Yine kapının olduğu bölümde uyandım. Bu sefer kapı yerindeydi, açmayı denedim ama sıkışmıştı. Kayalıkların oradan bir taş alıp kilit yerine vurmayı denedim. Ama hiç bir türlü açılmıyordu.
*Bip bip*
Yine o sesi duydum. Belki de bu ses geçmişte olmamla alakalıdır diye çok takmadım. Şuan da olduğum yer çok tenhaydı. Ne bir araba ne de bir canlı varlık vardı. Kapıyı açmaya çalışmaya devam ettim. Bir kaç dakika sonra birilerinin konuştuğunu duydum, hemen kayalıkların arkasına geçip saklandım.
"Her şey hazır mı? Silahlar yerinde mi? Unutma bu iş çok önemli onları kesin öldürebilmen lazım. Yoksa başkanın işini bozacaklar. Çocuklarını veya başkasını öldürmeyin, sadece o ikisi. Eğer ölümden kaçmaya çalışırlarsa çocuklarına biraz travma yaşatabilirsin. Arkadaşlarını öldürmek gibi."
"Tamamdır. O işi bize bırak."
Bunlar ailemi öldürmeye çalışan kişilerdi. Büyük bir taş almaya çalıştım ama yine küçük cüssemden dolayı kaldıramıyordum. Önlerine atlamayı düşündüm ancak her şeyi duyduğumdan dolayı beni öldürebilirlerdi. Kalbim hızla atıyordu. Polisi aramak aklıma gelmişti ama telefonum yoktu. Ailem öldüğünde annemin telefonunu kullanacaktım.
*Bip bip*
Aklımı yitiriyordum. Adamlar ilerliyordu. Git gide görüş mesafemden çıkıyorlardı. Peşlerinden gittim ama bir dala takılıp düştüğüm için beni fark ettiler. İçlerinden biri kalkmama yardım ediyordu ki ailemin fotoğrafları cebinden düşüverdi. Resimlerde ben de vardım. Fark etmesinler diye koşarak kaçtım. Kaçarken gelen arabayı fark etmedim ve bana çarptı.
Her şey tekrardan başladı.*Bip bip*
Bu sesi daha fazla duymaya başladım. Stres edici bir sesti. Artık yorulmuştum. Adamları bekledim. Geldikleri an üstlerine atlayacaktım.
Sesleri duyulmaya başladı."Her şey hazır mı? Silahlar yerinde mi? Unutma bu iş çok önemli onları kesin öldürebilmen lazım. Yoksa başkanın işini bozacaklar. Çocuklarını veya başkasını öldürmeyin, sadece o ikisi-
AUGH!"Üstlerine atladım. Dengelerini kaybedip yere düştüler. Birisi kafasını taşa çarpıp bayıldı. Diğerinin üstüne çıkıp silahını cebinden aldım. Ona doğrulttum. Yerdeki adam bana şaşırmış bir şekilde bakıyordu. Ben daha bir şey anlamadan adam arkadaşının silahı alıp bana doğrulttu.
O sırada yandan geçen bir sürücü olanları görünce hemen polisi aramış. Beş dakika sonra polisler olay yerine gelmişlerdi.
Gelen polisler dikkatimi çekmişti. O sırada karşımdaki adam dikkatim dağılınca elimdeki silahın yere düşmesini sağlayarak beni kendine çekmişti. Resmen rehin alınmıştım.
Polis adama dönerek"Çocuğu rahat bırak, yoksa her şey daha kötü olacak."
Adam"Yaklaşma yoksa kızı vururum." Polisler adamın dediklerini dikkate almayarak yaklaşmaya devam ettiler."Yaklaşmayın dedim size."diye tekrarladı adam.
Böyle olaylara alıştığım için ölmeye hazırdım. Artık yaşayacağıma dair düşüncem kalmamıştı.
*Bip bip*
Bir anda arkamdan gelen çatırtı dikkatimi çekti. Çalıların arasından Matthew'in çıkması hiç beklemediğim bir olaydı. Matthew bir anda adamın üstüne atladı o sırada ben adamın elinden kurtuldum.
O sırada kalbimi durduracak bir olay olmuştu. Bir silah sesi duyuldu. Dönüp baktığımda ise Matthew vurulmuştu.
Tekrar beyaz ışıkları gördüm. Her şey tekrardan başlamıştı. Yaptıklarımın hepsini tekrarladım. Ama bu sefer diğer adamdan önce baygın adamın silahını ben almıştım. İki silahı da adama doğrulttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remake
FantasyBulduğu gizemli kapıya dokunması sonucu tekrarlayan bir gün ve geçmişteki hatalarını düzeltmeye çalışan bir kız, olacaklardan habersiz...