Bölüm 8-Kahve

118 10 0
                                    

1 Hafta Sonra

Gözüme çarpan güneş ışığıyla birlikte uyandım. Yataktan kalkıp banyoya girdim. İşlerimi hallettikten sonra üstümü değiştirdim. Bana soruyorsunuz dur o günden sonra ne oldu diye.

Five'ın beni kalkandan çıkarmasının ertesi günü ben uyanmıştım fakat Five hâlâ uyanmamıştı. Onu iyileştirmeyi denedim ama olmadı. Grace kendi kendine uyanabileceğini söyledi. Kendimi suçladığım için 1 haftadır yemek ve Five'ın yanına gitmek dışında hiç odamdan çıkmıyordum. Şimdide saçlarımı toplayıp Five'ın yanına gidiyordum. Kapının yanına geldiğimde derin bir nefes alıp revire girdim.

Hâlâ aynı şekilde yatıyordu. Hiçbir gelişme yoktu. Sedyenin yanında olan sandalyeye oturdum.

"Tanrım Five artık uyanır mısın?! Yoksa sen ölmeden ben seni geberticem. Neden beni o kalkandan çıkardın ki? Ne gerek vardı? Ben uyanınca kalıcaktı o kalkan."

Nefes verip tekrar konuşmaya başladım.

"Eğer uyanırsan sana en sevdiğin kahveden yaparım. Lütfen uyan artık."

Kafamı ellerimin arasına aldım ve bir süre öyle bekledim.

"Sade"

"Tam- Tanrım! Uyandın! Uyandın! Uyandın!

Sevinçten zıplamaya başlamıştım.

"Bu kadar sevineceğini bilsem daha önce uyanırdım."dedi alay ederek. Kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Aptal sen ne diye beni kalkandan çıkardın! Ya ölseydin?!"dedim omzuna vurarak.

"Ne yapsaydım seni orda bıraksamıydım?"

"Evet?"bana "ciddi misin?" der gibi bakınca konuştum."Ben diğerlerine haber vermeye gidiyorum."cevap vermesine izin vermeden revirden çıktım. Zıplaya zıplaya salona gittim.

"Millet! Five uyandı!"dediğim an hepsi bir anda ayağa kalkıp revire gitti. Bende günlerdir rahat bir şekilde uyuyamadığım için kendimi koltuğa attım. Birinin omuma dokunmasıyla ilkilerek gözlerimi açtım.

"Hey sakin ol benim.Hadi gel kahvaltı hazır"
dedi Vanya. Kafamı sallayarak ayağı kalktım. Ve birlikte kahvaltı yapmaya gittik.

İçeri girdiğimde herkes sandalyelerinin arkasındaydı. Five'da dahil. Ben sandalyemin arkasına geçtiğim sırada Regi geldi ve "oturun!" komutunu verdi. Ortamda sadece çatal bıçak sesleri vardı. Regi yemeğini bitirince hiç birşey demeden gitti. Bizde pardon onlarda sohbet ede ede kahvaltı yaparken bense dinlemeyi tercih ettim.

Kahvaltımızı bitirip salona geçtik. Kısa bir süre sonra Five odasına çıktı. Ardından bende ona söz verdiğim kahveyi yapmak için mutfağa gittim. Kupaları elime alıp Five'ın kapısının önüne ışınlandım. Kapıyı çalıp bekleye başladım. Five "gel" deyince bende elimdeki kahvelerle zorda olsa içeri girdim.

.
.
.
.
.
.

Selamlarrrr çok şükür bölüm atıyorum. Öncelikle nasılsınız diye sormak istiyorum çünkü 99 depreminden büyük bir deprem oldu inşaallah iyisinizdir. Allah yardımcınız olsun. Bölüm hakkında yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum öpüldünüzzzz<3

 

My Type // Five HargreevesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin