kanat 

Kanat : Sen karışma 

Aziz : Bak böyle davranmaya devam edersen babam haklı olucak 

Doğru söylüyordu böyle davranmaya devma ederse herşey daha da kötü olabilirdi 

- Çay bahçesi -  

Neşe uzun bakmıştı buraya seneler önce çok mutlu gelirdi buraya halbuki ama şimdi hatırlamak bile acı veriyordu ona 

Tuna : Artık şu hesabı kapatalım ha 

Siyah ve BeyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin