Bu dört duvar arasında artık daha fazla dayanamıyordum. Tekrar cama doğru yöneldim. Çoktan akşam olmuştu. Kapı bir anda açıldı, korkmuştum. Abim olduğunu gördüm. Ağlayarak yanıma geldi ve bana sıkıca sarıldı.
"Özür dilerim, Ellie. Gerçekten."
"Neden?"
"Senin yanına daha erken gelmeliydim. Özür dilerim."
"Gelmeni isteyen olmadı."
"Ne diyorsun sen Ellie?"
"Gelmeni isteyen olmadı diyorum, şimdi çık odadan."
"..."
Kaba davrandım çünkü yapmam gereken şeyler vardı. Ailemi kurtarmalıydım.
Hiç düşünmeden kendimi camdan aşağı bıraktım.
Bunu her zaman deneyimlemek istemiştim. Şuan da öleceğimi bildiğim halde hiç mutsuz değilim. Geleceği değiştiremedim, her şeyi daha beter ettim ama en azından Matthew'e uzun zamandır söylemek istediklerimi söyledim.Artık sonum geldi.
Işıklar patlamaya başladı. Gözlerimi kapattım gözyaşlarıyla birlikte havada süzülürken... Yere düştüm. Gözlerimi açtığımda sonunda geçmişteydim. Mutlu bir biçimde eve koştum. İçeri girdim ve Matthew'e sarıldım. Matthew ela gözlerini büyüterek bana bakıyordu. Ne olduğunu anlamamıştı.
"Teşekkürler, teşekkürler, teşekkürler Matt!"
"Neden ki?"
"Seni seviyorum Matt ve seni de seviyorum anne! Sizi çok seviyorum! Lütfen, ikinizde beni asla bırakmayın."
"Bende seni seviyorum ne de olsa en yakın arkadaşımsın ve seni asla bırakmayacağım!"
"Aptal." dedim fısıldayarak.
Annem duygulanmıştı çünkü ona ilk defa böyle bir şey diyordum. Geldi ve bana sarıldı. Daha önce hiç sarılmamıştı. Kalbim hızla atmaya başladı. Çok mutluydum ama mutluluğum uzun sürmedi. Annemin telefonu çalmaya başladı. Masanın üzerinde duruyordu. Koşup onu yere fırlattım.
Annem kırık telefona bakakaldı."Neden yaptın bunu?"
"Şey, burada güzel bir an yaşıyoruz ve o telefon bozdu. Yani şey bence akşama kadar birlikte burada oturalım. Çok eğlenceli ve güzel olur."
"Gitmem gerekiy-"
"Lütfen anne sadece bugünlük benimle vakit geçir. Gitme."
"Olmaz, iş yerimde beni bekliyorlar."
"Gitme dedim. Cidden ölmeyi bu kadar çok mu istiyorsun anne? Geri de kalanlar ne olacak? Abimle bana ne olacak?"
Gene aynı şeyin yaşanmasından korkarak kırmıştım o telefonu ama hala gitmeye üsteliyodu annem. O sırada Matthew gene söyledi söyleyeceğini:
"Ne ölmesi El. Yine çizgi romanları fazla kaçırmışsın sanırım."
"Sus Matthew."
"Sen nerden biliyorsun?!"
"Nerden mi biliyorum? Uzun zamandır seni yaşatmaya çalışıyorum ne zaman başaramasam her şey başa sarıyor. Artık gerçekten bıktım. Şimdi otur ve ölmekten vazgeç."
*Bip bip*
Bu seste neydi?
"Siz de sesi duydunuz m-"
"ANNE?!"Annem bı anda kalbinden vurulmuştu ve yere düşmüştü.
"Çok yaklaşmıştım... ÇOK YAKLAŞMIŞTIM!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remake
FantasyBulduğu gizemli kapıya dokunması sonucu tekrarlayan bir gün ve geçmişteki hatalarını düzeltmeye çalışan bir kız, olacaklardan habersiz...