Akademinin arka bahçesine ışınlanmıştık. Bizi karşılayan gözleri bağlı elinde bıc@k olan bir Diego'ydu.
Ve arkamızdaki hedef tahtasına bıç@k fırlatıyordu,evet ARKAMIZDAKİ!
Bıç@k tam bize gelecekken Five, Klaus ile sola ben ise sağa koşmuştum. Diego bıç@ğı ile hedef tahtasını tam ortasından vurmuştu.
Bizim orda olduğumuzu anlamış olacak ki gözündeki bağı çıkardı.D:Hey burada ne yapıyorsunuz! Çalışma yapıyorum görmediniz mi!
V: Görmemek elde değil! Bizi vurabilirdin!
D: Vurmazdım.
V: Emin misin? Eğer biz çıkmasaydı-
Sözümü yarıda kesen şey Diegonun bıç@ğını bana doğru fırlatması oldu. Bıç@k ile yüzüm arasında 1cm kala bıç@k durdu ve yere düştü.
D: Bak vurmadım.
V: Çünkü gözün açık. Az önce kapalıydı!
Bir kaç dakikalık sessizliği bozan Five oldu.
F: Pekala, küçük çocuklar gibi tartışmanız bittiyse yukarı çıkalım. Veronica?
V: Bitti.
Five,Klaus'un koluna girmiş, Klaus'a yön vermeye çalışıyordu. Onların yanına gittim.
Evet Diego'ya bu kadar yükselmem yanlıştı. Onun suçu değildi. Ama bir bakıma ben sarh0ştum. Asıl suçlu olan Five'dı.
V: Bizi niye oraya ışınladın?
F: Kusura bakma ama bende sarh0şum tamam mı? Vücudum veya zihnim etkilenmese de güçlerim etkileniyor. Anlayacağın isabeti tutturamamam normal.
V: Tamam, evet haklısın. Benim suçum.
Birdaha asla sarh0ş olmayacağım! Çok kabayım!
Ben merdivenlere yöneldim. Klaus'un odası alt kattaydı. Five Klaus'u odasına bırakmaya gitmişti. Ben de sendeleye sendeleye odama çıktım. Kendimi yatağa atmam ile uykuya dalmam nerdeyse bir olmuştu.
Sabah şiddetli bir ses ile irkildim.
V: Bu ne ya!
....
V:Ah,evet Five'ın kurduğu alarm...Uykum ağırdır demiştim ama keşke demeseydim. Nerden bileyim bu sesin olacağını?
Hızla yataktan kalktım. Hayır hayır bunu yapmamalıydım. Başım feci dönmeye başladı.
Yavaş yavaş odadan çıkıp Five'ın odasının önüne gittim. Ne yani ben uyandıysam o da uyanacaktı.
Kapısını tıkladım ama açmadı. Bir daha tıkladım, yine açmadı.
Bende odaya daldım.V: Hadi Five uyan....
Bi dakika..
V:Five?
Five içerde değildi.
Tekrardan odama gittim. Odamın aynasından kendime baktım. Bu elbise... Hayatımda ilk defa kendime birşey yakıştırmıştım.
Üstümü kokladığımda leş bir koku burnumu yaktı. Dün geceden kalma olmalıydı. Daha saat 9'du. Hemen banyoya gidip duş aldım.
Üstüme alabileceğim hiç havlu yoktu. Bir tane vardı. O da Five'ın dı. Onu alıp giydim ve odama geçtim. Giyinme dolabımı açar açmaz bir sürü aynı forma ile karşılaştım. Five'ın giydiği formaya benziyorlardı.
Forma; Beyaz gömlek,üstüne diz üstü,kalın askılı,kırmızı ama üstünde siyah lacivert karışımı kareler bulunduran bir elbise, siyah kıravat, dizlerime kadar uzanan siyah çorap ve lacivert, yakaları,cepleri,kol uçları kırmızıyla çevrilmiş , yakasında buranın sembolü olan bir ceket.

YOU ARE READING
Unutulan Numara (eight)
FantasyKontrol edemediğiniz bir güç ile yetimhanede kalıyorsunuz ama kim olduğunuza dair hiç bir bilginiz yok? Sadece bir kişinin sesi sizi sakinleştiriyor olsaydı,kendinizi hep o kişiye muhtaç hissteseydiniz?