Herkese merhabalar...
Uzun süredir aklımda olan kurguyu
Yayınlama kararı aldım inşallah sizlerde beğenirsiniz...
Keyifli okumalar.
Yıldıza basarsanız çok mutlu olurum.🤭....
"doksanbir,doksaniki,dosanüç..."
diye saymaya devam eden Fırat oldukça sinir bozucuydu."doksandört,doksanbeş,doksanaltı.."
evet benimde bir sınırım vardı ve Fırat kendinden beklenen hareketi gösterip beni sinir etmeyi başarmıştı.
Aldığım şınav pozisyonunu bozup hızla Fırat'ın ensesinden yakaladığım gibi,"Lan tamam içimden sayıcam bırak beni"
diye konuşmaya başlayınca ensesinde olan elimi kaldırıp hızla bir tane patlatım."Benimkide kafa lan senin başka işin yokmu başımda dikiliyorsun,gitsene mügenin yanına..."
diye söylenirken ensesindeki acıyla inlemeleri arasında,"Siktir acıdı lan hem sen bana vurucağına sıradaki görevi anlat.."
deyince.Ensesindeki elimi serbest bırakıp spor salonundan çıkmak için üst kat merdivenlerine ilerledim."Bu seferki operasyon tam dişimize göre"
diye konuşmayı ihmal etmedim.
Arkamdan beni takip eden Fırat,"Gölge ve Keskin yine sahalar iniyor desene..."
diye keyifle konuşunca arkama dönüp karnına bir tekme savurdum.Ne meraklıydı övülmeye.Dengesini kaybedince bi iki basamak geriledi.
"Seni yaşlı Kurt'a şikayet ediyim de gör işini gücün beni vurmak oradan bakılınca kum torbasına mı benziyorum."
dedikten sonra hemen ellerini kaldırıp şaşkın ifadesiyle beraber,"Halbuki mısır tanrılarına taş çıkartacak vücudum ve seksiliğimle kum torbasına benzemem imkansız,gerçi senin hareketlerinde anlam aramak saçmalık..."
diye her zamanki gibi kendini övmeye başlayınca ensemdeki havluyla saçımdaki teri silip yüzüne fırlattım.
Havluyu atik bir hararetle havada kapıp, gözlerini bana dikti yüzünde Fırat Zemheriye has çapkın sırıtış yerini alınca,
"Bu bir teklif mi?"
dediği anda
Hızla ona atılıyordum ki,"Tamam tamam sustum"deyince durup odama giden koridora ilerledim ve ilerlerken ona uyarıda bulunmayıda ihmal etmedim.
"Geldiğimde akşamki operasyonu sana anlatıcam üstünden geçelim zevzekliği bırak.."
diyerek konuşmasına müsade etmeden açtığım odanın kapısını hızla çarptım.Kahverenginin hüküm sürdüğü odama göz gezdirip hızla vücudumu yatağa bıraktım.Şu kas yığını olan vücud ağırlık yapamıyorda ruhum sanki urganmışcasına boynuma dolanıyor.
Aklımdaki düşünceler beni öldürüyordu.
Kimse farkında değildi.Gerci kimsenin umurunda da değildim.Tamam tamam zevzek Fıratı göz ardı edemem,dostum sırdaşım,herseyimdi ama bilmesine gerek yok.Aklımdaki düşünceleri bırakıp,hızla soyunup kendimi buz gibi suyun altına attım.
Neymiş vücudun sıkı olmalı yoksa güçten düşersin,sıcak suyla yıkanma vücudun rahata alışmasın.
Gerçi rahat bana batıyor..
Elime kapının arkasından bir havlu alıp belime doladım bir havluda enseye giyinme odasına geçtim.
Giyinme odasındaki boydan boya aynaları kendim yaptırmama rağmen hiç sevmemişimdir.
Piskolğum bana aynalardan korkma onlar sana,seni yarı Yolda bırakmayacak tek kişiyi gösterir dediğinde,dilim varmamıştı korkak olduğumu söylemeye gerçi korkak olduğumu söylemesem de bedenimin üstündeki şiş yanıklardan ve şu an göz ardı etmeye çalıştığım avuç içimdeki sızıdan şikayette bulunmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İsyankar Kukla
ActionSadece sayılı kişilerin girebildiği Ankara gizli MiT üssünde tehlike çanları çalmış, ülkeyi kaosa sürükleyecek belgeler elden ele dolaşıyordu. Kişiler belirlenmiş, komutanlar kurbanları seçmişti. Yeni bir devrin başladığını düşünen komutanlar, arş...